2017/12165 K. 2022/5773 T. 5.4.2022

11. CD., E. 2017/12165 K. 2022/5773 T. 5.4.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/12165
Karar No.: 2022/5773
Karar tarihi: 05.04.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, Sahte fatura kullanma

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

A) Sanık ... hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;

Sanık ... hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından açılan kamu davalarında sanığın 11.01.2013 tarihinde polis huzurunda verdiği ifadesinde şirket ortağı olduğunu ancak 2010 yılında şirket ile alakasını kestiğini, faturaları ... ...'ın kestiğini, firma ile ilgili hiç fatura kesmediğini belirtmesi; mahkeme huzurunda ... isimli şahsa yardımcı olmak amacıyla bazı belgeleri imzaladığını, anılan şirkette yaklaşık iki yıl işçi olarak çalıştığını, aylık 1000 TL aldığını, ancak şirkette fiili ortaklık ve sorumluluğunun söz konusu olmadığını, defter ve belge isteme yazısını kendisinin imzaladığını ancak şehir dışında olduğu için yasal sürede ibraz edemediğini savunmasına karşın vergi müfettişlerine verdiği ifadesinde işi nedeniyle sürekli matbaaları dolaştığından faaliyet adresinde tanınmadıklarını, şirketin %70 ortağı ve müdürü olan ... ...'ın bir süredir kanser tedavisi gördüğünü ve 13.06.2012 tarihinde öldüğünü, faaliyet adreslerinde numune olarak gösterebileceği kağıtların mevcut olduğunu, depolarının bulunmadığını, siparişle çalıştıklarını, malları satan firmaların nakliye aracı temin edip sipariş aldıkları yerlere malları teslim ettiklerini, çalışan eleman olmadığını, tek başına çalıştığını, faaliyetinin gerçek olduğunu, ...'in kardeşi olduğunu, şirketi birlikte kurduklarını, onun kuaför olması nedeniyle birlikte çalışamadıklarını, işi tamamen kendisinin yürüttüğünü daha sonra onun hissesini ...'a devrettiğini, ...'in kendisine vekalet verdiğini, fiilen şirkette hiç çalışmadığını belirtmesi; mükellef şirketin muhasebecisi olan ... isimli kişinin vergi müfettişlerine şirket ortaklarından yalnızca ...'ü tanıdığını, ... ...'ı tanımadığını, şirket adresine gittiğinde faaliyet konusunun kağıtla ilgili olduğunu gördüğünü, eleman çalıştırmadıklarını belirtmesi ve vergi raporlarının içeriğinden düzenlenen faturaların sahte olduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suçların vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanunî takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,

B) Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ...'ün ve sanık ... müdafisinin temyizinin incelenmesi:

2009 takvim yılında verilen Ba-Bs bildirim formlarına göre en aleyhe kabulle suç tarihinin 31.12.2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Sanıklara yüklenen "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ...'ün ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

C) Sanık ... hakkında 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından; sanık ... hakkında 2009,2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma ve sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ...'ün ve sanık ... müdafisinin temyizinin incelenmesi:

I) Sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede:

a) Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluk 213 sayılı VUK’nin 10. ve 333. maddelerinde düzenlenerek aynı Kanun’un 359. ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağının öngörüldüğü, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, varsa iş bölümüne dair şirket esas sözleşmesi ve iş bölümüne ait kararlar getirtilip, olay tarihinde sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi;

b) Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihi, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olup, suça konu faturanın sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden hangi vergi türünde kullandıldığı sorulup, her bir takvim yılındaki sahte belge kullanma suçlarının tarihlerinin belirlenmesi,

c) Faturaları düzenleyen mükellef hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,

d) Gerektiğinde, faturanın gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyesinin, teslim ve tesellüm belgesinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,

II) Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede:

Sanığın soruşturma evresinde verdiği 16.01.2013 tarihli ifadesinde söz konusu şirkette 2009 yılı sonundan 2010 yılı haziran ayına kadar yaklaşık altı ay çaycı olarak çalıştığını, sigorta yapılacağı söylendiğinden bazı belgeleri imzaladığını, şirkete ortak yapıldığını sonradan öğrendiğini, şirketle ilgili bir şey bilmediğini ifade etmesi; mahkeme huzurunda savunmasında olay tarihinde bayan kuaförü olarak çalıştığını, sürekli dükkana gelen ... ... isimli kişinin bir şirket kuracağını, ortağının henüz gelmediğini söyleyerek yardımcı olmasını istediğini, ona yardım etmek için birlikte bazı kurumlara gidip imza attığını, ... ...'ın kendisine 50 TL harçlık verdiğini, bunun dışında şirketle bir ilgisinin olmadığını belirtmesi; diğer sanık ...'ün vergi müfettişlerine verdiği ifadesinde ...'in kardeşi olduğunu, şirketi birlikte kurduklarını, onun kuaför olması nedeniyle birlikte çalışamadıklarını, işi tamamen kendisinin yürüttüğünü daha sonra onun hissesini ...'a devrettiğini, ...'in kendisine vekalet verdiğini, fiilen şirkette hiç çalışmadığını beyan etmesi ve şirket muhasebecisi olan ...'nin de vergi incelemesi sırasında sanık ... dışında ortak olarak kimseyi tanımadığını bildirmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;

1) Faturaları kullanan mükelleflerden ya da bağlı bulundukları vergi dairelerinden temin edilecek faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

2) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;

a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,

c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,

III) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.