2017/139 K. 2017/352 T. 5.7.2017

VDDK., E. 2017/139 K. 2017/352 T. 5.7.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/139
Karar No.: 2017/352
Karar tarihi: 05.07.2017

İstemin_Özeti : İç ve dış aydınlatma armatürleri imalatı faaliyetinde bulunan davacı adına, ilk madde ve malzeme alımlarının %94'ünü, hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda rapor bulunan F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi ile F2 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin faturalarıyla belgelendirdiğinin tespiti üzerine, faturalar içeriği emtianın imalatta kullanılmasının zorunlu olması, davacının satışlarıyla ilgili olarak da eleştirilecek bir hususun bulunmaması nedeniyle, Merkez Bankasının küçük ölçekli imalatçılar için tespit ettiği %16 brüt satış kârlılık oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucu, sahte fatura tutarının 143.085,92 TL'lık kısmının kabul edilmemesi suretiyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2005 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1 ve 6'ncı bentleri ile aynı Kanunun mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları davaya konu yapılmıştır.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi 30.9.2010 gün ve E:2010/460, K:2010/1257 sayılı kararıyla; 213 sayılı Kanunun 3 ve 30'uncu maddelerine değindikten sonra, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketine ait vergi tekniği raporunda; elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal etmek amacıyla 4.8.2003 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 12.4.2006 tarihinde yapılan yoklamayla Eylül 2004'ten itibaren işyerini terkettiği, 17.3.2006 tarihinde yapılan yoklamada, adreste 2.3.2005 tarihinden itibaren başka bir mükellefin bulunduğu, yeni işyerinde faaliyet gösterdiğine dair bildirimde bulunmadığı, adresin terk edilmesinden sonra da fatura düzenlemeye devam edildiği, şirketin 2003, 2004, 2005 yıllarında sırasıyla toplam 674.821,70 TL, 1.377.710,10 TL, 976.723,85 TL katma değer vergisi matrahı bildirdiği ve yüksek cirolara ulaştığı halde Aralık 2003, Haziran 2005, Temmuz 2005 dönemlerinde cüz'i miktarda ödenecek vergi çıktığı, muhtasar beyannamelerinde işçi çalıştırdığına dair bildirimde bulunmadığı, 2004 yılına ait defterinin tasdikli olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı, sahte fatura düzenlemek fiilinden dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan şirket ortağı K1'nin 1.6.2006 tarihinde hissesini K2'e devrettiği, 2004 ve 2005 yıllarına ait Ba-Bs formlarını vermemesine rağmen mal alan firmaların birkaçının Ba formunda bu şirketten fatura alındığı bilgisinin yer aldığı, F2 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; elektrik malzemesi perakende alım satımı faaliyeti ile iştigal etmek için 11.8.2005 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30 m² büyüklüğünde işyerinde aylık 150,00 TL kira ile işe başladığı, işyerinde 2 adet masa ve sandalyenin bulunduğu, herhangi bir şube ve deposu bulunmadığı, işçi çalıştırmadığı, 1.5.2007 tarihinde yapılan yoklamada bilinen adresinde faaliyetinin olmadığı ve bu adreste başka bir mükellefin bulunduğu, mükellefiyet kaydının 30.3.2007 tarihinde terkin edildiği, Ağustos 2005 ve Aralık 2006 dönemlerinde yüksek tutarda katma değer vergisi beyan edilmesine rağmen ödenecek katma değer vergisinin düşük çıktığı, yüksek tutarda matrah beyan edilmesine rağmen deposunun bulunmaması, işçi çalıştırılmamasının ticari teamüllere uygun olmadığı tespitlerine yer verilerek, sahte fatura ticareti organizasyonu çerçevesinde mükellefiyet tesis ettirdiği ve sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinin belirtildiği, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan tespitlerin 2006; F2 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan tespitlerin ise 2007 yıllarına ait olduğu, yapılan olumsuz tespitlerin, dava konusu 2005 yılına ilişkin olarak kabul edilmesine imkan bulunmadığı, anılan şirketler hakkında 2005 yılında sahte fatura düzenlediklerine yönelik somut, hukuken geçerli bir tespit bulunmadan, düzenledikleri tüm faturaların sahte olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 15.11.2012 gün ve E:2011/429, K:2012/3708 sayılı kararıyla; kurum kazancının eleştirilen bu faturalarla aşındırılıp aşındırılmadığı hususunun tespit edilebilmesinin, düzenleyicileri hakkında yapılan saptamalara bağlı olduğu, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi hakkında 2003, 2004 ve 2005 yıllarıyla ilgili olarak düzenlenen vergi tekniği raporu ile 4.8.2003 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 12.4.2006 tarihinde yapılan yoklamayla Eylül 2004'ten itibaren iş yerini terk ettiği, 17.3.2006 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada bu adreste 2.3.2005 tarihinden itibaren başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği, yeni iş yerinde faaliyet gösterdiğine dair bir bildirim olmadığı, adresin terk edilmesinden sonra da fatura düzenlemeye devam edildiği, 2003, 2004, 2005 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, 2003, 2004, 2005 yıllarında sırasıyla toplam 674.821,70 TL, 1.377.710,10 TL, 976.723,85 TL tutarlı katma değer vergisi matrahı bildirdiği ve yüksek cirolara ulaştığı halde sadece Aralık 2003, Haziran 2005, Temmuz 2005 dönemi beyannamelerinde cüz'i miktarda ödenecek katma değer vergisi çıktığı, tahakkuk eden vergilerin bir kısmını ödemediği, şirketin kira ödemesi nedeniyle verdiği muhtasar beyannamelerinde işçi çalıştırdığına ilişkin bildirim bulunmadığı, şirket ortağı K1 hakkında sahte fatura düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu düzenlendiği, verilen beyannamelerin birbirini tutmadığı, şirket ortağı ve müdürü K3'in adresinde bulunamaması nedeniyle defter ve belge isteme yazılarının tebliğ edilemediği, 1.6.2006 tarihli noter sözleşmesi ile hissesini K2'e devrettiği, bu tarihten itibaren müdürlük sıfatının da adı geçene devredildiği, ayrıca K2'e defter ve belge isteme yazısı tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin ibraz edilmediği, şirketin 2004 ve 2005 yıllarında verilmesi gereken Ba ve Bs formlarını vermediği, F2 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında 2004 ve 2005 yılları için düzenlenen vergi tekniği raporuyla da 11.8.2005 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30 m² büyüklüğünde bir işyerinde aylık 150,00 TL kira ile işe başladığı, işyerinde 2 adet masa ve sandalyenin bulunduğu, herhangi bir şube ve deposu bulunmadığı, işçi çalıştırmadığı, 1.5.2007 tarihinde yapılan yoklamada şirketin bilinen adresinde faaliyetinin olmadığı ve bu adreste başka bir mükellefin bulunduğu, iş yerini terk etmesi ve başka bir adreste faaliyette olduğuna dair bilgi edinilememesi nedeniyle şirketin mükellefiyet kaydının 30.3.2007 tarihinde terkin edildiği, 2005 yılının beş aylık döneminde 326.568,28; 2006 yılında ise 1.832.724,05 lira matrah beyan etmesine karşın sadece iki ay için cüz'i miktarda ödenecek katma değer vergisi çıktığı, 2009 yılı itibarıyla ödenmemiş vergi borçları bulunduğu, 2005 ve 2006 yılına ilişkin olarak Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, faaliyetiyle ilgili olmayan emtia satışları için fatura düzenlediği, Ba formlarında adı geçen şirketten mal aldığını beyan eden mükelleflerin, aynı zamanda haklarında sahte fatura düzenlediği yolunda rapor bulunan firmalardan da alışları olduğunun tespit edildiği, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi adına komisyon karşılığı fatura düzenlemesi nedeniyle yapılan tarhiyatların davaya konu yapılmaksızın kesinleştiği, F2 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin ise tebliğ edilemediği, bu saptamaların, 2006 ve 2007 yılında yapılan yoklamalar esnasında düzenlenen tutanaklarla tespit edilenler de dahil olmak üzere vergilendirme dönemiyle ilgili olduğu tartışmasız olup, her iki şirketçe düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını gösterdiği, 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1 ve 6'ncı bentleri ile mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının, tarh matrahına bağlı olarak ve herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın soyut bir anlatımla hukuka uygunluk görülmeyerek kaldırılmasının da 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 22 ve 24'üncü maddelerinde yer alan hükümlere uygun düşmediği gerekçesiyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme isteminireddetmiştir.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2015 gün ve E:2015/1434, K:2015/1782 sayılı kararıyla; ilk kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiş, özel usulsüzlük cezaları hakkında ise bozma kararına uyarak karar vermiştir.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 28.12.2016 gün ve E:2016/701, K:2016/1358 sayılı kararıyla; Vergi Mahkemesi kararının ısrar hükmüne karşı davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine; kararın, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyularak verilen diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz incelemesi sonuçlandırılmak üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesine karar vermiştir.

Davalı idare tarafından; sahte faturaları maliyet kayıtlarına alan davacı adına, inceleme raporu uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, kararın düzeltilmesi istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K4

Düşüncesi :Karar düzeltme isteminin kabulüyle Kurul kararı kaldırılarak, kararın ısrara ilişkin hüküm fıkrasının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Karar Düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesi uyarınca istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 28.12.2016 gün ve E:2016/701, K:2016/1358 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra temyiz istemi yeniden incelendi.

Davacı adına, bir kısım alımlarını gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarla belgelendirmesi nedeniyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2005 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1, 6 ve mükerrer 355'inci maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davada, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması yönünden ilk kararında ısrar edilmesi, diğer hüküm fıkraları hakkında ise bozma kararına uyulması suretiyle verilen kararın aleyhe olan hüküm fıkraları, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca; İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2015 gün ve E:2015/1434, K:2015/1782 sayılı kararının ısrara ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 5.7.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.