2017/399 K. 2017/597 T. 22.11.2017
VDDK., E. 2017/399 K. 2017/597 T. 22.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/399
Karar No.: 2017/597
Karar tarihi: 22.11.2017
İstemin Özeti : Davacı adına, K2 tarafından gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlenmiş faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle 2009 yılının Ocak, Şubat, Temmuz ilâ Kasım dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri davaya konu yapılmıştır.
Bursa 2. Vergi Mahkemesi, 27.3.2014 gün ve E:2013/566, K:2014/337 sayılı kararıyla; K2 hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; 12.5.2008 tarihinde faaliyete başladığı, faaliyet konusunun tuğla, kiremit gibi inşaat malzemeleri toptan ticareti ve otomobil, kamyonet gibi taşıtların kiralanması olduğu, mükellefiyetini 31.12.2009 tarihinde terk ettiği, 13.5.2008 tarihli yoklamada 45 m²'lik işyerinin aylık kirasının 400,00 TL olduğu, işçi çalıştırmadığı, 2008-2009 yıllarında defter tasdik ettirdiğine ve belge bastırdığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, faaliyet konusu dikkate alındığında işyerinin çok küçük olduğu ve bu faaliyeti gerçekleştirmek için işçi çalıştırmadığı, araç kiralama faaliyetinde bulunmasına rağmen üzerine kayıtlı herhangi bir araç bulunmadığı gibi araç temin edildiğine dair bir kiralama sözleşmesinin de olmadığı, 2009 yılı cirosu 2008 yılına göre (5) katına çıktığı halde 2009 yılında zarar beyan ettiği, mevsimlik bir faaliyeti olmamasına rağmen 2009 yılı Şubat ve Mart aylarında ''sıfır'' matrah beyan ettiği ancak, yıllık cirosunun 1/3-1/4'ünün son ayda gerçekleştiği, 2008-2009 yıllarında tahakkuk eden vergileri ödemediği, 2008 yılına ilişkin Ba ve Bs formlarını vermediği, 2009 yılı alışlarının %99,48'inin sahte belge düzenleyen mükelleflerden yapıldığının tespit edildiği, yukarıda yer verilen tespitlerden, anılan mükellefin ticari faaliyette bulunduğuna ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, sahte belge düzenlemek ve kullanmak amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği, ticari ve teknik icaplara uygun olmayan işlemlerinin bulunduğu, incelemeye konu faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 12.5.2016 gün ve E:2014/4522, K:2016/4040 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) bendine değindikten sonra; vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği, Kanunun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin verdiği, bu delillerin, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamaması olduğu, aynı tespitlere değindikten sonra; anılan mükellefin muhasebecisinin olduğu, işyerinin boş ve kapalı olduğu, yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği, 2008-2009 yıllarında fatura ve sevk irsaliyesi bastırdığı, aynı yıllara ilişkin gelir vergisi ve geçici vergi beyannamelerini, 2009 yılına ilişkin Ba-Bs formlarını verdiği, 2008 yılında 315.900 TL, 2009 yılında ise 1.686.758,73 TL katma değer vergisi matrahı beyan ettiği tespitlerine yer vererek söz konusu tespitlerden, K2'in bir kısım vergisel ödevlerini yerine getirmediği anlaşılmakta ise de anılan mükellefin davacıya fatura düzenlediği 2009 yılında gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı ve sahte fatura düzenlediği konusunda somut herhangi bir tespit yapılmadığı gibi davacıya düzenlediği belgelerin sahte olduğu hususunun da ortaya konulamadığının anlaşıldığı gerekçesiyle kararı bozmuş, davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
Bursa 2. Vergi Mahkemesi, 25.4.2017 gün ve E:2017/351, K:2017/672 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı tarafından; ödemelerin banka kanalıyla ve çekle yapıldığı yönündeki iddialarının araştırılmadığı, tarhiyatın eksik incelemeye dayandığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Bursa 2. Vergi Mahkemesinin, 25.4.2017 gün ve E:2017/351, K:2017/672sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.