2017/199 K. 2017/228 T. 26.4.2017

VDDK., E. 2017/199 K. 2017/228 T. 26.4.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/199
Karar No.: 2017/228
Karar tarihi: 26.04.2017
 

İstemin Özeti : Davacı adına, araç alım satımından elde ettiği ticari kazancını kayıt ve beyan dışı bırakması nedeniyle takdir komisyonu kararı uyarınca 2009 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisini azaltan Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 4.3.2015 gün ve E:2015/475, K:2015/324 sayılı ısrar kararının, davacı tarafından temyizi üzerine Ankara 6. Vergi Mahkemesi, 11.1.2017 gün ve E:2015/475, K:2015/324, Temyiz No:2017/5 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46'ncı maddesinin 2'nci fıkrası ve 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrası ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 13'üncü maddesine yer verdikten sonra, mahkeme kararının, davacı vekilinin adliyede olması nedeniyle işçisine, 18.3.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 4857 sayılı İş Kanununda, işçinin, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlandığı, Kanunda işveren ile işçi arasında iş sözleşmesinin kurulması için sigorta yaptırılması yolunda bir ön koşula ver verilmediği, davacının vekili ile ilgisi bulunmayan kişinin, işçi sıfatıyla bir belgeyi imzalayıp tebellüğ etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması ve davacı vekilinin sigortasız işçi veya stajyer avukat çalıştırıyor olabileceği hususları karşısında tebliğat yapılan kişinin muhtasar beyannamelerde işçi olarak gösterilmemesinin, söz konusu kişinin davacı vekilinin işçisi olmadığı yolundaki iddianın ispatına yeterli olmayacağı, bu durumda, davacı vekilinin işçisine 18.3.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen karara karşı 30 günlük süre geçirildikten sonra 3.1.2017 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, temyiz istemini süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.

Davacı tarafından; ısrar kararının usulsüz tebliğ edildiği, tebligat yapılan şahsın sigortalı çalışanlarının olmadığının tebligatın yapıldığı döneme ait muhtasar beyannamelerden anlaşılacağı ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 11.1.2017 gün ve E:2015/475, K:2015/324, Temyiz No:2017/5 sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 26.4.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Vergi Mahkemesinin ısrar kararına karşı davacı tarafından yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen mahkeme kararının temyizen bozulması istenilmektedir.

2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir.

Temyize konu karar ısrar niteliğinde olmadığından, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsizdir.

Bu nedenle, dosyanın ilgili dava dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.