2017/15 K. 2017/368 T. 31.1.2017

21. CD., E. 2017/15 K. 2017/368 T. 31.1.2017

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 21. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/15
Karar No.: 2017/368
Karar tarihi: 31.01.2017
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet

HÜKÜM : Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu nedeniyle, her üç sanık hakkında: Mahkumiyet

Sanık ... Aydınoğlu hakkında 2004 tarihli eylem için: Beraat

Sanıklar ..., ... hakkında 2005 tarihli eylem için: Beraat

Gerekçeli karar başlığında eksik yazılan suç tarihlerinin, "2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçları bakımından, ele geçen fatura olmadığı anlaşılmakla her bir takvim yılı için en son matrahlı KDV beyannamesi verildiği ayın son günü olan “31.12.2004 ve 28.02.2005”; defter ve belge ibraz etmemek suçu yönünde ise, bu suçun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanık ...’na 21.01.2009, sanık ...’e 28.01.2009 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde “06.02.2009 ve 13.02.2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

I-Sanık ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek”, sanıklar ... ve ... hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 31.12.2004 ve 28.02.2005 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık ... hakkında "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek”, sanıklar ... ve ... hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,

II-Sanıklar hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Sanık ... yönünden; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-)5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fail ve fiilden ibaret olup, iddianamede sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan dolayı açılmış bir dava olmadığı halde, bu konuda sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,

2-)Sanık ...’ün 18.10.2004 tarihine kadar Altaylar Turizm Taşımacılık ve Otobüs İşl. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, sanığa defter ve belge isteme yazısının 28.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, suç tarihinde sanığın şirket ortağı ve yetkilisi olmadığının anlaşılması karşısında, atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,

3-)Kabul ve uygulamaya göre de;

a-)Suç tarihinden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesiyle yapılan değişiklik ile 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 6 aydan 1 yıla çıkartılması karşısında, sanıkların eylemine uyan 213 sayılı Kanunun 359/a-2. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan değişiklikten önceki 359/a-2. maddesi uyarınca 6 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,

b-)Sanıklar hakkında takdiri indirim nedeniyle cezada indirim yapılırken suç tarihinde yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK'nun 59. maddesinin uygulanması,

c-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanıklar hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, ''suçun niteliği, eski hali iade ve zararın tazmini söz konusu olmadığından'' bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.