2017/524 K. 2017/540 T. 8.11.2017
VDDK., E. 2017/524 K. 2017/540 T. 8.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/524
Karar No.: 2017/540
Karar tarihi: 08.11.2017
İstemin_Özeti : Davacı şirket tarafından 6111 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinden yararlanılmak suretiyle 26.4.2011 tarihinde verilen katma değer vergisi beyannamesi ile 2011 takvim yılının stok beyanına ilişkin yapılan matrah artırımının 10.000 TL yerine sehven 100.000 TL olarak beyan edilmesi sonucunda yapılan tahakkukun düzeltilmesi istemiyle 26.5.2011 ve 14.6.2011 tarihlerinde vergi dairesine yapılan başvuruların 26.5.2011 ve 15.6.2011 tarihli işlemlerle reddi üzerine açılan davada verilen merciine tevdii kararı sonrasında davalı idarece şikayet başvurusunun reddi yolunda tesis edilen 11.10.2011 tarih ve 95344 sayılı işlemin tebliği üzerine, fazladan yapılan tahakkukun iptali istemiyle dava açılmıştır.
Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi 19.4.2012 gün ve E:2011/824, K:2012/212 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116, 117, 118 ve 122'nci maddeleri ile 6111 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinin 1, 2 ve 3'üncü fıkraları hükümlerine yer verdikten sonra; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı şirketin iradesinin 10.000,00 TL tutarında çimento, kum ve tuğladan oluşan emtiayı stok olarak beyan etmek yönünde olduğu ve muhasebe kayıtlarının da bu iradeye uygun olarak tutulduğunun anlaşıldığı, stok beyanında yanlışlıkla farklı bir miktarın gösterildiği, bu durum vergi hatası kapsamında bulunduğundan fazladan yapılan tahakkuk işleminde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 18.11.2015 gün ve E:2012/5732, K:2015/5647 sayılı kararıyla; temyiz istemini reddetmiş ise de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 9.2.2017 gün ve E:2016/7819, K:2017/1099 sayılı kararıyla; 213 sayılı Kanunun 116, 117 ve 118'inci maddelerine yer verdikten sonra, 6111 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin 2011/1 seri nolu İç Genelgede, Kanunun, pişmanlıkla veya kendiliğinden verilecek beyannamelere, matrah ve vergi artırımına ve stok beyanlarına ilişkin hükümlerinden yararlanmak üzere beyan ve bildirimde bulunanların bu beyan ve bildirimlerinden vazgeçmelerinin mümkün bulunmadığının belirtildiği, davacı şirketin 2011 yılı için 26.4.2011 tarihinde verdiği beyanname ile 75.000,00 TL çimento, 15.000,00 TL inşaat kumu, 10.000,00 TL tuğla olmak üzere toplam 100.000,00 TL stok beyanı yapılırken sehven bir sıfır fazla yazıldığından bahisle 26.4.2011 tarihinde stoklarla ilgili matrah artırımına ilişkin düzeltme bildiriminde bulunduktan sonra vergi dairesinden ilk bildirim üzerine tahakkuk eden vergilerin terkin edilmesinin istenildiği, bu istemin vergi dairesince ve sonrasında yapılan başvurunun da Gelir İdaresi Başkanlığınca reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, davacı tarafından yasal zorunluluk olmaksızın tamamen kendi belirlediği tutarlar üzerinden matrah artırımı bildiriminde bulunulması üzerine yapılan tahakkukun düzeltilmesinin istenilmesinin 213 sayılı Kanunda belirtilen vergi hataları kapsamında olmayıp hukuki yorumla çözümlenebilecek ihtilaf niteliğinde olduğu, 6111 sayılı Kanunda öngörülen başvuru süresi geçdikten sonra bu Kanundan yararlananların beyan ve bildirimlerinden vazgeçmelerinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi 23.5.2017 gün ve E:2017/126, K:2017/181 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan hataların Vergi Usul Kanununda düzenlenen vergi hataları kapsamında değerlendirilemeyeceği, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün hukuki yorum gerektirdiği, 6111 sayılı Kanun ve anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin İç Genelge uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin, 23.5.2017 gün ve E:2017/126, K:2017/181sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.