2017/301 K. 2017/349 T. 5.7.2017

VDDK., E. 2017/301 K. 2017/349 T. 5.7.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/301
Karar No.: 2017/349
Karar tarihi: 05.07.2017

İstemin_Özeti : İç ve dış aydınlatma armatürleri imalatı faaliyetinde bulunan davacı adına, ilk madde ve malzeme alımlarının %85'ini, hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda rapor bulunan F1 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin faturalarıyla belgelendirdiğinin tespiti üzerine, faturalar içeriği emtianın imalatta kullanılmasının zorunlu olması, davacının satışlarıyla ilgili olarak da eleştirilecek bir hususun bulunmaması nedeniyle, Merkez Bankasının küçük ölçekli imalatçılar için tespit ettiği %18 brüt satış kârlılık oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucu, sahte fatura tutarının 192.281,94 TL'lık kısmının kabul edilmemesi suretiyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2006 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirmesi ve tek düzen muhasebe standartlarına aykırı kayıtların bulunması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1 ve 6'ncı bentleri ile belgesiz yapılan ve tutarı 8.000,00 TL'yi aşan alışların banka ve benzeri kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilmemesi nedeniyle aynı Kanunun mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları davaya konu yapılmıştır.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi 9.11.2010 gün ve E:2010/458, K:2010/1533 sayılı kararıyla; 213 sayılı Kanunun 3 ve 30'uncu maddelerine değindikten sonra, F1 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; elektrik malzemesi perakende alım satımı faaliyeti ile iştigal etmek için 11.8.2005 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30 m² büyüklüğünde işyerinde aylık 150,00 TL kira ile işe başladığı, işyerinde 2 adet masa ve sandalyenin bulunduğu, herhangi bir şube ve deposu bulunmadığı, işçi çalıştırmadığı, 1.5.2007 tarihinde yapılan yoklamada bilinen adresinde faaliyetinin olmadığı ve bu adreste başka bir mükellefin bulunduğu, mükellefiyet kaydının 30.3.2007 tarihinde terkin edildiği, Ağustos 2005 ve Aralık 2006 dönemlerinde yüksek tutarda katma değer vergisi beyan edilmesine rağmen ödenecek katma değer vergisinin düşük çıktığı, yüksek tutarda matrah beyan edilmesine rağmen deposunun bulunmaması, işçi çalıştırılmamasının ticari teamüllere uygun olmadığı tespitlerine yer verilerek, sahte fatura ticareti organizasyonu çerçevesinde mükellefiyet tesis ettirdiği ve sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinin belirtildiği, 2007 yılına ait olumsuz tespitlerin, dava konusu 2006 yılına ilişkin olarak kabul edilmesine imkan bulunmadığı, anılan şirket hakkında 2006 yılında sahte fatura düzenlediğine yönelik somut, hukuken geçerli bir tespit bulunmadan, düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu kabul edilemeyeceğinden üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde ve buna bağlı olarak da 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi ile mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı, tek düzen muhasebe standartlarına aykırı kayıtların bulunması nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında ise yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi ile mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarını kaldırmış, 353'üncü maddenin 6'ncı bendi uyarınca kesilen ceza yönünden davayı reddetmiştir.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 15.11.2012 gün ve E:2011/1087, K:2012/3711 sayılı kararıyla; kurum kazancının eleştirilen faturalarla aşındırılıp aşındırılmadığı hususunun tespit edilebilmesinin, düzenleyicisi hakkında yapılan saptamalara bağlı olduğu, F1 Elektrik Makine İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında 2004 ve 2005 yılları için düzenlenen vergi tekniği raporuyla 11.8.2005 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30 m² büyüklüğünde bir işyerinde aylık 150,00 TL kira ile işe başladığı, işyerinde 2 adet masa ve sandalyenin bulunduğu, herhangi bir şube ve deposu bulunmadığı, işçi çalıştırmadığı, 1.5.2007 tarihinde yapılan yoklamada şirketin bilinen adresinde faaliyetinin olmadığı ve bu adreste başka bir mükellefin bulunduğu, şirketin mükellefiyet kaydının 30.3.2007 tarihinde terkin edildiği, 2005 yılının beş aylık döneminde 326.568,28; 2006 yılında ise 1.832.724,05 lira matrah beyan etmesine karşın sadece iki ay için cüzi miktarda ödenecek katma değer vergisi çıktığı, 2009 yılı itibarıyla ödenmemiş vergi borçları bulunduğu, 2005 ve 2006 yılına ilişkin olarak Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, faaliyetiyle ilgili olmayan emtia satışları için fatura düzenlediği, Ba formlarında adı geçen şirketten mal aldığını beyan eden mükelleflerin, aynı zamanda haklarında sahte fatura düzenlediği yolunda rapor bulunan firmalardan da alışları olduğunun tespit edildiği, bu saptamaların, 2007 yılında yapılan yoklamalar esnasında düzenlenen tutanaklarla tespit edilenler de dahil olmak üzere vergilendirme dönemiyle ilgili olduğu tartışmasız olup, adı geçen şirketçe düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını gösterdiği gerekçesiyle, kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, davacının karar düzeltme isteminireddetmiştir.

İzmir 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2015 gün ve E:2015/1433, K:2015/1781 sayılı kararıyla; ilk kararının, bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 28.12.2016 gün ve E:2016/694, K:2016/1361 sayılı kararıyla temyiz istemini reddetmiştir.

Davalı idare tarafından; sahte faturaları maliyet kayıtlarına alan davacı adına, inceleme raporu uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, kararın düzeltilmesi istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Karar düzeltme isteminin kabulüyle Kurul kararı kaldırılarak, ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Karar Düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesi uyarınca istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 28.12.2016 gün ve E:2016/694, K:2016/1361sayılı kararı kaldırıldıktan sonra temyiz istemi yeniden incelendi.

Davacı adına, bir kısım alımlarını gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarla belgelendirmesi nedeniyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2006 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1, 6 ve mükerrer 355'inci maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davada, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1 ve mükerrer 355'inci maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması yolunda verilen ısrar kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca; İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2015 gün ve E:2015/1433, K:2015/1781 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 5.7.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.