2017/37933
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
AHMET MANDACI VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2017/37933) |
|
Karar Tarihi: 30/9/2020 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Murat BAŞPINAR |
Başvurucular |
: |
1. Barkın TİMTİK |
|
|
2. Özgür YILMAZ |
|
|
3. Behiç AŞCI |
|
|
4. Ahmet MANDACI |
|
|
5. Aycan ÇİÇEK |
|
|
6. Aytaç ÜNSAL |
|
|
7. Engin GÖKOĞLU |
|
|
8. Selçuk KOZAĞAÇLI |
|
|
9. Yaprak TÜRKMEN |
Başvurucular Vekilleri |
: |
Av. Benan MOLU |
|
|
Av. Ramazan DEMİR |
|
|
Av. Çiğdem AKBULUT |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve sulh ceza hâkimliklerinin bağımsız ve tarafsız olmaması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; tutukluluk nedeniyle ifade ve örgütlenme özgürlükleri ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 7/11/2017, 2/2/2018, 1/6/2018 ve 7/12/2018 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Kişi ve konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2018/4090, 2018/17329 ve 2018/36389 numaralı bireysel başvuru dosyalarının 2017/37933 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine; incelemenin 2017/37933 numaralı dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular, olay tarihinde avukat olarak görev yapmakta olup Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesidir (Günay Dağ ve diğerleri [GK], B. No: 22013/1631, 17/12/2015, § 11).
10. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/105607 soruşturma sayılı dosya ile başvurucular hakkında Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) silahlı terör örgütü kurma veya yönetme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından soruşturma başlatılmıştır.
11. Başvurucular Engin Gökoğlu, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Behiç Aşcı, Özgür Yılmaz, Barkın Timtik ve Ahmet Mandacı bu soruşturma kapsamda 12/9/2017 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmışlardır.
12. Başvurucular 20/9/2017 tarihinde Başsavcılıkta ifade vermiş olup ifade alma işlemi sırasında başvurucuların müdafileri de hazır bulunmuştur. Başvurucular ifadelerinde genel olarak suçlamaları kabul etmemişlerdir. Başvurucular silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmaları istemiyle aynı tarihte İstanbul Sulh Ceza Hâkimliklerine sevk edilmişlerdir.
13. Başvurucular Engin Gökoğlu ve Aycan Çiçek'in sorguları İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 20/9/2017 tarihinde yapılmış, başvurucuların müdafileri de sorgu esnasında hazır bulunmuştur. Başvurucular ifadelerinde isnat edilen suçlamaları kabul etmediklerini belirtmişlerdir. Sorgu sonucunda başvurucuların silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmalarına karar verilmiştir. Kararın ilgili bölümü şöyledir:
"Soruşturma kapsamında ifadeleri alınan tanıkların beyanları, arama ve el koyma tutanakları, şüpheli savunmaları, teşhis tutanakları, internet tespit tutanakları, HTS inceleme ve analiz sonucu, fotoğraflar ve diğer belgeler incelendiğinde; Amacı mevcut anayasal düzeni silahlı halk ayaklanması ile yıkarak, yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı komünist bir düzen kurmak olan DHKP/C terör örgütünün yapılanmalarından birinin Halkın Hukuk Bürosu (HHB) olduğu, terör örgütünün üst yönetimi olan Merkezi Komitenin talimatıyla kurularak faaliyet yürüttüğü, HHB dahilinde faaliyet gösteren avukatların örgüt içerinde SPORCULAR kod ismi ile anıldığı, bu hususun örgütsel bilgi ve dokümanlar, örgüt mensubu gizli tanık ve itirafçı şüpheliler beyanları ile tespit tutanaklarından açıkça anlaşıldığı, terör örgütünün hücre tipi yapılanması ve mensupların mutad iletişim vasıtalarını kullanmaması gibi nedenlerde beyanlarının delil değeri olan, konumlarının gereği şüphelilerin faaliyetleri hususunda bilgi sahibi olabilecek konumdaki, ifadeleri alınan örgüt mensubu gizli tanıklar ile örgütün silahlı kanadı olan Silahlı Propaganda Birlikleri (SPB) mensubu olup 7/7/2017 tarihinde uzun namlulu, vahim nitelikte silahlar ve mühimmatlarla birlikte eylem yapmadan önce yakalanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak örgüt faaliyeti ve mensupları hakkında açıklamalarda bulunan şüpheli B.E.nin ifade teşhislerinden HHB adı altında avukatlık faaliyeti icra eden şüphelilerin kuryelik yaptıkları, örgüt içi iletişimi sağladıkları, örgütün yönetici kadrosundan aldıkları talimatları tutuklu/hükümlü bulunan veya dışarıda faaliyet gösteren örgüt mensuplarına ilettikleri, avukatlık mesleği ve hukuki yardımla ile ilgisi olmayacak şekilde haklarında adli işlem yapılan münhasıran adı geçen örgüt mensuplarını örgütsel gizliliğin ve faaliyetin deşifre olmaması, devamının sağlanması amacıyla yönlendirdikleri ve talimat verdiklerinin anlaşıldığı, Şüphelilerin Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 2015/7527 Esas-2016/534 Karar ve 2/2/2016 tarihli ilamıyla terör örgütünün alt yapılanması kabul edilen 'Halk Cephesi' imzalı bir çok eyleme iştirak ettiklerinin tespit edildiği, soruşturma kapsamında 12/9/2017 günü İstanbul HHB binasında yapılan aramada örgütsel nitelikte ve kurumun örgütle organik bağına dair delillerden biri olarak; örgütün ölen lideri Dursun Karataş ve Halk Cephesi ibareli dokümanlar ile 'Faşizme Karşı Mücadelede Gizli Gruplar' ibaresi bulunan el kitapçığının bulunduğu, kitapçığın incelenmesinde illegal alan içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının nasıl davranmaları gerektiği hakkında bilgilerin olduğu (izlenmemek için nasıl hareket etmeleri, zulalama *not ve doküman saklama, istihbarat *eylem yapılacak yeri araştırma, eyleme giderken araç temini, silahlı eğitim ve hazırlanan molotofların nasıl ve nerede denenebileceği, örgütlenme, ev kiralama, kod isim kullanımı v.b), kitabın 20. sayfası 3. paragrafında 'Sürecimizin insan tipi E., M., A., E., Ş. ve B.de somutlanmıştır. Onların pratikleri nasıl bir sürecin içinde olduğumuzu ve sürecin bizden beklediklerini özetliyor.' yazdığı bu şekilde şüphelilerin terör örgütünün yapılanması HHB bünyesinde terör örgütüne organik bağlı olarak, çıkar ve amaçları doğrultusunda süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren faaliyetlerde bulunarak üzerilerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işledikleri yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller bulunduğu, yüklenen suçun yasada öngörülen ceza miktarı, işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin 'Kanun gereğince' var sayıldığı, Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve 6352sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 100 ve devam eden maddeleri uyarınca şüphelilerin tutuklanmaların engel bir hallerinin (tutuklama yasağı ve yargılama engeli bulunmaması hali gibi) bulunmadığı, alması muhtemel ceza göz önüne alındığında kaçma şüphelerinin bulunduğu, soruşturmanın henüz tamamlanmaması (şüphelilerden elde edilen dijital verilerin henüz çözülmediği) nedeniyle şüphelilerin delilleri yok etme, gizleme, tanıklar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğu, İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik önlemi değerlendirildiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 13. Maddesinde ifade olunan 'ölçülülük' ilkesi uyarınca, daha hafif koruma önlemi olan adli kontrol tedbiri uygulanmasının bu aşamada soruşturmaya konu suç ve bu şüpheliler açısından 'yetersiz' kalacağı ve amaca hizmet etmeyeceği kanaatine varılarak şüpheliler ve şüpheliler müdafilerinin serbest bırakılma istemlerinin REDDİ ile şüpheliler Engin Gökoğlu, N.D., S.G. ve Aycan Çiçek'in üzerlerine atılı olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 100 ve devamı maddeleri uyarınca ayrı ayrı tutuklanmalarına ... [karar verildi.] "
14. Başvurucu Aytaç Ünsal'ın sorgusu İstanbul 13. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 20/9/2017 tarihinde yapılmış, müdafileri de sorgu esnasında hazır bulunmuştur. Başvurucu ifadesinde isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirtmiştir. Sorgu sonucunda başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmasına karar verilmiştir. Kararın ilgili bölümü şöyledir:
"Şüpheliler E.T., Aytaç Ünsal, Z.Ö. ve Y.E.nin üzerine atılı DHKP-C silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yapılan incelemede tanık ifadesi, gizli tanıklar beyanı Halkın Hukuk Bürosu isimli örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda sadece örgüt mensuplarına hizmet ettiğine dair ifadeler ve aynı zamanda usulüne uygun Hakimlik kararı gereğince büroda ve bu büroya müdahil bürolarda ele geçirilen çeşitli çatışmalarda operasyon neticesinde etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının propagandasını içerir dergi, ajanda, resimli takvimler ve örgütün kurucu lideri olan D.K.nın fotoğraflarını içerir dökümanların ele geçirildiği aynı zamanda M.S.K. Cumhuriyet savcısının şehit edilmesi olayına karışan DHKP-C örgüt militanı Ş.Y.nin yırtarak imha etmeye çalıştığı Halkın Hukuk Bürosu isimli blok notun birleştirilerek gerekli incelemelerin yapıldığı ve içeriğinde şüpheli E.T. isminin olduğu ve aynı zamanda gizli tanık ifadelerinden anlaşılacağı üzere özellikle E.T.nin HHB'de en etkili avukatlardan birisi olduğu ve HHB içerisinde faaliyet gösteren avukatların SPB içerisinde örgüt mensupları ile irtibatlı olduğu belirtildiği aynı zamanda HHB avukatlarına ilişkin yürüyüş dergisi isimli örgütün propagandasını yoğun bir şekilde işleyen ve bu yapıya ait olduğu anlaşılan dergiler M.S.K. savcının şehit edilmesinin ardından 16/8/2015 tarihli demokrasi sosyalizm için yürüyüş isimli yazıda M.S.K.nın örgüt üyeleri tarafından başına silah dayanmış şekilde fotoğraflarının paylaşıldığı ve içeriğinde ey AKP iktidarı ey E. o bakmaya dayanamadığınız fotoğraf iktidarınızın adaletsizliğinizin resmidir, değil 18 gazeteciye memleketin bütün gazetecilerine dava açsanız yine susturamazsınız şeklinde Halkın Hukuk Bürosunun siyasi ve tehdit vari ifade ve söylemlerinin olduğu, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ettiği, tanık anlatımları ve gizli tanık anlatımlarından anlaşılacağı üzere HHB avukatlarının örgüt yöneticilerinin talimatları ile özellikle gözaltına alınıp örgüt üyeliği ile işlem yapılan şüphelilerin gözaltı sırasında örgüt üyelerinin deşifre edilmemesi veya bir takım delillerin ortaya çıkmaması ve örgütün genel gözaltı işlemlerindeki hukuksuzluk iddiaları ile ilgili ortak tavır takınmaları isteyip aynı zamanda ceza evinde olan örgüt üyelerine de aynı talimatların iletildiği somut olarak tanık ifadelerinden anlaşılacağı üzere şüpheli Y.E.nin örgüt üyelerine silahın saklanmasıyla ilgili talimatlarının verildiğinin belirtildiği şüpheli Aytaç Ünsal'ın Halkın Hukuk Bürosu isimli örgütün bir yapısı olan yerler etkin konumda olduğu ve Aytaç Ünsal'ın yurt dışı merkez komiteye faaliyetlerle ilgili rapor yazarak örgütün vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda kuryelik yaptığı belirtildiği ve aynı zamanda dosyadaki fotoğraf ve tespitlerden anlaşılacağı üzere örgüt kurucu lideri olan D.K. isimli şahsın devrimi onsuz ama onunla yürüyeceğiz şeklindeki örgütsel toplantıya konuşmacı olarak katıldığı ve Halkın Hukuk Bürosu isimli pankartın arkasında B. için adalet istiyoruz şeklinde ki örgütsel propaganda içeren gösterilere katıldığı belirlendiği, diğer şüphelilerinde tanık anlatımlarından anlaşılacağı üzere HHB bünyesi içerisinde yer aldığı ve örgüt yöneticileri ile irtibatlı olduğu süreklilik ve devamlılık arz eder mahiyette örgüt üyelerine hukuki destek verdikleri ve tanık anlatımlarından anlaşılacağı üzere başka dosyalara girmedikleri aynı zamanda diğer şüphelilerinde örgütsel mahiyette olabilecek gösterilere katıldıkları anlaşılmakla atılı örgütün üyesi olduklarını gösterir aynı zamanda Halk cephesi olduklarını gösterir ve internet üzerinden örgüt militanları ile birlikte silahlı resim ve fotoğrafların paylaşıldığı ve altında gözaltına alınan avukatların yanındayız şeklinde örgüt tarafından şüpheli avukatların korunduğu ve sahiplenildiği, Yargıtay 16. Ceza dairesinin 2/2/2016 tarihli 2016/534 sayılı kararı ile Halk cephesinin DHKP-C'nin alt birimi olduğunun anlaşıldığı ve Halkın sitesi diye belirtilen örgüte ait olduğu anlaşılan internet sitesinde de benzer paylaşımların olduğu ve ikitellideki bir binaya da benzer mahiyette bir pankartın asıldığı aynı zamanda şüphelilerden E.T. ve şüpheli Aytaç Ünsal'ın örgüt adına basın açıklaması yaptıkları hususları ve devam eden fiiller hep beraber değerlendirildiğinde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut olguların mevcut olduğu dosyanın özellikle tanıkların bilgilerini somut olarak teyit edilmesi ve diğer irtibatlarının ortaya çıkartılması yönünden soruşturmanın devam ettiği ve aynı zamanda gizli tanıkların ayrıntılı beyanlarının söz konusu olması nedeniyle tanıklara baskı girişiminde bulunma ihtimalinin söz konusu olduğu aynı zamanda işlem yapılan 2 avukatın halen firar olduğu bu nedenle delillerin karartılma ihtimalinin söz konusu olduğu, söz konusu örgütün hücresel yapılanma içerisinde olup bir takım silahlı eylemlere katıldığı ve atılı suçun ceza miktarı ve yapısı dikkate alınarak tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatiyle ve belirtilen gerekçelerle adli kontrol tedbirlerinin bu aşama yetersiz kalacağından şüphelilerin ayrı ayrı tutuklanmalarına ... [karar verildi.] "
15. Başvurucular Özgür Yılmaz, Barkın Timtik ve Behiç Aşcı'nın sorgusu İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 21/9/2017 tarihinde yapılmış, başvurucuların müdafileri de sorgu esnasında hazır bulunmuştur. Başvurucular ifadelerinde isnat edilen suçlamaları kabul etmediklerini belirtmişlerdir. Sorgu sonucunda başvurucuların silahlı terör örgütü kurma veya yönetme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından tutuklanmalarına karar verilmiştir. Kararın ilgili bölümü şöyledir:
"... şüpheliler hakkında DHKP-C silahlı terör örgütünün yöneticisi ve üyeleri oldukları iddiasıyla soruşturma başlatıldığı, amacı mevcut anayasal düzeni silahlı halk ayaklanması ile yıkarak, yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı komünist bir düzen kurmak olan DHKP/C terör örgütünün yapılanmalarından birinin Halkın Hukuk Bürosu (HHB) olduğu, terör örgütünün üst yönetimi olan Merkezi Komitenin talimatıyla kurularak faaliyet yürüttüğü, HHB dahilinde faaliyet gösteren avukatların örgüt içerinde Sporcular kod ismi ile anıldığı, bu hususun örgütsel bilgi ve dokümanlar, örgüt mensubu gizli tanık ve itirafçı şüpheliler beyanları ile tespit tutanaklarından açıkça anlaşıldığı, ... ifadeleri alınan örgüt mensubu gizli tanıklar ile örgütün silahlı kanadı olan Silahlı Propaganda Birlikleri (SPB) mensubu olup 7/7/2017 tarihinde uzun namlulu, vahim nitelikte silahlar ve mühimmatlarla birlikte eylem yapmadan önce yakalanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak örgüt faaliyeti ve mensupları hakkında açıklamalarda bulunan şüpheli B.E.nin ifade teşhislerinden HHB adı altında avukatlık faaliyeti icra eden şüphelilerin kuryelik yaptıkları, örgüt içi iletişimi sağladıkları, örgütün yönetici kadrosundan aldıkları talimatları tutuklu/hükümlü bulunan veya dışarıda faaliyet gösteren örgüt mensuplarına ilettikleri, avukatlık mesleği ve hukuki yardımla ile ilgisi olmayacak şekilde haklarında adli işlem yapılan münhasıran adı geçen örgüt mensuplarını örgütsel gizliliğin ve faaliyetin deşifre olmaması, devamının sağlanması amacıyla yönlendirdikleri ve talimat verdiklerinin anlaşıldığı, HHB ile terör örgütü arasındaki organik bağa dair önemli delillerden biri olarak; 31/03/2015 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı M.S.K.nın örgüt mensupları Ş.Y. ve B.D. tarafından rehin alınarak şehit edilmesi eylemi kapsamında örgüt mensuplarından Ş.Y.nin cesedi üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sırasında ceket cebinde bulunan çıkan, HHB ile örgüt arasındaki organik bağı gizlemek amacıyla yırtılarak (34) parçaya ayrılmış kağıt parçalarının birleştirilerek hazırlanan İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun 10/4/2015 tarih ve 2015/30865/3371 sayılı raporuna göre; kağıt parçasının ön yüzünde 'Halkın Hukuk Bürosu', arka yüzünde "Avukat A.Ç., Avukat E.T., Avukat G.D., Avukat O.A., Avukat Ş.E.' ve TC. kimlik numaraları yazılı kağıt parçaları olduğunun tespit edildiği, soruşturma kapsamında 12/9/2017 günü İstanbul HHB binasında yapılan aramada örgütsel nitelikte ve kurumun örgütle organik bağına dair delillerden biri olarak; örgütün ölen lideri D.K. ve Halk Cephesi ibareli dokümanlar ile 'Faşizme Karşı Mücadelede Gizli Gruplar' ibaresi bulunan el kitapçığının bulunduğu, bu kitapçıkta İllegal alan içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının nasıl davranmaları gerektiği hakkında bilgilerin olduğu (İzlenmemek için nasıl hareket etmeleri, zulalama not ve doküman saklama, İstihbarat eylem yapılacak yeri araştırma, eyleme giderken araç temini, Silahlı eğitim ve hazırlanan Molotofların nasıl ve nerede denenebileceği, örgütlenme, ev kiralama, kod isim kullanımı v.b), benzeri konuların anlatıldığı kitapçığın baştan sona örgütsel eğitim amaçlı illegal faaliyetlerden bahsettiğinin tespit edildiği, ayrıca örgütün mensupları olan E.D., M.K., E.Ş., E.S.K., Ş.Y. ve B.D.nin katıldıkları eylemlerin anlatıldığı, ... şüpheliler Behiç Aşçı ve E.Ç.nin terör örgütünün yapılanması HHB bünyesinde terör örgütüne organik bağlı olarak, çıkar ve amaçları doğrultusunda süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren faaliyetlerde bulunarak 'üye' konumunda oldukları, idelojik olarak eğitici ve yönlendirici nitelikte faaliyette bulunarak faaliyetlerinin vasfı gereği yönetici konumunda bulunmasalar da sair örgüt mensuplarından farklı olarak 'özel görevi haiz' konumda bulundukları ve üzerilerine atılı Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçunu işledikleri, şüpheliler Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz yönünden; örgüt mensuplarının teşhis ve beyanlarına göre şüpheli Özgür YILMAZ'ın Okmeydanı, Gazi, Nurtepe ve Armutlu mahalli alanlarında Halk Meclisi çalışmalarını bizzat yürüttüğü, örgütün mahalli alanlarında bulunan Halk Meclisleri yapılanmasının genel sorumlusu olduğu, şahsi evrakındaki Halk Meclisi eylemlerine ilişkin tespitlerin aleyhindeki ifade ve teşhislerle uyumlu olduğu, şüpheli Barkın TİMTİK'in ise örgütün özel önem verdiği Armutlu Mahallesinde tek tek evleri gezerek yıkımlara karşı örgüt propagandası yaptığı, DHKP/C terör örgütünün Türkiye Komitesinin altında bulunan Genel Komite içerisinde faaliyet yürüttüğü, bu şekilde terör örgütüne organik şekilde bağlı olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren faaliyetlerde bulundukları, ayrıca örgütün amacına uygun biçimde işleyişini sağlayan, örgüt üyelerine görev veren, emir ve idare yetkisine sahip olan konumlarına göre örgüt faaliyetlerini düzenleme ve görevlendirme yetkisini haiz 'yönetici' vasfında oldukları ve üzerilerine atılı 'Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olma' suçunu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesi ve delillerin bulunduğu ...
Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan şüpheliler Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli Behiç Aşcı'nın üzerlerine atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin varlığı, atılı suçun yasada öngörülen cezasının üst sınırı, atılı suçun katalog suçlardan olması nazara alınarak bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından CMK' nun 100 ve devamı maddeleri uyarınca şüphelilerin ayrı ayrı tutuklanmalarına ... [karar verildi.] "
16. Başvurucular tutuklama kararına itiraz etmiş, İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği 16/10/2017 tarihinde itirazın kesin olarak reddine karar vermiştir.
17. Anılan karar başvuruculara 31/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve başvurucular Özgür Yılmaz, Barkın Timtik ve Behiç Aşcı'nın müdafilerince 7/11/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
18. Başvurucu Ahmet Mandacı'nın sorgusu İstanbul 11. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 21/9/2017 tarihinde yapılmış, müdafileri de sorgu esnasında hazır bulunmuştur. Başvurucu ifadesinde isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirtmiştir. Sorgu sonucunda başvurucunun tutuklanma talebinin reddine ve hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın ilgili bölümü şöyledir:
"... Şüpheli Ahmet Mandacı'nın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanması talep edilmiş ise de şüphelinin üzerine atılısuç ile ilgilimevcut delil durumu, şüphelinin sabit ikametgah sahibi oluşu dikkate alındığında şüphelinin bu aşamada tutuklanmasının ağır bir tedbir olacağı kanaatine varıldığından İstanbul C.Başsavcılığı'nın şüpheli Ahmet Mandacı hakkındaki tutuklama talebinin reddine [karar verildi.] "
19. Başvurucu Ahmet Mandacı'nın tutuklama talebi reddedilerek hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasına ilişkin verilen karara Başsavcılıkça yapılan itiraz üzerine İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliğince 22/9/2017 tarihinde başvurucu hakkında yakalama kararı verilmiştir.