2017/362 K. 2020/7564 T. 22.12.2020

11. CD., E. 2017/362 K. 2020/7564 T. 22.12.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/362
Karar No.: 2020/7564
Karar tarihi: 22.12.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belge gizleme, sahte fatura düzenlemek

HÜKÜM : Beraat

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır" şeklindeki 260/1. maddesi gereğince, 14.01.2015 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunan ve mahkemece bu talebi karara bağlanmayan suçtan zarar gören şikayetçi kurumun CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca katılan, vekilininde katılan vekili olarak davaya kabullerine karar verilerek yapılan incelemede;

A) Sanık ... hakkında defter ve belge gizleme ile 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:

213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa ve dayanağı olan vergi suçu raporunun, Viranşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 482 042 1095 vergi kimlik numaralı mükellefi ... hakkında, 2008- 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve defter ve belge gizlemek suçlarından verildiği, mükellefin muhasebecisi olan sanık hakkında verilen bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından iddianameye uygun mütalaa verilip verilmeyeceği ilgili vergi dairesinden sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

B) Sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:

Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; varlığı noter tasdikli yasal defter ve verilen beyannameler ile sabit olan 2008 ve 2009 yılına ait, defter ve belgelerin 10/01/2013 tarihli yazı 14/01/2013 te bizzat sanığa elden tebliğ edildiği halde, sanığın, defter ve belgelerinin muhasebecisinde olduğunu savunarak defter ve belgeleri ibraz müddetinde ve sonrasında ibraz edemediğinin anlaşılması karşısında, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı, defter belgeleri 5 yıl saklama zorunluluğuna dair sorumluluğun devredilemeyeceği de gözetilmeden, sanığın tüm unsurları itibarıyla oluşan "defter ve belgeleri gizleme" suçundan mahkumiyeti yerine, beraatine hükmolunması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

C) Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:

1-2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında, sanığa kurum tarafından yazılan cezaların vergi mahkemesince iptal edildiğinden bahisle yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat hükmü verilmiş ise de; 213 sayılı VUK'nin 367. maddesinin son fıkra hükmüne göre ceza mahkemesi kararlarının 213 sayılı VUK'nin 2. kısmında yazılı vergi cezalarını icra edecek makam ve mercilerin işlem ve kararlarına etkili olmadığı gibi, bu makam ve mercilerce verilecek kararların da ceza davalarını bağlamayacağı; vergi raporlarındaki tespitlere göre sanığın iş yerinin büro şeklinde olduğu, çoğu zaman kapalı olduğu, mal alış ve satışına ilişkin her hangi bir faaliyetinin bulunmadığı, 2008 yılında toplam KDV matrahının 573.792 TL, 2009 yılında ise 4.922.007 TL olduğu, Bs formu düzenlemediği ancak ... Gıda ve Tarım Ür.Ltd.Şti.'nin sanıktan 2008 yılında 1 adet fatura karşılığı 573.792 TL lik, 2009 yılında ise 4 adet fatura karşılığı 4.922.007 TL lik mal ve hizmet satın aldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından sanığın faturalarını kullanan ... Gıda ve Tarım Ürünleri Ltd.Şti. hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyasının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, faturaları kullanan şirket yetkilisi veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanığın mükellefiyetiyle ilgili iş yerine ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,

2-Kabule göre de uygulama maddesinin VUK'nin 359/b-1 maddesi yerine 159/b-1. maddesi şeklinde yanlış gösterilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,22/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.