2017/11565 K. 2020/6015 T. 20.10.2020

11. CD., E. 2017/11565 K. 2020/6015 T. 20.10.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/11565
Karar No.: 2020/6015
Karar tarihi: 20.10.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenlemek

HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

1-Sanık hakkında 2008,2009, 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında;her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi yıldan olduğu da belirtilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile tek hüküm kurulması yasaya aykırı,

2-Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20/10/2020 tarihinde Başkan ...'in değişik gerekçesiyle oy birliğiyle karar verildi.

(D.Gerekçe)

DEĞİŞİK GEREKÇE

Temyiz incelenmesine konu olan somut olayda; sanık ... baştan beri yaptığı bir plan dahilinde ...Vergi Dairesi Müdürlüğünden... vergi kimlik numaralı vergi mükellefiyetliliğini tesis ederek, vergi mükellefiyetinin avantajları ile hukuki ve fiili kesinti söz konusu olmaksızın; 2008, 2009 ve 2010 yıllarında gerçek bir mal teslimine dayanmaksızın komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme şeklinde sübut bulan eylemi gerçekleştirmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Doktrin “aynı suç işleme kararı”nı tesbit etmek için sanığın baştan itibaren yaptığı bir PLAN içinde hareket etmesi gerektiği görüşündedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında, suçların oluşumu bakımından takvim yılının esas alınmasını gerektirir herhangi bir düzenleme bulunmaması, 5237 sayılı TCK'nin genel hükümlerinin uygulanmasında zorunluluk bulunması, zincirleme suç hükmüne ilişkin 5237 sayılı TCK'nin 43.maddesinde belirlenen esasların gözetilmesi gerektirmektedir.

5237 sayılı TCK'nin 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekir.

Yüksek 11.Ceza Dairemizde yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinde düzenlenen vergi kaçakçılığı suçundan...9. Asliye Ceza Mahkemesince 2008, 2009 ve 2010 yıllarında devam eden eyleminden her üç takvim yılı için kurulan hükmün; bozma yönündeki hükmün, her takvim yılının ayrı bir suç olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme  bulunmaması, 5237 sayılı TCK'nin genel hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi, sanığın eylemlerinin   her birinin  yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçlar olduğuna dair yeterli kanıt olmaması, sanık hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesine göre bir kez uygulama yapılarak 5237 sayılı Yasanın 61. maddesine göre cezanın belirlenerek sanığın 2008, 2009 ve 2010 yıllarında devam eden eylemlerinin " bir suç işleme icrası" kapsamında değerlendirilerek 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin uygulanarak sonuç cezanın belirlenmesi gerektiğinden; sanık hakkında üç kez hüküm kurulmasına ilişkin sayın çoğunluğun Bozma kararına katılmıyorum. 20.10.2020

...