2016/8788 K. 2019/2192 T. 4.3.2019

11. CD., E. 2016/8788 K. 2019/2192 T. 4.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/8788
Karar No.: 2019/2192
Karar tarihi: 04.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura kullanmak

HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Gölbaşı (Adıyaman) Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06/11/2012 tarihli ve 2012/389 Esas sayılı iddianamesi ile vergi suçu raporu ve mütalaya uygun olarak sanık hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesinde düzenlenen “sahte fatura kullanmak” suçu ile 359/a-2 maddesinde düzenlenen “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçunun birbirinden farklı ve bağımsız suçlar olduğu, somut olayda sahte faturaları düzenlediği iddia edilen mükellef hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan vergi tekniği raporları bulunduğu, sanığın eyleminin 213 sayılı Kanun'un 359/b-1 maddesinde düzenlenen sahte fatura kullanmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dava konusu olmayan “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçundan hüküm kurulması,

2- Sanığın, suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;

a) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellef hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,

b) Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyasının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;

Faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları kullanana ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilerek faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,

3- Kabule göre;

a) Sanık hakkında, 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 213 sayılı Kanun’un 359/a-2 maddesinde düzenlenen “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçundan uygulama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

b) Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

c) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.