2016/5506 K. 2019/3254 T. 28.3.2019

11. CD., E. 2016/5506 K. 2019/3254 T. 28.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5506
Karar No.: 2019/3254
Karar tarihi: 28.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belgeleri ibraz etmeme

HÜKÜM : Mahkumiyet

I- Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun temel cezasının alt sınırının, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5904 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değişik 213 sayılı VUK’nın 359/a-2. maddesi gereğince 18 ay olduğu gözetilmeden, temel cezanın 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı nedenin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

II- Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

1-Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, akaryakıt istasyonu olarak işletilen iş yerini 2006 yılının sonlarına doğru satmak istediğini ve satış nedeniyle faaliyetini durdurduğunu vergi dairesine bildirdiğini, ancak anlaşmanın bozulması üzerine satış işleminin gerçekleşmediğini, bu yüzden faaliyetine devam etmek zorunda kaldığını, bu nedenle düzenlenen faturaların gerçek olduğunu ifade etmesi, dosyadaki bilgi ve belgelerden faturaları kullanan mükellefler hakkında yapılacak bir işlemin olmadığı belirtilerek herhangi bir suç isnadında bulunulmaması, dava açılmaması, faturaları kullanan mükelleflerden ...'ın faturaların gerçek mal ve hizmet alımına dayandığını beyan etmesi ve vergi kanunlarında öngörülen bir kısım yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin tek başına faturaların sahte olduğunu göstermeyeceğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,

2-Kabule göre;

5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.