2017/10 K. 2017/44 T. 25.1.2017

VDDK., E. 2017/10 K. 2017/44 T. 25.1.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/10
Karar No.: 2017/44
Karar tarihi: 25.01.2017

İstemin Özeti : Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 17.3.2009 tarih ve (19) sayılı ödeme emri hakkında, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak verilen İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 23.6.2016 gün ve E:2016/1590, K:2016/1444 sayılı kararının; dilekçelerde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkimi K1'ün açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun "idare ve vergi mahkemelerinin oluşumu" başlıklı 4'üncü maddesinde, mahkeme kurullarının başkan ve iki üyeden oluşacağı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 23'üncü maddesinde her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin, Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenleneceği, bu tutanakların görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanacağı ve dosyalarında saklanacağı; 24'üncü maddesinin (h) fıkrasında da, kararlarda, kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oylarının belirtileceği hüküm altına alınmıştır. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun "güvenli elektronik imzanın hukuki sonucu ve kullanım alanı" başlıklı 5'inci maddesinde de güvenli elektronik imzanın, elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğuracağı belirtilmiştir.

Yukarıda değinilen düzenlemeler uyarınca, mahkemece verilen kararın hukuken geçerlilik kazanabilmesi için kanunen zorunlu unsurları taşıması; kararın usulüne uygun oluştuğundan söz edilebilmesi için de yapılan görüşme sonucunda verilen kararın tutanağa bağlanmasından sonra görüşmeye katılan başkan ve iki üye tarafından, güvenli elektronik imza ya da ıslak imza ile imzalanması gerekmektedir.

Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, üyelerden birisinin ıslak veya güvenli elektronik imzası bulunmaksızın düzenlenen görüşme tutanağına dayanılarak verildiği anlaşılan kararın, yukarıda sözü edilen kanun hükümlerinde öngörülen usule uygun olarak oluşmadığı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz istemine konu yapılan kararın bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.1.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Vergi Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak aynı Mahkemece verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.

2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4'üncü fıkrada belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri değil ilk bozma kararını veren dava dairesidir.

Bu nedenle, ısrar niteliğinde bulunmayan kararı incelemek üzere dosyanın ilgili dava dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

XX - KARŞI OY

Mahkeme kurulunu oluşturan üç kişiden ikisinin imzaladığı görüşme tutanağına dayanılarak alınan kararda usul hükümlerine aykırılık bulunmadığından, ısrar kararına karşı yapılan temyiz isteminin esasının incelenmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.