2016/789 K. 2016/792 T. 28.9.2016

VDDK., E. 2016/789 K. 2016/792 T. 28.9.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/789
Karar No.: 2016/792
Karar tarihi: 28.09.2016

İstemin_Özeti : Dava; 1.5.2008 tarih ve 26863 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/16 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğin, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli 9613.90.00.00.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan "yalnız plastik gövde (gaz ihtiva etsin etmesin tamamen teçhiz edilmiş plastikten gaz haznesi)" isimli eşyanın ithalinde 0,02.- Amerikan Doları/adet tutarında dampinge karşı vergi alınmasını öngören kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

Başkanlar Kurulunun 31.10.2014 gün ve E:2014/109, K:2014/192 sayılı kararı uyarınca davayı inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 3.2.2016 gün ve E:2014/5584, K:2016/1390 sayılı kararıyla; 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10 ve 13'üncü maddeleri, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 5, 6, 7, 9, 10, 11, 17, 18, 19, 26, 28, 31, 35 ve ek 1'inci maddelerine değindikten sonra; ithalatın dampingli olduğunun kabulü için, hesaplanan normal değerin ihraç fiyatından fazla olması gerektiği, normal değerin, imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri eklenmesinden oluşan tutardan daha düşük olamayacağı, bu hesaplamaların esas itibarıyla üretici tarafından tutulan kayıtlar esas alınarak yapılacağı ancak, ithalatın piyasa ekonomisi uygulamayan ülkelerden yapılması durumunda, üretici firmanın piyasa ekonomisi koşullarında üretim ve satış yaptığını ispatlayamaması halinde normal değer hesaplamasında firma verileri yerine, üçüncü ülkelerden elde edilen veriler yahut Türkiye'de benzer mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken fiyat yahut birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kâr eklenerek elde edilen verilerin kullanılabileceği, ihraç fiyatının, ihracatçı ile ithalatçı arasında ortaklık veya telafi edici bir düzenleme bulunması halinde, bağımsız ilk alıcıya yeniden satış fiyatı esas alınarak belirlenebileceği, ihraç fiyatı ile normal değer arasındaki karşılaştırmanın aynı ticari aşamada tercihen fabrika çıkış aşamasında yapılacağı, dampingli olduğu iddia edilen ithalatın Türkiye'deki benzer malın fiyatlarını düşürücü ya da fiyat artışlarını engelleyici etkisinin bulunup bulunmadığının maddi zarar tespiti sırasında incelenmesi gerektiği, bir ürünün aynı anda birden fazla ülkeden ithal edilmesi ve aynı soruşturma kapsamında incelenmesi durumunda, bu ithalatın iç piyasaya etkisinin, ülke bazında değerlendirilmesi yerine, soruşturmaya konu tüm ülkelerden yapılan ithalatların toplu olarak değerlendirilebileceği, zarar tespiti yapılırken, piyasa payı, yatırım hasılatı, kapasite kullanımındaki fiili veya potansiyel azalma ile büyüme veya yatırımları artırma yeteneği üzerindeki olumsuz etkiler de incelenerek ithalatın yerli üretim dalına zarar verip vermediğinin ortaya konmasının zorunlu olduğu, dampingli olduğu ileri sürülen ithalatın etkisinin en dar mal grubu ya da yelpazesinin incelenmesi suretiyle belirleneceği, soruşturmanın re'sen veya şikayet üzerine başlatılabileceği, şikayet üzerine soruşturma açılabilmesi için başvuru sahibinin makul olarak temin edebileceği bilgi ve belgelerin başvuruda yer alması gerektiği, yeterli delillerle desteklenmeyen iddiaların şikayet olarak değerlendirilemeyeceği, soruşturma sırasında işbirliğine gelmeyen taraflar bakımından işbirliğine gelenlere göre daha fazla dampinge karşı vergi konulabileceği, nihai gözden geçirme soruşturması sonunda nihai kararın, önlemin sona ermesi halinde damping veya sübvansiyon ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusunda usulüne uygun olarak belgelendirilerek sunulan tüm delillerin dikkate alınması suretiyle verileceği, diğer taraftan, 2002 yılı Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde 9613.90.00.00.00 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan "plastikten gaz hazneleri" cinsi eşyanın, 2003 yılından bu yana 9613.90.00.00.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda "plastik gövde (gaz içersin içermesin)" olarak sınıflandırıldığı ve tanımlarının aynı olduğu, dosyada yer alan şikayet başvurusu, soruşturma raporu ve sair belgelerin incelenmesinden, soruşturmanın, Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan ithalatlarda halen uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya yeniden tekrarına neden olacağına ilişkin şikayet başvurusu üzerine başlatıldığı, 1.1.2003 ila 31.12.2006 tarihlerinin gözden geçirme dönemi olarak belirlendiği, söz konusu eşyanın bilinen yerli üreticisine, idarece tespit edilen ithalatçı ve ihracatçılar ile tespit edilemeyen Çin Halk Cumhuriyeti'nde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliğine soru formları gönderildiği, taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanındığı, tarafların süre uzatımı yönündeki taleplerinin karşılandığı, yerli üretim dalı ve bir ithalatçının soruşturma süresince işbirliği içinde olduğu ve gerektiğinde talep edilen ek bilgi ve belgeleri temin ettikleri, soruşturma döneminde ithalat yaptığı tespit edilen diğer 18 firmaya da soru formu gönderildiği, bu firmaların beşinden cevap alındığı, yerli üretici F1 Çakmak ve Tıraş Bıçağı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirildiği, ilgili firma temsilcilerinin katılımı ile dinleme toplantılarının yapıldığı, soruşturma konusu eşya ile yerli üretim dalı tarafından üretilen soruşturma konusu eşyanın benzer ürün olduğunun mevcut önleme esas soruşturmasında tespit edildiği, benzer eşyalar olduğunun geçerliliğini koruduğu, yürürlükteki önlemin sona ermesi halinde dampingin devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla gösterge niteliği taşıyan ve 2006 yılı verilerine dayanan damping marjı hesabında dava konusu eşya ithalatı için %75 oranında damping marjı bulunduğu, önleme konu ülke olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin 2003 yılında toplam aksam ve parça ihracatının tutar bazında %12,7’sini, 2004 yılında %12,8’ini, 2005 yılında %19,9’unu, miktar bazında ise %14’ünü, son olarak 2006 yılında tutar olarak %20,5’ini, miktar olarak ise %47,2’sini oluşturarak dünyada ilk sırada yer aldığı, önleme tabi ülkenin Türkiye pazarındaki payının 2003 yılında %0,3 iken, 2004 yılında Türkiye’ye ihracat gerçekleştirmediği, 2005 yılında tekrar %0,3, 2006’da ise %0,5 olarak gerçekleştiği, ihraç fiyatlarının diğer ülkelere yapılan ihracatta oluşan fiyatlar ile karşılaştırıldığında benzer seviyelerde olduğu, esas soruşturma esnasında tespit edilen damping marjının eşyanın CIF değerinin %171’i oranında olduğunun tespit edildiği, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Türkiye piyasasına dampingli fiyatlarla ihracat yapmaya devam etmesinin muhtemel olduğu, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, dava konusu eşyanın ithalatının incelenen dönem içerisinde yalnız 2003, 2004 ve 2007 yıllarında gerçekleştiği, söz konusu yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti’nden herhangi bir ithalatın yapılmadığının tespit edildiği; ayrıca tüm ülkelerden yapılan ithalatın sürekli düşme eğilimi gösterdiği, buna göre, toplam ithalatın 2003 yılında 18,8 ton, 2004 yılında 162 kg’a, 2007 yılında ise 17 kg’a kadar gerilediği, 2003 yılında söz konusu ürünün ithalatının %99’unun, 2004 yılında ise tamamının Malezya’dan gerçekleştirildiği, 2007 yılında ise Malezya’dan yapılan ithalatın tamamen kesildiği, onun yerine toplam ithalatın %59’unun Almanya’dan, %41’inin İtalya’dan gerçekleştiği, bu durumun Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik verginin etkili olduğuna işaret ettiği, ayrıca gözden geçirme döneminde incelenen "teçhiz edilmiş plastikten gaz hazneleri" ithal fiyatlarının 2003 yılında 2,98 ABD Doları/kg, 2004 yılında 3,40 ABD Doları/kg olarak gerçekleştiği, 2007 yılında ise 21,71 ABD Doları/kg olarak gerçekleştiğinin tespit edildiği, 2006 yılı verilerine dayanarak hesaplanan fiyat baskısının teçhiz edilmiş plastikten gaz haznelerinin ihraç fiyatı için önleme konu ülkeden yapılan ithalata ilişkin faturalarda yer alan en düşük ihraç fiyatlı işlem esas alındığı ve söz konusu verilere, sigorta ve navlun masrafları ile gümrük vergisi ve diğer ithal masrafları da eklenerek (dampinge karşı vergi hariç) önlem konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatlarının bulunduğu ve yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatını veren maliyet artı makul kâr yöntemi ile bulunan fiyatla karşılaştırıldığı, buna göre dava konusu eşya ithalatının maliyet incelemesi açısından gösterge niteliği taşıyan %61 oranında fiyat baskısına neden olduğunun belirlendiği, önlem konusu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, yerli üretim dalını temsil eden F1 Çakmak ve Tıraş Bıçağı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin verilerinin esas alındığı, 2003-2006 yıllarını kapsayan gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının zarar göstergelerinde temel olarak önlemin etkisiyle düzelme görüldüğü, Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerleşik önemli sayıda çakmak üreticisinin Türkiye üretim ve toplam talebiyle kıyaslandığında önemli ölçüde yüksek üretim kapasitesine sahip olduğu, bunun yanında çoğu firmanın ihracata yönelik üretim yaptığı ve düşük fiyata dayalı uluslararası rekabet stratejisi izlediğinin belirlendiği, önlemin yürürlükten kalkması durumunda Çin Halk Cumhuriyeti menşeli dampingli ithalatın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu, ithalat fiyatlarının önlemin yokluğunda yerli üretim dalı fiyatlarını ciddi oranda baskı altında tutacak düzeyde olduğu; yerli üretim dalının üretim ve satışa yönelik göstergelerinde önlemin etkisiyle kısmen düzelme görülmesine karşın, nakit akışı ve kârlılık göstergelerinde olumsuz durumun devam ettiği, Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı uygulanmakta olan önlemin yürürlükten kalkması durumunda söz konusu ülkeden yapılan ithalatta dampingin ve bu ithalatlar nedeniyle yerli üretim dalında zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesi arasında illiyet bağının olduğu sonucuna varılarak İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2002/4 sayılı Tebliğ ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin devam ettirilmesine karar verildiği, dava konusu 9613.90.00.00.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan "yalnız plastik gövde (gaz ihtiva etsin etmesin tamamen teçhiz edilmiş plastikten gaz haznesi)" isimli eşyanın ithalinde 0,01.- Amerikan Doları/adet tutarında indirim yapılarak 0,02.- Amerikan Doları/adet tutarında dampinge karşı vergi alınmasının devamına karar verildiği, bu durumda, ilgili yerli üretici firma tarafından makul olarak elde edilebilecek ve soruşturma başlatılmasına yetebilecek asgari bilgileri içeren şikayet başvurusu üzerine açılan ve 3577 sayılı Kanuna ve ilgili Yönetmeliğe uygun olarak yürütüldüğü anlaşılan soruşturma sonucunda elde edilen veriler ışığında yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler uyarınca, yerli üretim dalında meydana gelen zararla arasında illiyet bağı bulunan dampinge konu ithalatın neden olduğu haksız rekabetin önlenmesi ve bu çerçevede yerli üretim dalının korunması amacıyla 2002/4 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya yeniden tekrarına neden olacağı anlaşıldığından 9613.90.00.00.11 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan "yalnız plastik gövde (gaz ihtiva etsin etmesin tamamen teçhiz edilmiş plastikten gaz haznesi)" isimli eşyanın Çin Halk Cumhuriyeti'nden ithalinde 0,02.- Amerikan Doları/adet tutarında dampinge karşı vergi uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacı tarafından; kararda itirazlarının karşılıksız bırakıldığı, yerli üretim dalını temsil etmeyen ve yabancı bir şirketin kontrolü altında bulunan, ayrıca şikayet konusu eşyanın ithalatını yapan bir firmanın şikayetinin işleme alınmaması gerektiği, yapılan itiraz üzerine uygulanan önlemin miktarının azaltılmış olmasının yeterince araştırma yapılmadan düzenleme yapıldığını gösterdiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Yedinci Dairesinin, 3.2.2016 gün ve E:2014/5584, K:2016/1390 sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, 28.9.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.