2017/13760 K. 2018/9594 T. 27.11.2018

11. CD., E. 2017/13760 K. 2018/9594 T. 27.11.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/13760
Karar No.: 2018/9594
Karar tarihi: 27.11.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet

Ek Karar: Temyiz talebinin reddi

5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından hukuken geçersiz olan temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, Sanık ...’ın yokluğunda verilen hükmün 26.11.2014 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanığın Kırıkkale Asliye Ceza Mahkemesi kanalıyla gönderdiği 27.11.2014 havale tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu gözetilerek yapılan incelemede;

Sanık ... hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının, Sanık ... müdafinin sanık hakkında 2009-2010-2011 yıllarında sahte fatura düzenleme suçu ile defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sanık ...’ın, 2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1- Sahte belge düzenleme eylemi ile ilgili olarak; sanıklardan ...’ün ...İnş. Taah. Tur. Taş. İml. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi, diğer sanık ...’ın ise şirketin 13.12.2010 tarihinden sonra ortağı oldukları, şirket adına 2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...’ün 2009 yılında askere gittiği ve döndükten sonra da sigortalı olarak başka bir firmada çalıştığını, şirket işleriyle ilgilenmediğini ve şirket adına herhangi bir fatura düzenlemediğini savunması, sanıklardan ...’ın ise şirkette yönetici sıfatı olmayıp temsil ve ilzama yetkisinin bulunmaması ve ...’ın ise sahte fatura düzenleme suçlamasını kabul etmemesi karşısında: gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; sanık ... ve ...’ın verdikleri vekaletnamelerin araştırılması, şirket muhasebecisinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi, şirketin fiilen kim tarafından idare edildiği ve şirkete ait evrakı kendisine kimin getirdiğinin sorulması, faturaları kullanan mükelleflerin de tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları ve faturalara konu malları kimden teslim aldıklarını, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, faturalarda yer alan imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Sanık ... hakkındaki defter ve belge ibraz etmeme eylemi ile ilgili olarak; sanığın 10.12.2010 tarihli devir sözleşmesi ile şirket ortaklığından ayrıldığı, bu tarihten itibaren şirketi temsil ve ilzama yetkili olmak üzere vefat eden sanık Harun Uçarsu'nun seçildiği, sanık ...'ün şirketin işleriyle fiilen ilgilenmediğinin anlaşıldığı, ortaklıktan ayrılan sanığın, şirkete ait defter ve belgeleri saklama ve ibraz yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilmeden atılı defter ve belge ibraz etmeme suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;

Sanık ... hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. maddesi gereğince defter ve belge ibraz etmeme suçuyla ilgili olarak sanık hakkında verilen cezanın 2 yılın altında olduğu, kayden sabıkasız olan sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmadığı ve bu suç sebebiyle kamunun uğradığı somut bir zarar da bulunmadığı gözetilerek sanık hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanması şartlarının tartışılmaması,

3) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.