2017/10785 K. 2020/3553 T. 25.6.2020

11. CD., E. 2017/10785 K. 2020/3553 T. 25.6.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/10785
Karar No.: 2020/3553
Karar tarihi: 25.06.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında: Düşme

2-Sanık ... hakkında: Beraat

3-Sanıklar ... ve ... hakkında: Mahkumiyet

A) Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle verilen düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:

Hükümden önce öldüğü tespit edilen sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca ölüm nedeniyle düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, hükmün ONANMASINA,

B) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine ve sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:

1- Sanık ...’ın, yargılama ve temyiz aşamalarında sunduğu dilekçeleri ile “şizofreni” hastası olduğunu belirtmesi ve dilekçeler ekinde Özürlü Sağlık Kurulu Raporunu sunması karşısında; 5271 sayılı CMK'nin 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayini yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

2- Sanık ...’ın, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine ya da Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından birine sevki ile suç tarihi itibarıyla TCK'nin 32. maddesi kapsamında akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı konusunda rapor alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,

3- Vergi raporlarında, şirketin 2008 Nisan ayından itibaren hiç beyanname ya da Ba-Bs formu vermediği, ancak 2008 yılında 2 ayrı karşıt mükellefin Ba formu ile 23 adet fatura karşılığı 2.859.341 TL tutarında şirketten mal-hizmet satın aldığını beyan etmiş olduğunun tespit edilmesi; sanık ...’ın, şirketin ortağı olduğunu, ancak fatura bastırmadığını, şirket adına hiçbir şekilde işlem yapmadığını savunması; sanık ...’nın savunmasında, şirkete sanık ... ile birlikte ortak olduğunu, ancak hisselerini Kazım ve Orhan’a devrettiklerini ifade etmesi; sanık ...’ın ise, psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, kimliğini kaybettiğini belirtmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu sahte olduğu iddia olunan fatura asıllarının dosya kapsamında bulunmaması nedeniyle, vergi dairesinden ya da Ba-Bs karşılaştırma analizine göre, faturaları kullandığı tespit edilen kişi veya şirketlerden kanaat oluşturacak sayıda fatura asıllarının temin edilmesi; faturalar sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullandığı belirlenen kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları kullanan kişi veya şirket yetkililerinin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldığının, sanıkları tanıyıp tanımadığının ve faturaların alınması konusunda sanıkların iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılıp sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

4- Kabule göre ise;

a)Sanıklar Kazım ve Orhan hakkında, 213 sayılı VUK'nin 359/b-1. maddesi uyarınca alt sınırdan belirlenen temel cezanın, TCK'nin 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırılıp, TCK'nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün olarak eksik ceza tayini, yasaya aykırı,

b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanıklar ... ve ... yönünden aleyhe temyiz bulunmadığından, ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.