2017/145 K. 2017/227 T. 26.4.2017

VDDK., E. 2017/145 K. 2017/227 T. 26.4.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/145
Karar No.: 2017/227
Karar tarihi: 26.04.2017

İstemin_Özeti : Davacı adına, hakkında sahte belge düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu bulunan K2'ya ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinin tespiti üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak 2010 yılı için re’sen salınan gelir vergisi ile aynı yılın Ekim-Aralık dönemi için salınan geçici vergi ve tekerrür hükümleri dikkate alınarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezaları davaya konu yapılmıştır.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 9.5.2012 gün ve E:2012/33, K:2012/795 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B, 30, 31, 74, 75 ve 134'üncü maddesi hükümlerine yer verdikten sonra, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanıldığı hususunda vergi incelemesi yapma yetkisi bulunan takdir komisyonunca; davacının yasal defter ve belgeleri incelenmeden, K2 hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu doğrudan dikkate alınmak suretiyle matrah takdir edildiği, fatura içeriği emtianın, davacının faaliyet konusuyla ilgili olup olmadığı, gerçekte işletmeye girip girmediği, ödemelerin ne şekilde yapıldığı ve bu hususlara yönelik davacı beyanları hakkında araştırma yapılmadığı gibi gerek davalı idarece gerekse takdir komisyonunca açık ve net bir tespit ortaya konulamadığı gerekçesiyle, vergilendirmeyi kaldırmıştır.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 6.10.2015 gün ve E:2012/3348, K:2015/6496 sayılı kararıyla; 213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesine göre, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların incelenmesi, bu kayıt ve vesikalarda vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karışıklıklar bulunuyorsa bunların açıkça ortaya konulması gerektiği, sebebi açıkça ortaya konulmadan vergi matrahının re'sen takdiri yoluna gidilemeyeceği, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan K2'dan fatura alanlar hakkında ekonomik değer, etkinlik ve verimlilik kıstasları gözönünde bulundurularak yapılan değerlendirme sonucunda, davacının da aralarında bulunduğu inceleme yapılmasına gerek görülmeyen kişilerden düzeltme beyanı alınması veya mükellefe ulaşılamaması halinde takdir komisyonu vasıtasıyla konunun sonuçlandırılması gerektiği yönündeki İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün yazısına istinaden 213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesinin 2'inci fıkrasının 6'ncı bendi uyarınca takdire sevk edilen davacı adına, takdir komisyonu kararı uyarınca tarhiyat yapıldığı, re'sen takdiri gerektiren sebepler bulunmadıkça dönem matrahının re'sen belirlenmesi yoluna gidilemeyeceğinden, söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanıp dayanmadığı hususu değerlendirilerek, buna göre re'sen tarh nedeninin var olup olmadığı ortaya konulmadan davayı, yazılı gerekçeyle sonuçlandıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 17.11.2016 gün ve E:2016/851, K:2016/1643 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; dava konusu cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davacı adına, hakkında sahte belge düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu bulunan K2'ya ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinin tespiti üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak 2010 yılı için re’sen salınan gelir vergisi ile aynı yılın Ekim-Aralık dönemi için salınan geçici vergi ve tekerrür hükümleri dikkate alınarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen ısrar kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 17.11.2016 gün ve E:2016/851, K:2016/1643 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 26.4.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.