2017/40 K. 2017/174 T. 29.3.2017

VDDK., E. 2017/40 K. 2017/174 T. 29.3.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/40
Karar No.: 2017/174
Karar tarihi: 29.03.2017

İstemin_Özeti : Davacı şirket adına, hakkında sahte belge düzenlediği yolunda rapor bulunan F1 Limited Şirketi ile Yılmaz ve F2 Enerji Yüksek Gerilim Center Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenmiş faturaları kaydettiğinin tespiti üzerine bu yönden incelenmek istenen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek 2005 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi davaya konu yapılmıştır.

İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, 27.1.2012 gün ve E:2009/1655, K:2012/229 sayılı kararıyla; defter ve belge isteme yazısı 5.12.2006 tarihinde şirket ortağı ve kanuni temsilci olan K1'na tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle dava konusu tarhiyatın yapıldığı, mükelleflerin, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter ve belgeyi, muhafaza süresi içinde, yetkili makam ve memurların istemeleri halinde ibraz etmelerinin zorunlu olduğu ancak, Vergi Usul Kanununun 13'üncü maddesinde belirtilen mücbir sebeplerden birinin varlığının kanunen geçerli bir şekilde ispatı halinde, yükümlüden, defterlerini ibraz ederek, alış belgelerini defterlerine kaydettiğini belgelemesinin beklenemeyeceği, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı tarafından; ''K2'' adresindeki fason kablo imalatı yaptırdığı iş yerini 1.11.2006 tarihinde su basması nedeniyle, 2005 yılına ait yasal defter ve belgelerinin zarar gördüğünün belgelenmesine yönelik olarak Türk Ticaret Kanununun 68'inci maddesinin son fıkrası uyarınca zayi belgesi alabilmek için Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesinde açılan davada verilen 3.4.2007 gün ve E:2006/414, K:2007/101 sayılı kararla, 2005 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir, envanter defteri ve dayanakları olan alış faturaları, irsaliyeler ve makbuzlar için zayi belgesi verilmesine karar verildiği, bu suretle mücbir sebep halinin varlığının, kanunen geçerli bir şekilde ispat edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 9.10.2015 gün ve E:2012/5602, K:2015/10474 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34'üncü maddelerine yer verdikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda re'sen araştırma ilkesi benimsendiği ve aynı Kanunun 31'inci maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266'ncı maddesinde, hakimin özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olduğunun kurala bağlandığı, mahkemece, olayda mücbir sebep halinin varlığı kabul edildiğinden, davacıdan, temin edebileceği fatura suretleri istenilmek, ibraz edilmiş ve edilecek olan belgelerden davalı vergi dairesi müdürlüğü de haberdar edilmek suretiyle söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtiaya ait olup olmadığının araştırılması, gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu faturalar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak ortaya çıkacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere, kararı bozmuştur.

İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, 22.4.2016 gün ve E:2016/1132, K:2016/955 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K3

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin, 22.4.2016 gün ve E:2016/1132, K:2016/955 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 29.3.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

XX - KARŞI OY

213 sayılı Vergi Usul Kanununun ''re'sen vergi tarhı''nı tanımlayan 30'uncu maddesinin 2'nci fıkrasının 3'üncü bendinde; bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi halinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği belirtilmiş; 13'üncü maddesinde, mücbir sebepler sayıldıktan sonra anılan maddenin 2 numaralı fıkrasında ''vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler nedeniyle sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının iradesi dışında elinden çıkmış bulunması gibi haller, mücbir sebep kapsamında değerlendirilmiştir.

Kanunun 3/B maddesine göre vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olup 134'üncü madde uyarınca da vergi incelemesinin amacı, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Dava konusu olayda, davacı şirketin, vergi incelemesi yapılmak üzere istenen ihtilâflı döneme ilişkin defter ve belgelerinin, 1.11.2006 tarihinde gerçekleşen sel baskınında zayi olduğu hususu, sel baskını üzerine süresi içerisinde açtığı dava sonucunda verilen Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 3.4.2007 gün ve E:2006/414, K:2007/101 sayılı kararıyla sabittir.

Yukarıda yer verilen düzenlemeler karşısında, mücbir sebep nedeniyle uhdesinde bulunmadığı ispatlanan defter ve belgeleri ibraz etmesi kendisinden beklenemeyecek olan davacıdan, ilgili dönemde ticari faaliyette bulunduğu kişi ve kurumlardan temin edebileceği fatura suretlerinin istenilmesi, ibraz edebileceği bu belgeler üzerinde inceleme yapılması gerekirken; defter ve belgelerinin zayi olduğu yolundaki davacı beyanına ilişkin herhangi bir açıklama ve değerlendirme yapılmaksızın; katma değer vergileri indirim konusu yapılan mal alış faturalarının kanuni defterlere kaydedildiği hususunun tevsik edilemediği, bu nedenle yüklenilen katma değer vergisi indiriminin belgelendirilmesini düzenleyen 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 34'üncü maddesinde belirtilen, faturaların yasal defterlere kaydedilme şartının kanıtlanamadığı yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği oyuyla, kararın gerekçesine katılmıyoruz.