2017/118 K. 2017/160 T. 29.3.2017
VDDK., E. 2017/118 K. 2017/160 T. 29.3.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/118
Karar No.: 2017/160
Karar tarihi: 29.03.2017
İstemin_Özeti : F1 Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla, 7.3.2005 tarihli hisse devir sözleşmesiyle hisselerini devrettiği hususu 18.6.2008 tarihinde tescil edilerek 23.6.2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen davacının gayrimenkullerine, banka hesaplarına ve kredi kartlarına konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 2. Vergi Mahkemesi 27.12.2013 gün ve E:2013/1907, K:2013/2891 sayılı kararıyla; davanın, davacının banka hesaplarına konulan haczin kaldırılması istemiyle açıldığını belirttikten ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 4369 sayılı Kanunun 21'inci maddesi ile değişik 35'inci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 64'üncü madde hükümlerine yer verdikten sonra, davacı adına F1 Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin davacının bilinen adreslerinde tebliğ edilmesine rağmen borcun vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenen haciz varakalarına dayanılarak dava konusu haczin uygulandığı, haczin dayanağı olan ödeme emirleri ortak sıfatıyla düzenlenmiş ise de ortaklık payını devrettiği 7.3.2005 tarihi itibarıyla şirketle bir ilgisi bulunmayan davacının, bu tarihten sonra ortaya çıkan şirket borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağı, bu durumda, davacının, ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ait şirket borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirleriyle takibinde ve akabinde bu ödeme emirlerine dayanılarak tesis edilen hacizde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle haczi kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 19.4.2016 gün ve E:2016/2363, K:2016/1750 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Kanunun 35, 55, 58 ve 62'nci madde hükümlerine değindikten sonra; bir kamu alacağının tahsil edilebilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tarh ve tahakkuk usulleri ile 6183 sayılı Kanuna göre tahsil usullerinin sırasıyla deneneceği, bu zorunluluğun doğal sonucu olarak, sistematiğin içinde yer alan bir idari işlemin bu amaçla tesis edilebilmesi için bir önceki hukuki durumun tekemmül etmiş olması gerektiği, önceki safha tekemmül etmeksizin bir sonraki safhaya ilişkin idari işlem tesis edilemeyeceği gibi sistematik içinde yer alan herhangi bir işleme karşı dava açılması durumunda ise önceden kesinleşmiş hukuki durumların yeniden incelenmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, F1 Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davanın İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 2.7.2013 gün ve E:2013/1906, K:2013/1667 sayılı kararıyla süre aşımı nedeniyle reddedildiği, söz konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının ödenmemesi üzerine dava konusu haciz ve e-haciz işlemlerinin tesis edildiği, haczin dayanağı olan ödeme emirleri içeriği borçlardan davacının ortak olarak sorumlu olup olmadığı hususunun, kamu alacağının şirketten tahsil edilememesi üzerine adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davada incelenebileceği, adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin kesinleşmesinden sonra uygulanan hacizlere karşı açılan davada, ödeme emirlerine ilişkin hukuki tekemmülün ve haciz işlemlerinin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, ödeme emri safhasında incelenmesi gereken bir husustan bahsedilerek hacizle ilgili hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
İstanbul 2. Vergi Mahkemesi 12.10.2016 gün ve E:2016/2414, K:2016/1814 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; davacının, dava konusu hacizlerin dayanağı ödeme emirleri içeriği borçtan sorumlu tutulamayacağı yolundaki "Borcum yoktur." kapsamındaki iddiasının haciz dahil tahsilat işlemlerinin her aşamasında dikkate alınabileceği gerekçesiyle, ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; hisse devrinin tescil ve ilan ile hüküm ifade edeceği, hacizlerin dayanağı ödeme emirleri içeriği borçların ait olduğu dönemde davacının şirket ortağı olduğu ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Haczin dayanağı olan ödeme emirleri içeriği borçlardan davacının ortak olarak sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu, kamu alacağının şirketten tahsil edilememesi üzerine davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davada incelenebileceğinden, mahkeme kararında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu hacizlerin diğer yönlerden hukuka uygun olup olmadığı araştırılmak suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmek üzere ısrar kararının bu nedenle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
F1 Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacının gayrimenkullerine, banka hesaplarına ve kredi kartlarına konulan hacizlerin kaldırılması yolunda verilen ısrar kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 29.3.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.