2016/8132 K. 2019/1129 T. 6.2.2019

11. CD., E. 2016/8132 K. 2019/1129 T. 6.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/8132
Karar No.: 2019/1129
Karar tarihi: 06.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

23.07.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesinin birinci fıkrasında bulunan "Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360. maddelerde yazılı suçların işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi mecburidir." hükmünün yürürlülük tarihi 01.01.2011 olduğu, somut olayda mütalaa tarihinin 21/10/2010 olduğu ve bu tarih itibariyle Vergi Dairesi Başkanının mütalaa verme yetkisi bulunduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Defter ve belgelerini, vergi incelemesine esas olmak üzere istenmesine rağmen merciine teslim etmediği iddia olunarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında; düzenlenen vergi inceleme raporunda somut bir zarara yer verilmediği, vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde olmadığı; sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK'nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gözetilmeden; engel sabıkası bulunmayan, sabıkasız geçmişi nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve hükmolunan hapis cezası “bir daha suç işlemekten çekineceği” kanaatiyle ertelenen sanık hakkında, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesiyle değişik CMK'nin 231. maddesinin uygulanmaması,

2-5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesinde "hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece “... denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının tamamen infaz edilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,

3-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının, yalnızca alt soy bakımından uygulanamayacağının gözetilmesi suretiyle (c) fıkrasının uygulanmaması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.