2016/6158 K. 2019/3015 T. 25.3.2019

11. CD., E. 2016/6158 K. 2019/3015 T. 25.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/6158
Karar No.: 2019/3015
Karar tarihi: 25.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura kullanmak

HÜKÜM : Mahkumiyet

... Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı Rapor Değerlendirme Komisyonunun 02.07.2012 tarihli RDK-2-2012/25 sayılı mütalaasında, sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı ve sahte fatura düzenlediği belirtilmesine rağmen, “sahte fatura düzenleme” suçundan dava açılmadığı anlaşıldığından; mütalaaya uygun olarak "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür.

Sanığın, “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı” iddiasıyla açılan kamu davasında:

A) Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 18.07.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan kamu davası açıldığı, sahte fatura düzenleme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi, sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hükümlerin gerekçesinde, “sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı ve düzenlediği” denilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,

B) 2010 takvim yılında kullanılan faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi tekniği raporlarının dosyada mevcut olduğu ve UYAP üzerinden yapılan incelemede bir kısım mükellefler hakkında “sahte fatura düzenleme” suçundan dava açıldığı anlaşılmasına karşın, 2011 takvim yılında kullanılan faturaları düzenleyen mükelleflerden ... dışındakiler hakkındaki vergi tekniği raporlarının dosyada mevcut olmadığı ve haklarında dava açılıp açılmadığının tespit edilememesi karşında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;

1-2011 takvim yılına ilişkin faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,

2- 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleyen tüm mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,

3- Kabule göre de;

a)Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 maddesi uyarınca dava açılarak cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan Vergi Usul Kanunu'nun 359/b maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,

b)Sanığın birden fazla sahte fatura kullanması nedeniyle, her takvim yılı için zincirleme suçla ilgili TCK'nin 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,

c)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.