2016/8845 K. 2016/5894 T. 23.6.2016

11. CD., E. 2016/8845 K. 2016/5894 T. 23.6.2016

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2016/8845
Karar No.: 2016/5894
Karar tarihi: 23.06.2016
 

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.01.2015 gün ve 2015-2447/7048 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.09.2015 gün ve KYB. 2015/262130 sayılı ihbarnamesi ile;

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık ...'ın, anılan Kanun’un 359-a-2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 26 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 12/03/2014 tarihli ve 2013/342 esas, 2014/120 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;

Sanığın 2006 yılında sahte fatura kullandığının mahkemesince kabul edilmesi karşısında, suç tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanun’un 359/a-2. maddesinde öngörülen müeyyidenin, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5278 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki haliyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olduğu, anılan Kanun'la yapılan değişiklikle maddede düzenlenen hapis cezası miktarının 18 aydan 3 yıla kadar artırıldığı, bu durumda suç tarihine göre değişiklikten önceki halinin sanık lehine bulunduğu, diğer yandan kararın hüküm kısmında cezanın asgari hadden uygulandığının da belirtilmiş olması karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 61/8. maddesi uyarınca temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:

213 sayılı VUK' un 359/b-1 maddesinde düzenlenen sahte fatura düzenlemek ve aynı Yasanın 359/a-2. maddesinde düzenlenen muhteviyatı itibariyle sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden bağımsız ayrı suçları oluşturduğu, mal ve hizmet alımı olmadığı halde belge düzenlenmesi halinde "sahte fatura düzenleme"; gerçek satışa dayanmakla birlikte miktar ve değer itibariyle gerçeğe uygun olmayan faturalar düzenlenmesi halinde ise "muhteviyatı itibariyle sahte fatura düzenleme" suçunun varlığının kabulü gerekeceği cihetle, mal veya hizmet alımının bir başka mükellefin faturasıyla belgelendirilmesi halinde, bunu düzenleyip verenle gerçek bir mal teslimi veya hizmet ilişkisi olmadığından faturanın sahte olarak kabulü gerekmektedir.

İncelenen dosya içeriğine göre, VDENR-2008-957/23 sayılı Vergi Suçu Raporu ve bu rapora ekli VDENR-2008-957/22 sayılı 2006 takvim yılına ait KDV incelemesinde, sanığın, gerçekte mal aldığı mükellefler yerine, 22.02.2006 tarihinde işini terk ettiği tespit edilen...'a ait, işi terk tarihinden sonra düzenlenmiş gerçek mal ve hizmet teslimine dayalı olmayan, farklı tarihlerde düzenlenmiş 38 adet sahte faturayı kullandığının tespit edilmesi karşısında; sanığın sübutu kabul edilen eyleminin zincirleme şekilde sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı ve hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 ve TCK'nın 43/1. maddelerine göre uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, zincirleme şekilde muhteviyatı itibariyle sahte fatura kullanmaktan mahkumiyetine karar verildiği görülmekle, belirtilen bu konuda da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.