2017/333 K. 2017/357 T. 5.7.2017
VDDK., E. 2017/333 K. 2017/357 T. 5.7.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/333
Karar No.: 2017/357
Karar tarihi: 05.07.2017
İstemin_Özeti : İç ve dış aydınlatma armatürleri imalatı faaliyetinde bulunan davacı adına, ilk madde ve malzeme alımlarının %90'ını, hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda rapor bulunan F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketinin faturalarıyla belgelendirdiğinin ve 2004 yılı dönem sonu stoklarına ait enflasyon düzeltme farkını hatalı kaydettiğinin tespiti üzerine, faturalar içeriği emtianın, imalatta kullanılmasının zorunlu olması, davacının satışlarıyla ilgili olarak da eleştirilecek bir hususun bulunmaması nedeniyle, Merkez Bankasının küçük ölçekli imalatçılar için tespit ettiği %16 brüt satış kârlılık oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucu, sahte fatura tutarının 26.106,75 TL'lık kısmının kabul edilmemesi, ayrıca bir kısım alış faturalarının ibraz edilmemesi nedeniyle, söz konusu fatura tutarlarının maliyet kayıtlarından çıkarılması, hatalı enflasyon düzeltme farkı kaydının düzeltilmesi suretiyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2004 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirmesi ve tek düzen muhasebe standartlarına aykırı kayıtların bulunması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1 ve 6'ncı bentleri ile belgesiz yapılan ve tutarı 8.000,00 TL'yi aşan alışların banka ve benzeri kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilmemesi nedeniyle aynı Kanunun mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları davaya konu yapılmıştır.
İzmir 4. Vergi Mahkemesi 20.7.2010 gün ve E:2010/258, K:2010/1234 sayılı kararıyla; 213 sayılı Kanunun 3 ve 30'uncu maddelerine değindikten sonra, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketine ait vergi tekniği raporunda; elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal etmek amacıyla 4.8.2003 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 12.4.2006 tarihinde yapılan yoklamayla Eylül 2004'ten itibaren işyerini terkettiği, 17.3.2006 tarihinde yapılan yoklamada, adreste 2.3.2005 tarihinden itibaren başka bir mükellefin bulunduğu, yeni işyerinde faaliyet gösterdiğine dair bildirimde bulunmadığı, adresin terk edilmesinden sonra da fatura düzenlemeye devam edildiği, şirketin 2003, 2004, 2005 yıllarında sırasıyla toplam 674.821,70 TL, 1.377.710,10 TL, 976.723,85 TL katma değer vergisi matrahı bildirdiği ve yüksek cirolara ulaştığı halde Aralık 2003, Haziran 2005, Temmuz 2005 dönemlerinde cüz'i miktarda ödenecek vergi çıktığı, muhtasar beyannamelerinde işçi çalıştırdığına dair bildirimde bulunmadığı, 2004 yılına ait defterinin tasdikli olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı, sahte fatura düzenlemek fiilinden dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan şirket ortağı K1'nin 1.6.2006 tarihinde hissesini K2'e devrettiği, 2004 ve 2005 yıllarına ait Ba-Bs formlarını vermemesine rağmen mal alan firmaların birkaçının Ba formunda bu şirketten fatura alındığı bilgisinin yer aldığı tespit edilmek suretiyle bu şirketin gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, tamamen sahte fatura ticareti organizasyonu çerçevesinde mükellefiyet tesis ettirerek sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle takdir komisyonuna sevkinin önerildiğinin anlaşıldığı, 2006 yılında yapılan yoklamalarla belirlenen olumsuz tespitlerin, dava konusu 2004 yılına ilişkin olarak kabul edilmesine imkan bulunmadığı, anılan şirket hakkında 2004 yılında sahte fatura düzenlediğine yönelik somut, hukuken geçerli bir tespit bulunmadan, düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu kabul edilemeyeceğinden tarhiyatın bu husustan kaynaklanan kısmında ve buna bağlı olarak da 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi ile mükerrer 355'inci maddesi kapsamında kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı, enflasyon düzeltme farkından kaynaklanan tarhiyat ile tek düzen hesap planına uyulmaması nedeniyle 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 6'ncı bendine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisini azaltmış, 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi ile mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarını kaldırmış, 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 6'ncı bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davayı reddetmiştir.
Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 15.11.2012 gün ve E:2010/5346, K:2012/3705 sayılı kararıyla; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, vergi mahkemesi kararının; enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan matrah farkına isabet eden kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 6'ncı bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, matrah farkının bir kısmının tevsik edilemeyen maliyetlerden kaynaklandığı gözetilmeksizin, tarhiyatın sözü edilen kısmının, fatura düzenleyicisi şirket hakkındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle kaldırılmasında yasal isabet bulunmadığı, kurum kazancının eleştirilen faturalarla aşındırılıp aşındırılmadığı hususunun tespit edilebilmesinin, düzenleyicisi hakkında yapılan saptamalara bağlı olduğu, F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi hakkında 2003, 2004 ve 2005 yıllarıyla ilgili olarak düzenlenen vergi tekniği raporu ile 4.8.2003 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 12.4.2006 tarihinde yapılan yoklamayla Eylül 2004'ten itibaren iş yerini terk ettiği, 17.3.2006 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada bu adreste 2.3.2005 tarihinden itibaren başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği, yeni iş yerinde faaliyet gösterdiğine dair bir bildirim olmadığı, adresin terk edilmesinden sonra da fatura düzenlemeye devam edildiği, 2003, 2004, 2005 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, 2003, 2004, 2005 yıllarında sırasıyla toplam 674.821,70 TL, 1.377.710,10 TL, 976.723,85 TL tutarlı katma değer vergisi matrahı bildirdiği ve yüksek cirolara ulaştığı halde sadece Aralık 2003, Haziran 2005, Temmuz 2005 dönemi beyannamelerinde cüz'i miktarda ödenecek katma değer vergisi çıktığı, tahakkuk eden vergilerin bir kısmını ödemediği, şirketin kira ödemesi nedeniyle verdiği muhtasar beyannamelerinde işçi çalıştırdığına ilişkin bildirim bulunmadığı, şirket ortağı K1 hakkında sahte fatura düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu düzenlendiği, verilen beyannamelerin birbirini tutmadığı, şirket ortağı ve müdürü Mustafa Yücel'in adresinde bulunamaması nedeniyle defter ve belge isteme yazılarının tebliğ edilemediği, 1.6.2006 tarihli noter sözleşmesi ile hissesini K2'e devrettiği, bu tarihten itibaren müdürlük sıfatının da adı geçene devredildiği, ayrıca K2'e defter ve belge isteme yazısı tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin ibraz edilmediği, şirketin 2004 ve 2005 yıllarında verilmesi gereken Ba ve Bs formlarını vermediği, bu saptamaların, 2006 yılında yapılan yoklamalar esnasında düzenlenen tutanaklarla tespit edilenler de dahil olmak üzere vergilendirme dönemiyle ilgili olduğu tartışmasız olup F1 Elektrik Elektronik Metal ve Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketince düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını gösterdiği, sahte faturalarla belgelendirilen ilk madde ve malzeme alımları için mal aldığı firmalardan fatura alamama eylemi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi; yine bu mükelleflere peşin olarak yapıldığı kabul edilen ödemelerin banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla gerçekleştirilmemesi nedeniyle de aynı Yasanın mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının, herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın soyut bir anlatımla hukuka uygunluk görülmeyerek kaldırılmasının ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 22 ve 24'üncü maddelerinde yer alan hükümlere uygun düşmediği, enflasyon düzeltme farkının satılan malın maliyetini azaltacak şekilde kaydedilmiş olması, 213 sayılı Kanunun 359'uncu maddesinde sayılan eylemlerden olmadığından, bu husustan kaynaklanan kurumlar vergisi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında da hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, kararın, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan matrah farkına isabet eden kurumlar vergisi ile 213 sayılı Yasanın 353'üncü maddesinin 6'ncı bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarına yönelik davacı temyiz istemini reddetmiş, diğer hüküm fıkralarını bozmuş, tarafların karar düzeltme istemlerini reddetmiştir.
İzmir 4. Vergi Mahkemesi 24.12.2015 gün ve E:2015/1415, K:2015/1845 sayılı kararıyla; ilk kararının, sahte faturadan kaynaklanan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiş, diğer vergi ve cezalar hakkında ise bozma kararına uyarak karar vermiştir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 28.12.2016 gün ve E:2016/779, K:2016/1366 sayılı kararıyla; Vergi Mahkemesi kararının ısrar hükmüne karşı davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine; kararın, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyularak verilen diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz incelemesi sonuçlandırılmak üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesine karar vermiştir.
Davalı idare tarafından; sahte faturaları maliyet kayıtlarına alan davacı adına, inceleme raporu uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K3
Düşüncesi :Karar düzeltme isteminin kabulüyle Kurul kararı kaldırılarak, kararın ısrara ilişkin hüküm fıkrasının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Karar Düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesi uyarınca istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 28.12.2016 gün ve E:2016/779, K:2016/1366sayılı kararı kaldırıldıktan sonra temyiz istemi yeniden incelendi.
Davacı adına, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirmesi, belgesiz maliyet kayıtları bulunması ve enflasyon düzeltme kaydının hatalı yapılması nedeniyle takdir edilen matrah farkı üzerinden 2004 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Yasanın 353/1, 6 ve mükerrer 355'inci maddelerine göre kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davada, tarhiyatın, sahte faturadan kaynaklanan kısmının kaldırılması yönünden ilk kararında ısrar edilmesi, diğer hüküm fıkraları hakkında ise bozma kararına uyulması suretiyle verilen vergi mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkraları, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca; İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 24.12.2015 gün ve E:2015/1415, K:2015/1845 sayılı kararının ısrara ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 5.7.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.