2017/38 K. 2017/198 T. 26.4.2017

VDDK., E. 2017/38 K. 2017/198 T. 26.4.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/38
Karar No.: 2017/198
Karar tarihi: 26.04.2017

İstemin Özeti : Akaryakıt satışı ve nakliyesi işi ile iştigal eden davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2006 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2006 yılı Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ve 2007 yılı Nisan dönemi için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi davaya konu edilmiştir.

Kayseri Vergi Mahkemesi, 4.7.2012 gün ve E:2012/117, K:2012/677 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B, 30 ve 134 maddesi hükümleri uyarınca yükümlü defter kayıtlarının ve beyanlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, kayıt ve beyan dışı matrah unsurları bulunup bulunmadığı, düzenlenen belgelerin içerik olarak gerçek mal alış ve satışlarına dayanıp dayanmadığı hususlarının vergi idarelerince yapılacak araştırma ve incelemelerde, delil serbestisi içinde yasal olarak geçerli her türlü delilden yararlanılarak tespitinin her zaman mümkün olduğu, olayda, davacı şirket hakkında düzenlenen 12.12.2011 tarih ve VDENR-2011-X-001/20, 21 ve 22 sayılı vergi inceleme raporlarıyla, defter kayıtları, alış ve satış belgelerine göre yapılan kaydi envanter çalışması sonucunda ve şirket temsilcisinin beyan ettiği fire oranlarına göre hesaplanan fire miktarı da düşülmek suretiyle, 2006 yılında ticaretini yaptığı akaryakıt ürünlerinden; kurşunsuz benzinde 28.729,49 litre, LPG'de 10.320,13 litre, fuel oilde 1.500,10 kg'ın belgesiz olarak satıldığı, birim satış fiyatlarına göre kurşunsuz benzinde (28.729,49 x 2,40=) 68.950,77 TL, LPG'de (10.320,13 x 1,28=) 13.209,76 TL fuel oilde (1.500,10 x 0,97=) 1.455,10-TL olmak üzere toplam (KDV hariç) 83.615,63-TL hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı tespit edilerek, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen 60.000,00 TL'nin mahsubu sonrası kalan 23.615,63-TL matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, 2006 yılı için kaydi envanter yöntemiyle yapılan incelemede, şirket nezdinde fiili bir sayım, ölçüm ve tartmaya gidilmesine gerek bile kalmaksızın envanter dengesinin kurulamadığının tespit edildiği olayda, inceleme elemanınca izlenen yöntemin Mahkemelerince de uygun görüldüğü, bununla birlikte, davacı şirket temsilcisi tarafından, ortaya çıkan farkın bir kısmının bir dönem ödeme kaydedici cihaz bağlamadıkları akaryakıt pompalarından yapmış oldukları akaryakıt satışları için toplu fatura çıkışları yaptıklarından, bir emtiaya düzenlemeleri gereken faturanın sehven başka bir emtia için düzenlenmiş olmasından kaynaklanabileceği, ayrıca, akaryakıt nakliye işi de yaptıklarından, bu işte kullanılan şirket adına kayıtlı araçların (motorin) ihtiyacının %25'inin faturasız olarak kendi istasyonlarından karşılandığı iddia edilmiş olup, inceleme elemanınca şirket temsilcisinin bu iddialarının 2007 yılı için düzenlenen inceleme raporunda dikkate alınmasına ve belirtilen hususlar gözetilerek bu yönden bir hasılat farkı hesaplanmamasına karşın, aynı iddiaların 2006 yılına ilişkin olarak düzenlenen raporda dikkate alınmamasının kendi içinde çelişkili olduğu, makul ve doğruluğu 2007 yılı incelemelerinde kabul edilen davacı şirketin aynı türden iddiaları gözönüne alınarak 2006 yılı için aynı yöntemle yapılan hesaplamada LPG'den kaynaklanan bir fark kalmadığı sonucuna varıldığı, bu durumda, davacı şirket defter kayıtları, alış ve satış faturaları ile şirket temsilcisinin inceleme raporuna ekli tutanakta yer alan ifadelerinden hareketle yapılan kaydi envanter çalışması sonucunda; kurşunsuz benzine ilişkin olarak 68.950,77 TL, fuel oile ilişkin 1.455,10 TL olmak üzere toplam 70.405,87 TL tutarındaki kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılat farkının, 5811 sayılı Kanun uyarınca beyan edilen 60.000 TL tutardan mahsubu sonucunda kalan (70.405,87-60.000=) 10.405,87 TL matrah farkında yasaya aykırılık bulunmadığı, gerek inceleme raporunda, gerekse vergi ceza ihbarnamelerinde mahsup dönemi geçtiği için aranmayacağı belirtilen geçici vergiye ilişkin olarak davanın esasının incelenmesinin mümkün olmadığı, geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının ise 10.405,87 TL tutar esas alınarak hesaplanacak kısmında yasal isabetsizlik, fazlaya ait kısmında ise hukuka uyarlık görülmediği,10.405,87 TL hasılatı kayıt ve beyan dışı bıraktığı saptanan davacı şirketin, bu kazancının işletme aktifinde yer aldığı, ortaklarına dağıtılmadığı yolunda herhangi bir iddia ve kanıtın olmaması karşısında, kayıt ve beyan dışı bırakılan kazanç tutarının ortaklara dağıtıldığı hususunun kabulü yasa gereği olup, dağıtılan kazanca ait vergi tevkif ve beyan yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı şirket adına re'sen salınan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin, anılan tutar esas alınarak hesaplanacak kısmında hukuka aykırılık, fazlaya ait kısmında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle geçici vergi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, diğer vergi ve cezaları ise 10.405,87 TL matrah farkına göre azaltmıştır.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 21.12.2015 gün ve E:2012/3209, K:2015/9863 sayılı kararıyla; amacı göz önüne alındığında bir vergi incelemesinin, işlemleri incelenen vergi yükümlüsünün ödemesi gereken verginin miktarını gerçeğe en yakın şekilde saptayarak, hiç bir kuşkuya yer vermeyecek somut kanıtlara dayanması gerektiği, kayıt dışı hasılata; kaydi envanter sonucu tespit edilen belgesiz satış miktarı ile kurşunsuz benzin için belirlenen 2,40 lira, fuel oil için belirlenen 0,97 lira ortalama birim satış fiyatı esas alınarak yapılan hesaplama ile ulaşıldığı, davacı tarafından; F1 Anonim Şirketinden temin edilerek dosyaya sunulan 2006 yılı katma deger vergisi hariç akaryakıt satış fiyatları dökümüne ilişkin listede kurşunsuz benzinin satış fiyatı, 16.2.2006 tarihinde en düşük 2,18 lira, 1.8.2006 tarihinde ise en yüksek 2,64 lira; fuel oil satış fiyatı ise 10.1.2006 tarihinde en düşük 0,71 lira, 20.7.2006 tarihinde ise en yüksek 0,91 lira olarak önerildiğinden, ortalamaları 2,37 lira ve 0,81 lira olan kurşunsuz benzin ve fuel oil satış fiyatlarının, inceleme raporunda dikkate alınan ortalama birim satış fiyatlarından daha düşük olduğunun anlaşıldığı, buna göre kayıt dışı hasılat tutarının tespitinde kurşunsuz benzin ile fuel oilin birim satış fiyatları belirleyici olduğundan Mahkemece ilgili kuruluşlardan tavsiye edilen ortalama satış fiyatları getirtilerek ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere kararın, temyize konu hüküm fıkrasını bozmuştur.

Kayseri Vergi Mahkemesi, 29.11.2016 gün ve E:2016/1121, K:2016/1105 sayılı kararıyla; davanın, 10.405,87 TL matrah üzerinden salınan vergi ve kesilen cezalara ilişkin olduğunu saptadıktan sonra ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak: vergi incelemesinde, kurşunsuz benzin için dikkate alınan 2,40-TL ortalama birim satış fiyatının, F1 Anonim Şirketinin bildirdiği 2,18-TL ile 2,64-TL. fiyat aralığında bulunduğu; mahkemelerinin E:2012/115 esasında kayıtlı davada Kayseri Bölge İdare Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ekinde yer alan 2006 yılı fuel oil satış faturaları dökümü incelendiğinde ise davacı şirketin 2006 yılında satışını yaptığı fuel oilin birim satış fiyatının 0,74-TL ile 1,46-TL fiyat aralığında bulunduğunun görüldüğü, bu durumda, vergi incelemesinde satış faturaları üzerinde yapılan incelemeyle tespit edilen ve davacı şirket temsilcisinin de ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladığı vergi inceleme raporu eki tutanakta yer alan kurşunsuz benzin ve fuel oilin ortalama satış fiyatlarının dikkate alınmasında iktisadi, ticari ve teknik icaplara aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararının bozulan hüküm fıkrasında ısrar etmiştir.

Davacı tarafından; inceleme raporlarının eksik ve hatalı olduğu, kaydi envanterin yanlış yapıldığı, aynı dönem katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu matrah farkı bulunmadığının tespit edildiği ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Kayseri Vergi Mahkemesinin, 29.11.2016 gün ve E:2016/1121, K:2016/1105 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 26.4.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.