2017/12763 K. 2019/2223 T. 5.3.2019

11. CD., E. 2017/12763 K. 2019/2223 T. 5.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/12763
Karar No.: 2019/2223
Karar tarihi: 05.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

1- 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı ve birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği göz önünde bulundurularak, öncelikle 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi uyarınca kovuşturma şartı olan vergi dairesi başkanlığı mütalaasının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından,... Vergi Denetim Kurulu’nun 11.09.2012 tarihli yazısında belirtilen, Rapor Değerlendirme Komisyonunun 04.06.2012 tarihli ve 16 sayılı mütalaası getirtilerek, sanık hakkında hangi suçtan mütalaa verildiğinin belirlenmesi, vergi suçu raporu ile ekleri “2007 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçuna ilişkin olduğundan, mütalaanın da kullanma suçuna ilişkin olduğunun tespit edilmesi halinde, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.11.2012 tarih, 2012/22859 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “2007 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığından, sahte fatura kullanma suçundan hüküm kurulamayacağı dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Kabule göre de;

a) Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde; "Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir" şeklinde tanımlanmıştır.

Gerçek bir muamelenin miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde belgeye yansıtılması belge konusunun adet, miktar, fiyat veya tutar yönlerinden eksik veya fazla gösterilmesidir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Satın alınmayan mal veya hizmet için alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir.

Bu itibarla, belgesiz yapılan alım ve hizmetlerin başka bir mükellefin belgesiyle veya sahte belgeyle belgelendirilmesi halinde belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanmadığından sahte olduğunun kabulü gerekir.

Sanığın, gerçekten motorin ve benzin alışları yaptığı kişilerden faturalarını almayıp, belgesiz alışlarını belgelendirmek için piyasadan sahte fatura ticareti yapan firmalardan aldığı faturaları defterlerine işleyerek, katma değer vergisinde indirim konusu yaptığının kabul edildiği olayda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinin (a) ve (b) fıkralarında “sahte belgenin” ve “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin” tanımlanış şekline ve yerleşik uygulamaya göre eylemin “sahte fatura kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma” suçundan hüküm kurulması,

b) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.