2016/8349 K. 2016/7787 T. 23.11.2016

11. CD., E. 2016/8349 K. 2016/7787 T. 23.11.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/8349
Karar No.: 2016/7787
Karar tarihi: 23.11.2016
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

I- 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme karşı sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, dosya içinde 2007 takvim yılına ait faturaların bulunmadığı, 13.12.2007 tarihinde mükellefiyet tesis ettiren sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği, vergi suçu raporlarında da 2007 yılında sahte fatura düzenlediğine ilişkin somut bilgiye yer verilmediği görülmekle, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, 2007 takvim yılına ait suça konu fatura asılları veya onaylı örnekleri temin edilip dosya arasına konulduktan ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi, 2007 takvim yılında düzenlenmiş birden fazla faturanın varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı,

II- 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme karşı sanık müdafiinin ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin ve katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:

08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b maddesinde ceza miktarının üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü ve son fatura tarihine göre suç tarihinin 30.10.2008 olduğu nazara alındığında, 2008 yılında işlenen sahte fatura düzenlemek suçunun temel cezasının 3 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve sanığın aynı takvim yılında değişik tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlediği anlaşılmasına karşın hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini yasaya aykırı,

III- Kabule göre de; 1) 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin 8. fıkrasında 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden suç tarihindeki sanık sabıkasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel nitelikte olmadığı, Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 23.10.2012 tarih 28926 sayılı cevabi yazısının zararın varlığı, tutarı ve ödenip ödenmediği hususunda yeterli bilgi vermediği anlaşılmakla; yeniden suç işlemeyeceğine ilişkin olumlu kanaat ve sabıkasızlığı sebebiyle cezası ertelenen sanık hakkında katılan kurum zararının varlığının ve giderilip giderilmediğinin yeniden araştırılması ile CMK.nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve TCK.nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim yapılması hususu gerekçelendirilerek değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

2) Her takvim yılına ilişkin sahte fatura düzenleme suçlarının birbirinden bağımsız ve ayrı suçları teşkil edip o takvim yılında düzenlenen son fatura tarihinin suç tarihi olarak belirlenmesi gerektiği cihetle; suç tarihinin 2008 takvim yılı için 30.10.2008 olduğu, 2007 takvim yılı için de tespit edilecek son fatura tarihine göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 31.12.2007 olarak yanlış gösterilmesi yasaya aykırı,

3) Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2007 takvim yılı sahte fatura düzenleme suçu yönünden sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.