2017/530 K. 2017/555 T. 8.11.2017

VDDK., E. 2017/530 K. 2017/555 T. 8.11.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/530
Karar No.: 2017/555
Karar tarihi: 08.11.2017

İstemin_Özeti : Davacı şirket adına, katma değer vergisi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak 2006 yılının Ekim ve Kasım dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

Mersin 2. Vergi Mahkemesi, 19.4.2017 gün ve E:2017/268, K:2017/505 sayılı kararıyla; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 30.11.2016 gün ve E:2016/1017, K:2016/1140 sayılı bozma kararına uyarak; takdir komisyonunca matrahın hesaplanmasına esas alınan yurt içi satış hasılatının, davacı şirketin 2006 yılında yurt içinde gerçekleştirdiğini beyan ettiği satışlar toplamı olduğu, katma değer vergisi matrahının, mal teslimi ve hizmet ifasının karşılığını teşkil eden bedel olduğu dikkate alındığında, katma değer vergisinden müstesna olan bir mal teslimi veya hizmet ifası bulunmadığı bir durumda yurt içi satış tutarının aynı zamanda beyan edilmesi gereken katma değer vergisi matrahını oluşturacağı, katma değer vergisinden istisna edilmiş bir mal teslimi ve hizmet ifası bulunduğu yönünde bir iddiada da bulunulmadığından, 2006 yılında beyan edilen yurt içi satış tutarı ile katma değer vergisi matrahının toplamı arasındaki farkın katma değer vergisi beyanlarına yansıtılmadığı sonucuna varıldığı, 2006 yılının Eylül döneminden devreden katma değer vergisi tutarı olan 5.560,83 TL'nin aynı yılın Ekim dönemi için tarh edilen katma değer vergisinden indirilmesi suretiyle hesaplanan 7.020,64 TL tutarındaki katma değer vergisi ile aynı yılın Kasım dönemi için salınan katma değer vergisinde hukuka aykırılık görülmediği, fazlaya ilişkin kısımda ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu vergiyi azaltmıştır.

Davalı idare tarafından; ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerini vermeyen davacı adına, takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozma kararı uyarınca verilen kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri K2, K3, K4'in bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden, Mersin 2. Vergi Mahkemesinin 19.4.2017 gün ve E:2017/268, K:2017/505 sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞIOY

Vergi Mahkemesinin ısrarkararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak aynı Mahkemece verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.

2575 sayılı Danıştay Kanununun 38'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 4'üncü fıkrasında yer alan düzenlemeden, "ısrar" kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4'üncü fıkrada belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri Kurulu değililk bozma kararını veren dava dairesidir.

Bu nedenle, ısrar niteliğinde bulunmayan kararı temyizen incelemek üzere dosyanın ilgili dava dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile temyiz isteminin esasının incelenmesi yolundaki karara katılmıyoruz.