2017/1485 K. 2017/2541 T. 5.4.2017

11. CD., E. 2017/1485 K. 2017/2541 T. 5.4.2017

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/1485
Karar No.: 2017/2541
Karar tarihi: 05.04.2017
 

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 25/01/2017 tarih ve 2016-12548 KYB sayılı kanun yararına bozma isteğine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen 03/02/2017 tarih ve 2017/7441 sayılı ihbarname ile;

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık ...’in, anılan Kanun’un 359/1, 359/2 ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59/2. maddeleri gereğince 313.031.250 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2000 tarihli ve 2000/59 esas, 2000/84 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne ilişkin aynı Mahkemenin 10/05/2010 tarihli ve 2010/626 değişik iş sayılı kararının "Kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesi 2. fıkrasında yer alan “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin Anayasanın 76. maddesi kapsamında kaldığı ve 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Kanun yararına bozulması istenen 10.05.2010 tarihli karardan sonra, Anayasa Mahkemesi'nin 20.01.2011 tarihli 2008/44 esas ve 2011/21 karar sayılı iptal kararı üzerine, 11.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası ile geçici 2. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmiş ve geçici 2. maddesinin 1. fıkrasının "Anayasanın 76 ncı maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır." şeklindeki 2. cümlesi yürürlükten kaldırılmış; böylece Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından da gerekli koşulların oluşması durumunda arşiv kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kurulan komisyon tarafından silinmesi olanaklı hale gelmiş ise de; kanun yararına bozma, hâkim veya mahkeme tarafından verilip, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ya da hükümlerdeki, verildiği tarihte yürürlükte olan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için kabul edilmiş olağanüstü bir yasa yolu olduğundan, inceleme buna göre yapılmıştır.

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun kararın verildiği 10.05.2010 tarihinde yürürlükte olan geçici 2. maddesinin 1. fıkrası "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Anayasanın 76 ncı maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır." ve 2. fıkrası "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindedir.

Arşiv kaydının silinmesi istenen mahkûmiyetin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde "vergi kaçakçılığı" olarak düzenlenen suça ilişkin olması ve bu mahkûmiyetin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 3. maddesinde hak yoksunluğu olarak yer alması nedeniyle, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun karar tarihinde yürürlükte olan geçici 2. maddesinin 2. fıkrasındaki açık düzenleme gereğince, sözü edilen mahkûmiyetle ilgili arşiv kaydının silinmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, talebin reddi yerine arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlere ve incelenen dosyaya içeriğine göre, ihbarnamedeki kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden; Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10/05/2010 tarihli 2010/626 Değişik İş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 05/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

.