2016/5961 K. 2019/287 T. 10.1.2019

11. CD., E. 2016/5961 K. 2019/287 T. 10.1.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/5961
Karar No.: 2019/287
Karar tarihi: 10.01.2019
 

TÜRK MİLLETİ ADINA

A-Sanık hakkında "defter ve belge ibraz etmemek" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunda, suç tarihinin ibraz için verilen yasal sürenin bitimini izleyen tarih olduğu cihetle, 02.07.2010 olan suç tarihinden önce 03.07.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5409 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının 18 aya yükseltildiği gözetilmeden, 1 yıl olarak uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,

2-5271 sayılı CMK'nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, sabıkası bulunmayan ve hakkında takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılmaması,

3-5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesinde "hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında, mahkemece "sanığın TCK.51/7 md.gereğince denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezalarının aynen çektirilmesine " karar verilerek infazın kısıtlanması,

4-Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunda, suç tarihinin ibraz için verilen yasal sürenin bitimini izleyen tarihin mali tatile denk gelmes dikkate alındığında, "28.07.2010" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması,

5-5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

B-Sanık hakkında "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1-Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında K1 ve K2 isimli kişilerin kendisini işe alacağız diye çağırıp bir kısım evraklar imzalattıklarını ve arayacaklarını söyleyerek yanından ayrıldıklarını, sonra bu kişilere ulaşamadığını, mahkemeden belgelerin gelmesi ile bu kişilerin adına şirket kurduklarını anladığını belirtmesi, temyiz dilekçesinde ilkokul mezunu olduğunu ve bu suçları işlemesinin mümkün olmadığını belirterek dilekçe ekinde kendisini dolandırması nedeniyle şikayetçi olduğu K2 hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04.11.2011 tarih ve 2011/47020 soruşturma numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar örneğini sunması, dosya arasında sanığın K1 isimli kişiye verdiği geniş yetkiler içeren Bakırköy 15. Noterliğinin 26.08.2009 tarih 32825 yevmiye nolu vekaletname suretinin bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanığın savunması nedeniyle K1 ve K2'nun açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri ile imza ve yazı örneklerinin alınması, ilgili vergi dairesinden kanaat oluşturacak sayıda suça konu fatura asıllarının temin edilmesi ile bu faturalar üzerinde yer alan imza ve yazıların sanığa ve bu kişilere ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-Sanık hakkında "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek mahkumiyet hükmü kurulması,

3-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.