2016/5640 K. 2018/9888 T. 04.12.2018

11. CD., E. 2016/5640 K. 2018/9888 T. 04.12.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5640
Karar No.: 2018/9888
Karar tarihi: 04.12.2018
 

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve defter belge ibraz etmemek suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında K1 isimli kişinin kendisi ve arkadaşları K2 ile K3'e sigortalı iş bulacağını söyleyerek notere götürüp imza attırdığını, adına şirket kurulduğundan haberdar olmadığını, fatura düzenlemediğini ve bu şirketten haberdar olmadığı için defter ve belgeleri ibraz edemediğini beyan etmesi ve tanıklar K2 ile K3'ün de sanığın savunmalarını destekleyici beyanlarda bulunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, söz konusu faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği ve haklarında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının anlaşılması halinde getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, faturaları kullanan mükelleflerin tanık olarak beyanlarına başvurularak faturaları hangi ticari ilişki karşılığında ve kimden aldıklarının, ayrıca sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, K1'un tanık olarak ifadesinin alınması ile sanığın savunmaları doğrultusunda beyanına başvurulması, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ya da tanık K1'a ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

2-Defter belge ibraz etmemek suçunda, sanığa tebliğ edildiği belirtilen defter belge isteme yazısının dosya arasında bulunmaması, defter ve belge ibraz etmeme suçunun oluşabilmesi için "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve bunların ibraz edilmemesi gerektiği, dava dosyası içerisinde bulunan vergi tekniği raporunda yasal defterlerinin tasdik bilgilerine ve diğer belgelerin basım bilgilerine ilişkin herhangi bir kaydın olmadığının belirtilmiş olması karşısında, dosya kapsamından varlığı anlaşılan ancak dosya arasında bulunmayan defter belge isteme yazısının dosya arasına konulması, söz konusu yazıda hangi belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi ve istenilen defter ve belgelerin varlığına dair tespitlerin bulunup bulunmadığının araştırılmasından sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

3- Kabule göre de;

a-08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesi ile cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çıkarıldığı nazara alındığında, 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçuna ilişkin olarak suç tarihi kesin olarak belirlendikten sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

b-5271 sayılı CMK'nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve hakkında takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında, zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,

c-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.