2016/6486 K. 2019/431 T. 15.1.2019

11. CD., E. 2016/6486 K. 2019/431 T. 15.1.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/6486
Karar No.: 2019/431
Karar tarihi: 15.01.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belge ibraz etmeme, sahte fatura kullanma

HÜKÜM : Sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan beraat

Sanıklar ..., ... ve ... hakkında sahte belge kullanma suçundan mahkumiyet

I- Sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;

Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde ;

.... Cumhuriyet Başsavcılığının 13.03.2013 gün ve 2013/534 esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında “2012 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan kamu davası açılmış ise de; atılı suça ilişkin verilmiş bir mütalaa bulunmadığı görülmekle, öncelikle durma kararı verilip, 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

III- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde;

a- Sanıkların ortağı ve yetkilisi oldukları şirketin 2009 takvim yılı hesaplarının incelenmesinde sahte fatura düzenlediklerine dair haklarında vergi tekniği raporları bulunan Arduçlu Hafriyat Şirketi ile Ahmet Kara isimli mükellefler tarafından düzenlenen sahte faturaları ticari defterlerine kaydederek kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...'in savunmasında şirketin şantiye işleriyle ilgilendiğini ve mali konularla ilgili bilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, diğer sanık ...'ın da bu savunmayı doğruladığı görülmekle; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından ve cezanın suçu bilfiil işleyen kimseye çektirilmesi cezada şahsilik prensibi olup esas amaç suçun şekil sorumlusu olan yasal temsilcilerin değil suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcileri cezalandırmak olması nedeniyle; Mem-Fad İnşaat Ltd. Şti.'nin ortakları olan sanıkların olay tarihinde şirketteki görevleri, varsa aralarındaki iş bölümüne dair şirket esas mukavelesi ve yönetim kurulu iş bölümüne ait karar getirtilip sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi, sahte oldukları tespit edilen faturaları düzenleyen mükelleflerin CMK'nin 48. maddesi hatırlatılarak dinlenip, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıkları sorularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

b- Kabule göre de ; sanıklar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1 maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra TCK’nin 43. maddesi gereğince artırım yapılırken cezanın eksik belirlenmesi neticesinde sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine 2 yıl 11 ay olarak hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanıklar ..., ... ve ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, karşı temyiz olmadığından ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

ÖK.