2016/7251 K. 2019/6784 T. 30.9.2019

11. CD., E. 2016/7251 K. 2019/6784 T. 30.9.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/7251
Karar No.: 2019/6784
Karar tarihi: 30.09.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme

HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına

Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Yargıtay 19. Ceza Dairesi‘nin 17.12.2015 tarihli 2015/8565 Esas ve 2015/5317 Karar sayılı ilamında “...213 sayılı Kanun'un 359. maddesine göre, ''371. maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.'' Aynı Kanunu'nun 371. maddesine göre, ''mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi bir resmi makama bir ihbarda bulunulmamış olması, dilekçenin vergi incelemesine başlanılmasından veya olay takdir komisyonuna intikal ettirilmeden önce verilmiş olması, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak 15 gün içinde tevdi olunması, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş vergilerin faizi ile 15 gün içinde ödenmesi'' koşullarının gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda, sanığın 20.03.2009 tarihli dilekçe ile ... Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğü'ne müracaat ederek, 2007 yılında yanında çalıştığı ... ve ... isimli şahısların, kendisini iş yerine ortak yapacaklarını söylerek adına vergi mükellefiyeti tesis ettirip irsaliyeli fatura bastırdıklarını, fakat herhangi bir ticari işleme dayanmadan kendisine imza attırmak suretiyle sahte fatura düzenlediklerini bildirmesi üzerine, mükellefin 2007 yılı hesap ve işlemlerinin incenlendiğinin anlaşılması karşısında, Kanun'un 371. maddesinde öngörülen diğer pişmanlık şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmediğinden“ bahisle verilen bozma kararına mahkemece uyulmasına karar verilmesine rağmen, sanık hakkında VUK‘nin 371. maddesindeki diğer pişmanlık şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu araştırılmayarak bozma ilamının gereği yerine getirilmeden eksik araştırma ile sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.