2017/415 K. 2017/536 T. 8.11.2017
VDDK., E. 2017/415 K. 2017/536 T. 8.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/415
Karar No.: 2017/536
Karar tarihi: 08.11.2017
İstemin_Özeti : Davacı tarafından, maliki olduğu taşınmazlar nedeniyle davalı idareye ödenen geçmiş (5) yıllık bina vergisi ve fer'ilerinin iadesi istemiyle 6.12.2006 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Şehitkamil Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğünün 28.12.2006 tarih ve 3357 sayılı işleminin iptali ile ödenen 21.382,70 TL’nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada verilen dava dilekçesinin merciine tevdiine ilişkin kararın, davalı Belediye Başkanlığına 26.10.2007 tarihinde tebliğine rağmen cevap verilmeksizin zımnen reddi üzerine şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin ve ödenen 21.382,70 TL’nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle, 28.1.2008 tarihindedava açılmıştır.
Gaziantep Vergi Mahkemesi, 25.9.2008 gün ve E:2008/110, K:2008/1345 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 ve 11'inci madde hükümlerine yer verdikten sonra; merciine tevdiine ilişkin kararın, davalı Belediye Başkanlığına 26.10.2007 tarihinde tebliği üzerine 2577 sayılı Kanunun 11'inci maddesine istinaden (60) günlük bekleme süresinin son günü olan zımnen ret işleminin gerçekleştiği 25.12.2007 tarihinden itibaren (30) günlük sürenin sona erdiği 24.1.2008 tarihi geçirilerek, 28.1.2008 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu, 4.2.2008 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçede, davanın yasal süresi geçirildikten sonra açıldığı belirtilerek, Danıştay Beşinci Dairesinin K:1990/1863 sayılı kararı uyarınca olayda 2577 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinin uygulanması gerektiği ileri sürülmekte ise de Kanunun 10 ve 11'inci maddelerinin birbirinden farklı düzenlemelere ilişkin olduğu, 10'uncu maddede, idarece tesis edilmiş her hangi bir işlem bulunmayıp, idareden bir idari işlemin tesis edilmesinin istenilmesi durumunun düzenlendiği, 11'inci maddede ise ortada idarece tesis edilmiş bir işlem bulunmakta olup bu işlemin düzeltilmesi, kaldırılması ve geri alınmasının istenilmesi durumunun düzenlendiği, olayda ise zımnen ret işlemi tesis edildiğinden davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle, davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 15.2.2016 gün ve E:2013/4187, K:2016/445 sayılı kararıyla; 4.2.2008 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçede, davalı idarenin 1.2.2008 tarih ve 293 sayılı işlemi ile şikayet başvurusunun reddedildiği belirterek söz konusu işlemin dosyaya sunulduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca düzeltme-şikayet kapsamında yapılan başvuruya karşı açılan davada verilen merciine tevdii kararından sonra başvurunun zımnen reddi üzerine açılan dava devam ederken, istemin reddi yolunda işlem tesis edildiğinden işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın süresinde olmadığı yolunda verilen vergi mahkemesi kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Gaziantep 1. Vergi Mahkemesi, 25.1.2017 gün ve E:2016/801, K:2017/49 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; bireysel bir vergilendirme işleminin, tam anlamıyla bir idari işlem niteliği taşıdığı, nitekim Vergi Usul Kanununun 20'nci maddesinde tarh işleminin; vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarı ile tespit eden idari muamele olarak tanımlandığı, dolayısı ile idari işlemin unsurları, sakatlıkları, sakat işlemin geri alınması, kaldırılması (düzeltme), yargısal denetimi gibi konularda esas alınan ilkelerin geniş anlamda vergisel konular için de geçerli olduğu, vergilendirme işleminin özellikleri gereği bazı farklılıklar olmasına karşın, Türkiye’de vergi yargısının, idari yargı bünyesinde yer aldığı ve vergi uyuşmazlıklarında uygulanacak usul hükümlerinin esas olarak 2577 sayılı Kanun ile düzenlendiği, sözü edilen Kanunun 10 ve 11'inci maddelerinin vergi ile ilgili özel bir uygulama olan düzeltme ve şikayet başvurularında da uygulanabilecek nitelikte olduğu, aksinin düşünülmesi durumunda düzeltme ve şikayet başvurularının, idarece cevap verilmemek suretiyle sürüncemede bırakılması ve dolayısıyla hak arama özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuracağı, 2577 sayılı Kanunun 11'inci maddesinde, dava açma süresinden sonra idare tarafından verilecek herhangi bir cevabın yeni bir dava açma süresi doğuracağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından ve anılan Kanundaki dava açma sürelerinin kamu düzenine yönelik düzenlemeler olması nedeniyle re'sen gözetilmesi gerektiğinden yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca 28.1.2008 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle ısrar etmiştir.
Davacı tarafından; zımni ret işlemine karşı açılan dava devam ederken idarece olumsuz cevap verildiği, dolayısıyla davada süre aşımı bulunmadığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı tarafından, davalı idareye ödenen geçmiş (5) yıllık bina vergisi ve fer'ilerinin iadesi istemiyle 6.12.2006 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Şehitkamil Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğünün 28.12.2006 tarih ve 3357 sayılı işleminin iptali ile ödenen 21.382,70 TL’nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada verilen dava dilekçesinin merciine tevdiine ilişkin kararın, davalı Belediye Başkanlığına tebliğine rağmen cevap verilmeksizin zımnen reddi üzerine, şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ısrar kararı, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile Gaziantep 1. Vergi Mahkemesinin, 25.1.2017 gün ve E:2016/801, K:2017/49 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.