2017/11154 K. 2022/4170 T. 14.3.2022

11. CD., E. 2017/11154 K. 2022/4170 T. 14.3.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/11154
Karar No.: 2022/4170
Karar tarihi: 14.03.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sahte fatura düzenleme suçu yönünden; aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış; her iki suç yönünden; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA, 14.03.2022 tarihinde sahte fatura düzenleme suçu yönünden Üye ...’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla; defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden oy birliğiyle karar verildi.

KARŞI OY

Maddi ceza hukukunun en önemli ilkelerinden olan suç ve cezanın şahsiliği ilkesi 5237 sayılı TCK'nin 20. maddesinde "ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz" şeklinde düzenlenmiş olup kişi ancak kendisinin işlediği fiil nedeniyle sorumlu tutulabilir, başkasının işlediği fiile iştirak etmedikçe sorumlu tutulamaz.

213 sayılı VUK' nin 359. maddesinde düzenlenen suçlar yönünden de 5237 sayılı TCK'nin 20. maddesinde düzenlenen "Ceza sorumluluğu şahsidir " ilkesi geçerli olduğundan ceza kanununun genel hükümleri vergi suçlarında da uygulanır.

Tüzel kişilerin yönetici ve yasal temsilcileri ile vergi mükellefi veya sorumluları VUK' nin 359. maddesinde düzenlenen sahte belge düzenleme suçunun faili olabileceği gibi herhangi bir üçüncü şahısta bu suçu işleyebilir ve iştirak edebilir.

Kural olarak gerçek kişi mükelleflerde de cezai sorumluluk vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren mükellefe ait ise de bazı durumlarda vergi sorumluluğu ile cezai sorumluluk örtüşmeyebilir, bu durumda da cezaların şahsiliği ilkesi gereği cezanın muhatabı suçu işleyen fail olmalıdır.Keza temsilcinin haberi, talimatı ve emri olmadan eylemi gerçekleştiren kişiler de (personel, muhasebeci) işlediği eylemden sorumlu olacağından cezaların şahsiliği ilkesi gereğince suçun şekli sorumlusundan ziyade sahte belgeyi düzenleyen gerçek failler araştırılmalıdır.

Bu nedenle sahte faturayı kimin düzenlediği belli değilse kullanıcı konumunda olan mükelleften faturanın kimden alındığı ve gerçek bir durumu yansıtıp yansıtmadığı araştırılıp sorulmalı, gerekirse faturalar üzerinde imza yazı incelemesi yapılmalıdır.

Somut olayda ise sanık ...; " Üzerime atılan suçlamayı kabul etmem, ben suç konusu işyerimi açarak vergi dairesine kayıt olmuştum, ancak henüz fatura bastırmış değildim,...,..., ve muhasebecileri..... isimli şahıslardan birisi benim adıma fatura bastırmış ve kullanmış, benim bu olay hakkında bir bilgim yoktur, ben bastırmış değilim, vergi dairesine fatura bastırmak için dilekçe vermiş değilim, imza örneklerim alınarak karşılaştırma yapılabilir,

Faturaların araştırılmasını istiyorum çünkü o faturalardaki imzalar bana ait değildir ayrıca şirket muhasebesinde bulunabilir.

Benim adıma düzenlenmiş olan faturaların dosyada bulunan kullanan mükelleflerinden temin edildiği taktirde bu faturaların benim tarafımdan düzenlenmediği ortaya çıkacaktır" şeklinde savunmalar yaparak suçlamayı kabul etmediği,

Yine UYAP kayıtlarında yapılan araştırmada sahte faturaların bir kısmını kullanan.....'un yargılandığı Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/131 Esas-2015/467 Karar sayılı dosyasında tanık sıfatı ile alınan beyanında da ;" Benim Kartal oto sanayinde ....Otomotif isimli şahıs firmam vardı yedek parça satışı yapıyordum ..... ve... isimli kişilerden mal alıyordum bunların mallarını sattıktan sonra kendim belli bir miktarını alıp parayı onlara ödeyecektim, ... ve... benim haberim olmadan benim adıma ... adında bir muhasebeci ile iş birliği yaparak sahte fatura bastırmışlar bu nedenle ben İstanbul Anadolu 16 Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandım ve mahkum oldum dosya numarasını hatırlamıyorum kararı temyiz ettim dosya Yargıtayda dır , bu nedenle beni tanık olarak göstermiş olabilirler ben iddianamade yer alan .... ...'u tanımam onun firması olan ... İnşaat Nakliyat Limited Şirketi ile de herhangi bir alışverişim olmadı, benden aldıklarını söyledikleri 1,373,577 TL faturandan benim haberim yoktur ben böyle bir fatura düzenlemedim benim adıma sahte fatura basan ... ve ... bu faturaları muhasebeci ... ile iş birliği yaparak düzenlemiş olmalı, sonradan ... ı ....adıyla tanıdığını ve tefecilik yaptığını da öğrendim benim vergi dairesinden fatura basımına ilişkin alınmış herhangi bir iznim yoktur buna rağmen benim adıma nasıl fatura bastırdıklarını bilmiyorum fatura bastıran firmanın da ..... isimli bir firma imiş onu da sonradan öğrendim benim sanığın firmasıyla hiçbir ilgim yoktur ve kendilerine herhangi bir fatura vermiş değilim " şeklinde beyanda bulunduğu,

Bir kısım faturaları kullanan ..... ...'un ise yargılandığı Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/131 Esas-2015/467 Karar sayılı dosyasında alınan beyanında da ;"2010 yılında şirketimizin bünyşesinde bulunan kamyon ve iş makinelerine mazot aldığımız..... Pet. Ürün. Mad.Yağ. Lmt.Şti. tarafından verilen faturaların sahte olduğunu bilmiyordum. Bu faturaları yasal deftere kayıt edip o dönemde KDV indiriminden yararlandım. Sonradan 2013 yılında vergi müfettişlerinin yapmış olduğu incelemelerde....Akaryakıt firmasının vermiş olduğu faturaların sahte olduğu ortaya çıktı. Ben ve firmam bu faturaların sahte olarak düzenlendiğini bilmiyordum. Bilseydim sahte faturaları kullanmaz ayrıca KDV indiriminde bulunmazdım.

Biz ..... Akaryakıt firmasına ödemeleri nakit olarak yapıyorduk. ..... İnşaatın taşeron firması olarakta çalıştığımızdan bu şirketten aldığımız senetleri Ankara'da factoringden kırdırıp elden nakit olarak ...... Akaryakıt firmasının ortaklarından olan ...... isimli şahsa yapıyorduk. Bu şahıslara biz banka aracğılığı ile herhangi bir ödeme yapmadık. Bu ödemeleri nakit olarak yapmamızın sebebi söz konusu akaryakıt firmasının ödemeleri elden yapılmasını istemesidir. Sonradan öğrendiğimiz kadarıyla bu firma sahte olarak faturalar düzenleyip sahte olarak işlemler yapan bir firma olduğunu anladık. Yaklaşık 2 yıldır bu firma ile çalışmıyoruz" şeklinde savunma yaptığının anlaşılması karşısında;

Maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi; sahte faturaların kimin tarafından bastırıldığı ve düzenlendiğinin, sahte faturaların düzenlenmesi eylemine sanık ...'ün iştirakinin bulunup bulunmadığı, faturaların sanığın bilgisi ve rızası dahilinde düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından;

1)İlgili takvim yılına ilişkin kanaat oluşturacak sayıda sahte fatura ile faturaların matbaadan bastırılması ve teslim alınmasına ilişkin belge asılları temin edilerek fatura ve belgeler üzerindeki yazı ve imzaların kime ait olduğu, sanığa yada beyanında geçen ... , ... , ... ve ... isimli muhasebeciye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

2)Sanık ...'ün beyanında geçen ... , ... , ... ve ... isimli muhasebecinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra suça konu faturalar ile faturaların matbaadan bastırılması ve teslim alınmasına ilişkin belge asılları gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,

3)Faturaları kullanan .... ... ile diğer sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanık ...'ü tanıyıp tanımadıkları sorulması ve yine mükellefin defter kayıtlarını tutan muhasebecinin de tanık olarak dinlenerek sanığı tanıyıp tanımadığını, şirket işleri ile kimin ilgilendiğinin sorularak faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının araştırılması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile kurulan mahkumiyet hükmünün bozulması düşüncesi ile sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 14.03.2022