2017/357 K. 2017/520 T. 8.11.2017

VDDK., E. 2017/357 K. 2017/520 T. 8.11.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/357
Karar No.: 2017/520
Karar tarihi: 08.11.2017

İstemin_Özeti : Dava, 340, 396 ve 405 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerindeki ve e-defter uygulamasındaki "yeminli mali müşavir" ibare ve yetkilerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Dördüncü Dairesi, 20.12.2016 gün ve E:2016/21622, K:2016/5353 sayılı kararıyla; davacının 6.11.2015 tarihli dava dilekçesiyle, yeminli mali müşavirlere, 340, 396 ve 405 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile beyanname verme yetkisi, e-Defter Uygulama Kılavuzu ile de defter tutma yetkisi tanındığı, bu yetkilerin, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2'nci maddesine aykırı olduğu ileri sürülerek, genel tebliğ ve uygulama kılavuzunda yer alan düzenlemelerin iptali istemiyle dava açıldığı, Dairelerinin 24.3.2016 gün ve E:2015/9797, K:2016/1262 sayılı kararı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257'nci maddesine dayanılarak çıkarılan 340, 396 ve 405 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerine "yeminli mali müşavir" ibareleri eklenmek suretiyle yeminli mali müşavirlerin beyanname gönderilmesine aracılık etmelerine imkan sağlanması ile yevmiye defteri ve defteri kebirin elektronik ortamda oluşturulması imkanını getiren 1 sayılı Elektronik Defter Genel Tebliği üzerine hazırlanan e-Defter uygulamasına kayıtlı olan kullanıcılar ve uyumlu yazılım firmaları için dikkat edilmesi gereken hususları açıklayan e-Defter Uygulama Kılavuzunda yeminli mali müşavirlere defter tutma yetkisi verilmesine ilişkin düzenleyici işlemler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığından, bu işlemlerin iptali için aynı dilekçe ile dava açılamayacağı gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5'inci maddesine uygun olarak genel tebliğlere karşı ayrı, uygulama kılavuzuna karşı ayrı dava açılmak üzere dava dilekçesinin reddine karar verildiği ancak, yenilenen dava dilekçesinde de 340, 396 ve 405 sayılı tebliğlerdeki ve e-defter uygulamasındaki "yeminli mali müşavir" ibare ve yetkilerinin iptali istenerek aynı yanlışlıkların tekrarlandığının görüldüğü gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacı tarafından; asıl dava konusunun davalı idarenin kamusal yetkilere sahip olması hasebiyle 213 sayılı Kanunun mükerrer 257'nci maddesine dayanarak çıkardığı 340, 396 ve 405 sayılı tebliğlerdeki ve e-defter uygulamasındaki "ymm ibare ve yetkileri"nin iptali olduğu, kılavuzun sadece bu düzenlemelerle oluşan ve somut olarak tespit edilen haksız ve hukuksuz uygulamanın somut göstergesi olduğu, davalı idarenin meslek mensuplarının e-defter tutamayacağını savunmasında resmen kabul ettiği halde uygulamasına nasıl göz yumduğunu açıklayamadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti :İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Dördüncü Dairesinin, 20.12.2016 gün ve E:2016/21622, K:2016/5353sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, 8.11.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞIOY

340, 396 ve 405 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerindeki ve e-defter uygulamasındaki "yeminli mali müşavir" ibare ve yetkilerinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Daire kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 6545 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan ve aynı Kanunun 27'nci maddesiyle eklenen Geçici 8'inci maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan (mülga) 54'üncü maddesinde, Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulabileceği hüküm altına alındığından, Dairenin ilk derece mahkemesi olarak vermiş olduğu dilekçe ret kararı üzerine davacı tarafından yapılan karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddedilmesi gerekirken dilekçe ret kararı üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıkların yapıldığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden temyiz başvurusunun bu nedenle reddedilmesi gerektiği oyuyla Kurul kararının gerekçesine katılmıyoruz.