2016/7239 K. 2019/1509 T. 14.2.2019

11. CD., E. 2016/7239 K. 2019/1509 T. 14.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/7239
Karar No.: 2019/1509
Karar tarihi: 14.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

A-Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, bu suçların birbirine dönüşmeyeceği göz önünde bulundurulduğunda; sanık hakkında vergi inceleme raporları ve dava şartı olan mütaalaya uygun olarak 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kamu davası açıldığı, hükmün gerekçesinde de sanığın sahte fatura düzenlediği kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında sahte fatura kullanmak suçundan hüküm kurmak suretiyle kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olunması,

2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. bölümünde yer alan "2008 yılı dönemine ilişkin olarak sahte fatura kullanmak" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "2008 yılı dönemine ilişkin olarak sahte fatura düzenlemek" ibaresinin eklenmesi, TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ile yerine ''Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK'nin 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına'' ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B-Sanık hakkında "defter ve belge ibraz etmeme" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1-2008 takvim yılına ait defter ve belgelerin ibrazına dair 13.04.2010 tarihli yazının 19.04.2010 tarihinde sanığın eşine tebliğ edilmesine rağmen, sanığın yasal süresi içinde defter ve belgelerini ibraz etmeyerek atılı suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmalarında defter ve belgelerin tebliğ edildiği tarihte askerde olduğunu, tebligatın eşine yapıldığını ve eşinin bu konuda kendisine herhangi bir bilgi vermediğini belirtmesi, Askerlik Şubesi Başkanlığı'nın 02.02.2011 tarihli cevabi yazısında sanığın 16 Temmuz 2009 tarihinde askerliğe sevk edilip, 16 Ekim 2010 tarihinde terhis olduğunun bildirmesi suretiyle sanığın savunmasının doğrulanması karşısında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebep kapsamında olan nedenden dolayı ibraz edilmediği anlaşılmakla, sanığın unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

2-Kabule göre de;

a- Suç tarihinden önce 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5409 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesinde öngörülen cezanın altsınırının 18 ay; hapis cezasının yükseltildiği gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,

b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.