2016/8689 K. 2019/1548 T. 18.2.2019

11. CD., E. 2016/8689 K. 2019/1548 T. 18.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/8689
Karar No.: 2019/1548
Karar tarihi: 18.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

1-... Kanepe Mobilya Teks. İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortakları olan sanıklar hakkında “2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanıklardan ...’ın savunmasında, şirket yetkilisi olmaması nedeniyle sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalar ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmesine karşın, sanıklardan ...’ın şirket işlerini yürütmesi için sanık ...’a vekalet verdiğini, sahte faturaları ...’ın düzenlemiş olabileceğini bildirmesi ile sanık ...’ın 28.06.2013 tarihli sorgusunda şirket işlerinin resmiyette ortak sıfatı bulunmayan ... Sipahi isimli kişi tarafından yürütüldüğünü söylemesine rağmen, 26.05.2014 havale tarihli temyiz dilekçesinde, sanık ...’ın beyanına benzer şekilde, sanık ...’a şirket işlerini yürütmesi için vekalet verdiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, sanıklardan ... ve ...’ın savunmalarında belirttikleri vekaletname ve sanık ...’ın savunmasında ismi geçen ... isimli kişiye ilişkin herhangi bir araştırmaya gidilmemesi ile dosya içerisinde asılları mevcut suça konu 2010 takvim yılında düzenlenen faturalar üzerindeki yazı ve imzalar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanıklar tarafından düzenlendiği iddia olunan faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıklar yada temyiz dışı sanık ...’ın eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara yada temyiz dışı sanığa ait olmadığının belirlenmesi halinde; sanıklar ... ve ...’ın savunmaları doğrultusunda, sanık ...’a verilen herhangi bir vekaletname olup olmadığının araştırılması, sanık ...’ın savunmasında ismi geçen ... Sipahi isimli kişi ile faturaları kullanan şirket yetkililerinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanıkların savunmaları doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan tanıklardan faturaları kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,

2-Kabule göre de;

a)Davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında başka bir suçtan Mersin Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ve duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulmasına dair ya da CMK'nin 196. maddesinin 5. fıkrasına göre verilmiş bir karar olmayan sanık ...’ın, duruşmaları kendiliğinden takip etme olanağı bulunmadığı gözetilerek, duruşmada hazır bulundurulması ya da SEGBİS ile duruşmaya katılımının sağlanması gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,

b)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 03.02.2012 tarihli 2012/1146 Soruşturma ve 2012/1559 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan Kayseri Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın 06.01.2012 tarihli ve RDK/2012-91 sayılı Rapor Değerlendirme Komisyonu mütalaasına uygun olarak sanıklar hakkında, "2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından kamu davası açıldığı, sanıklar hakkında “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanma” suçları birbirine dönüşemeyeceği halde, kararın gerekçe kısmında hem “sahte fatura düzenleme“ hem de “sahte fatura kullanma suçundan” bahsedilip, hüküm fıkrasında ve kısa kararda ise dava konusu yapılmayan “sahte fatura kullanma“ suçundan hüküm kurulduğu belirtilmek suretiyle hükümde çelişkiye yol açılmış olması,

c)Sanık ... hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 359/b. maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nin 226. maddesine aykırı davranılması,

d)Sahte fatura düzenleme suçunda, her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte faturaların bir bütün halinde zincirleme şekilde sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı cihetle, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturacağı gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,

e)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 18.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.