2016/5684 K. 2018/9954 T. 05.12.2018

11. CD., E. 2016/5684 K. 2018/9954 T. 05.12.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5684
Karar No.: 2018/9954
Karar tarihi: 05.12.2018
 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Polisleri görünce kaçan sanığın yakalandığında yapılan üst aramasında, davaya konu sahte yazar kasa fişlerinin ele geçirildiği, bu suretle 2010 yılında sahte belge düzenlediği iddiası ile açılan davada; sanığın, fişlerin içinde olduğu zarfı, kendisine kamyoncu olarak tanıdığı, soyadını bilmediği K1 isimli kişinin verdiğini, gelip alacağını söylediği halde gelip almadığını savunması; vergi raporlarında fişleri düzenlemiş gibi görünen firmaların kayıtlarında bu fişlerin yer almadığının, Z raporlarında, Emniyet görevlileri tarafından ele geçirilen fişlerin üzerinde yer alan fiş numaraları kadar fiş düzenlenmediğinin, firmaların gerçek fişleri ile davaya konu fişlerin yazı ve sayı karakterlerinin farklı olduğunun, akaryakıt alındığına ilişkin fişlerde yer alan N1 ve N2 plakalı araçların bulunmadığının, neticede davaya konu fişlerin taklit edilmek sureti ile herhangi bir emtia satışı ve hizmet ifası olmadan sahte düzenlendiğinin belirtilmesi nedeni ile, maddi gerçeğin ve suç unsurlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;

1-Davaya konu edilen yazar kasa fişlerinin herhangi bir vergisel işlemde kullanılıp kullanılmadığının vergi dairesinden sorulması; fişlerin herhangi bir vergisel işlemde kullanılmadığının anlaşılması halinde, eylemin atılı suçu oluşturmayacağı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,

2-Kabule göre de;

a)Sanığın fiiline uygun olarak ve suç tarihi itibarıyla, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, cezanın alt sınırının 3 yıl olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama maddesinin hatalı gösterilmesi ve eksik ceza tayin edilmesi,

b)Aynı takvim yılına ait birden fazla fiş düzenlendiğinin iddia ve kabul olunmasına rağmen sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

c)Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

d)Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 51/3. maddesi uyarınca en az ceza süresi kadar bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,

e)Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunmaması,

f)Son düzenlenmiş yazar kasa fişindeki 30.12.2010 tarihinin, suç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği halde gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "2010" olarak eksik yazılması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.