2016/5641 K. 2018/9889 T. 04.12.2018

11. CD., E. 2016/5641 K. 2018/9889 T. 04.12.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5641
Karar No.: 2018/9889
Karar tarihi: 04.12.2018
 

TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve defter belge ibraz etmemek suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, K1 isimli birinin sigortalı olarak çalışacaklarını söyleyerek kendisine dükkan açtığını, ancak bu dükkanın bir süre sonra kapandığını, bu kişinin kendisini kandırdığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi ve düzenlenen faturaların sahte olduğunun tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, suç ve cezada şahsilik ilkesinin geçerli olduğu bu suç yönünden gerçek failin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, K1 isimli kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi ile tanık olarak beyanına başvurulması ve gerektiğinde faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa ya da tanığa ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu alınması, sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan mükelleflerin beyanlarına başvurularak faturaları kimden, hangi hukuki ilişki karşılığında aldıklarının ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,

2- Kabule göre de;

a- Sanık hakkında "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek mahkumiyet hükmü kurulması,

b- Sahte fatura düzenlemek suçlarında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde temel cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği gözetilmeksizin sanık hakkında uygulanan temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak takdir edilmek suretiyle eksik ceza tayini,

c- Defter belge ibraz etmemek suçunda, 03.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı yasa ile yapılan en son değişiklikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 maddesi gereğince temel cezanın alt sınırının 18 ay olarak düzenlendiği gözetilmeksizin, sanık hakkında temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak takdir edilmesi suretiyle eksik ceza tayini,

d- Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. madde hükümlerinin uygulanmaması,

e- Uygulama maddesi olarak 213 sayılı Yasanın 359/b. maddesi yerine 359/2b-1 olarak yanlış yazılması,

f- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.