2017/12190 K. 2022/3729 T. 8.3.2022

11. CD., E. 2017/12190 K. 2022/3729 T. 8.3.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/12190
Karar No.: 2022/3729
Karar tarihi: 08.03.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık, defter, kayıt ve belgeleri gizleme

HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

A) Sanık ... hakkında 2011 takvim yılında Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde;

Sanığa yüklenen “2011 takvim yılında Vergi Usul Kanunu'na aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 19.12.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

B) Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

1)Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, bunların vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, vergi suçu raporuna göre varlığı anlaşılan ve sanığın annesine 29.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen 24.04.2013 tarihli ve AGB-A-731/77-25 sayılı defter ve belge isteme yazısı temin edilip defter ve belgelerin hangi amaçla istendiği belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmayla karar verilmesi,

2)Kabule göre de;

a)03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5409 sayılı Kanun'un 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının 18 ay olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,

b)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarihli, 346-25 Esas ve Karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği nazara alındığında; incelenen dosyada, defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, ileride suç işlemeyeceği kanaatiyle cezası ertelenen ve engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında zararın giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.