2016/5650 K. 2018/10991 T. 26.12.2018

11. CD., E. 2016/5650 K. 2018/10991 T. 26.12.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5650
Karar No.: 2018/10991
Karar tarihi: 26.12.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat

Sanık ... hakkında mahkumiyet

1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarını incelenmesinde;

....San.İnş..Ltd.Şti. ortağı ve yetkilisi olan sanıkların, kullandığı faturaların yine kendilerine ait olan... Gıda Petrol Ür.Ltd.Şti.'ne ait olduğu ve mükellefin 2008 ve 2009 takvim yıllarında düzenlediği faturaların sahte olduğu iddia edilen kamu davasında, sanık ...'un .... Gıda Petrol Ürünleri Ltd Şti.'nin sanık ...'ye ait olduğunu beyan etmesi, sanık ...'ın ise, ....Gıda Petrol Ürünleri Ltd. Şti.'yi 2004 yılının Temmuz ayında Kırşehir 1. Noterliğinden ...'a devrettiğini savunması ve bu şirket hakkında 14.10.2008 tarih ve VDENR-2008-VIII-011/12 sayılı vergi tekniği raporunun düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından.... Gıda Petrol Ürünleri Ltd.Şti. hakkında düzenlendiği anlaşılan vergi tekniği raporu nedeniyle dava açılıp açılmadığının saptanması, açıldığının tespiti halinde dosyanın celp edilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına eklenmesi, sanık ...'ın bu şirketteki hisselerini diğer sanık ...'a devredip devretmediğinin ilgili noterlik ve ticaret sicilinden araştırılması ve suça konu faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

2-Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

a- İddianamede, sanığın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanun'un 359/b-1 maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nin 226. maddesine aykırı davranılması,

b- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura düzenlemek suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı cihetle; somut olayda sanık hakkında, “ 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı suçları oluşturduğu ve her bir takvim yılı içinde birden fazla düzenlenilen faturanın varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde tek hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 26/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.