2017/2701 K. 2021/2157 T. 4.3.2021

11. CD., E. 2017/2701 K. 2021/2157 T. 4.3.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/2701
Karar No.: 2021/2157
Karar tarihi: 04.03.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belge gizleme

HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında, yapılan tebligata rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyerek, "defter ve belgeleri gizleme" suçunu işlediği iddiasıyla, 213 sayılı VUK'nin 359. maddesinin (a) fıkrasının ikinci bendi uyarınca cezalandırılması isteğiyle kamu davası açıldığı; Mahkeme tarafından hiçbir delil toplanmadan ve sanığın sorgusu da yapılmadan iş yerinin faal olması, tebligatın iş yerinde yapılması nedeniyle Vergi Usul Kanunu’nun 139/2. maddesi istisnasının gerçekleşmediğinden bahisle yasal unsurları itibarıyla oluşmayan müsnet suçtan sanığın beraatine hükmettiğinin anlaşılması karşısında;

213 sayılı VUK'nin 139. maddesinde, vergi incelemesinin esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılacağı, ancak iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olması veya mükellef ve vergi sorumlularının istemeleri halinde incelemenin dairede yapılabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerin bulunup bulunmadığının saptanması gerekir.

Diğer yandan, 5271 sayılı CMK'nin 193. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir" hükmü, ancak tüm delillerin toplanması halinde uygulanabilir.

213 sayılı VUK’nin 139/1. madde ve fıkrası gereğince incelemenin işyerinde yapılması kuralının aynı maddenin 2. fıkrasında sayılan istisnalardan birinin varlığı halinde uygulanamayacağının dikkate alınması gerekmesi karşısında; Yargıtay CGK’nin 19.11.2002 tarih ve 272-402 sayılı, 02.10.2001 gün ve 212/197 sayılı kararları ile uyum gösteren diğer Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK.’nin 193/2. madde ve fıkralarının beraat kararı yönünden dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, yine ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmayacağından; sanığın sorgusu yapılmadan mevcut kanıtlar tartışılarak delil taktiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek, sanığın sorgusu yapılarak tebligat tarihinde ticari faaliyete devam edilip edilmediği, incelenmek üzere istenilen defter ve belgelerin mevcut olup olmadığı ve incelemeye ibraz etmeme nedenleri de sorularak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, sorgusu yapılmayan sanık hakkında delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.