2017/302 K. 2017/309 T. 5.7.2017
VDDK., E. 2017/302 K. 2017/309 T. 5.7.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/302
Karar No.: 2017/309
Karar tarihi: 05.07.2017
İstemin Özeti : Arzuhalcilik faaliyetinden dolayı mükellefiyeti bulunan davacı adına, gerçek bir hizmet ifasına dayanmaksızın F1 İnşaat Petrol Elektrik Tekstil Oto Yedek Parça Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait faturaları düzenlemesi karşılığı elde ettiği komisyon geliri ile şirket adına yapıldığı gösterilen işlerden elde ettiği geliri beyan etmemesi nedeniyle Temmuz ila Aralık 2005 dönemi için re'sen salınan bir ve üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi davaya konu yapılmıştır.
Diyarbakır Vergi Mahkemesi, 8.10.2015 gün ve E:2015/998, K:2015/1328 sayılı kararıyla; Mahkemelrince verilen kararın, kayıt dışı hasılattan kaynaklanan tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 16.11.2011 gün ve E:2010/53, K:2011/654 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyarak, davacı adına salınan gelir vergisinin aynı husutan kaynaklanan kısmı yönünden bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda verilen karar, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 30.1.2013 gün ve E:2012/485 K:2013/32 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden, davaya konu cezalı tarhiyatın, kayıt dışı hasılattan kaynaklanan kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davayı reddetmiştir.
Davacı tarafından; davalı idarece işlemin kanuni dayanağının ortaya konamadığı, gerek Borçlar Kanunu gerekse İş Kanununda hukuki sorumluluğun işverene ait olduğu, bir işçi olarak işverenin emirleri doğrultusunda hareket ettikleri, şirketin gelirinin şirket sahibine ait olduğu, öncelikle şirket adına işlem tesis edilmesi gerektiği ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozma kararı uyarınca verilen kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri K2, K3, K4 ve K5'ün bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden, Diyarbakır Vergi Mahkemesinin, 8.10.2015 gün ve E:2015/998, K:2015/1328 sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, 5.7.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞIOY
Vergi Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurularının Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 3 ve 4'üncü fıkralarında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4'üncü fıkrada belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri değil ilk bozma kararını veren dava dairesidir.
Kurulun bozma kararına uyularak verilen karar, direnme kararı niteliğinde olmadığı halde, Danıştay Üçüncü Dairesinin; söz konusu karara karşı yapılan temyiz isteminin görüşülüp karara bağlanmasının Kurulun görevine girdiği gerekçesiyle dosyayı Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderdiği, Vergi Dava Daireleri Kurulunca da temyiz isteminin incelenerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsiz olduğundan temyiz istemini inceleme olanağı bulunmadığı, bu halde de iki yargı yeri arasında görev uyuşmazlığı oluşacağı açık olup temyiz isteminin hangi yargı yerinde çözümleneceği hususunun belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.