2017/322 K. 2017/311 T. 5.7.2017
VDDK., E. 2017/322 K. 2017/311 T. 5.7.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/322
Karar No.: 2017/311
Karar tarihi: 05.07.2017
İstemin Özeti : Davacı adına, Aralık 2006 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin gecikme faiziyle birlikte tahsili amacıyla düzenlenen 15.10.2008 tarih ve 1 ve 3 sayılı ödeme emirleri davaya konu yapılmıştır.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesi, 28.3.2016 gün ve E:2016/781, K:2016/667 sayılı kararıyla; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 25.2.2015 gün ve E:2014/1235, K:2015/22 sayılı bozma kararına uyarak, 19.12.2007 tarih ve 2007-1205/297-77 sayılı vergi inceleme raporu uyarınca Aralık 2006 dönemi için salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin, 13.2.2008 tarihinde tebliğ edilen 6.2.2008 tarih ve 2008/03 sayılı vergi ve ceza ihbarnamesiyle davacıya duyurulduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7'nci maddesinde öngörülen otuz günlük dava açma süresi içerisinde, aynı inceleme raporu uyarınca, aynı vergi ve ceza için 27.2.2008 tarih ve 2008/10 sayılı ikinci bir ihbarname düzenlenerek, 27.2.2008 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul 2. Vergi Mahkemesi kayıtlarına 4.3.2008 tarihinde giren dilekçeyle, ikinci ihbarnamenin tarih ve sayısı gösterilmek suretiyle tarhiyata karşı dava açıldığı; aynı ihbarnamenin sonradan İstanbul 3. Vergi Mahkemesinde de dava konusu edildiği; İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 30.1.2009 gün ve E:2008/4288, K:2009/638 sayılı kararıyla; davalı idarenin yazısıyla dava konusu ihbarnamenin 22.4.2008 tarihli düzeltme fişiyle kaldırıldığının bildirildiği gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 23.12.2008 gün ve E:2008/3717, K:2008/3917 sayılı kararıyla da reddedilen dava dilekçesinin süresinde yenilenmemesi nedeniyle davanın reddedildiği hususlarının, dosya içeriğiyle birlikte UYAP kayıtlarından saptandığı, davalı idare tarafından, dava konusu 15.10.2008 tarih ve (1) ve (3) takip numaralı ödeme emirlerinin dayanağının, 13.2.2008 tarihinde tebliğ edilerek dava konusu edilmeyen ilk ihbarnameyle salınan cezalı katma değer vergisi olduğu ileri sürülmekte ise de her iki ihbarnamenin tebliğ tarihine göre de dava açma süresi içerisinde olan 4.3.2008 tarihinde kayda giren dilekçeyle tarhiyata karşı dava açma iradesinin ortaya konulmuş olması ve davalar devam ederken ödeme emirlerinin düzenlenmiş olması karşısında; 2577 sayılı Kanunun 27'nci Maddesinin olay tarihindeki şekliyle 3'üncü fıkrası uyarınca tarhiyata karşı dava açılmakla tahsil işlemlerinin durması nedeniyle, ödeme emriyle takip edilebilir kamu alacağından söz etmeye olanak bulunmadığı gerekçesiyle, ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalı idare tarafından; dava açılmayarak kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozma kararı uyarınca verilen kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri K2, K3, K4 ve K5'ün bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden, İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 28.3.2016 gün ve E:2016/781, K:2016/667 sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, 5.7.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞIOY
Vergi Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurularının Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 3 ve 4'üncü fıkralarında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4'üncü fıkrada belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri değil ilk bozma kararını veren dava dairesidir.
Kurulun bozma kararına uyularak verilen karar, direnme kararı niteliğinde olmadığı halde, Danıştay Dördüncü Dairesinin; söz konusu karara karşı yapılan temyiz isteminin görüşülüp karara bağlanmasının Kurulun görevine girdiği gerekçesiyle dosyayı Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderdiği, Vergi Dava Daireleri Kurulunca da temyiz isteminin incelenerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsiz olduğundan temyiz istemini inceleme olanağı bulunmadığı, bu halde de iki yargı yeri arasında görev uyuşmazlığı oluşacağı açık olup temyiz isteminin hangi yargı yerinde çözümleneceği hususunun belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.