2017/15592 K. 2018/6694 T. 11.09.2018

11. CD., E. 2017/15592 K. 2018/6694 T. 11.09.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/15592
Karar No.: 2018/6694
Karar tarihi: 11.09.2018
 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanığın 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, yüklenen suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;

1. Sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun’un 227. maddesinin 3. fıkrasında ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır.'' hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanun’un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,

2. Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;

a) Faturaların sanık ile tanıklar K1, K2 ve K3’a gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve tanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,

b) Faturalardaki yazı ve imzaların, tanıklardan biri veya birkaçına ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi veya kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,

c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve tanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve tanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

3. Kabule göre de;

a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

b) Sanığın sahte fatura düzenleme suçunu işlediği kabul edildiği halde, temel cezanın 213 sayılı Kanun’un 359/b-1. maddesi yerine 359/a-2. maddesi uyarınca belirlenerek eksik ceza tayin edilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.