2017/540 K. 2017/577 T. 22.11.2017
VDDK., E. 2017/540 K. 2017/577 T. 22.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/540
Karar No.: 2017/577
Karar tarihi: 22.11.2017
İstemin_Özeti : Akaryakıt bayiliği, restorant ve otel işletmeciliği faaliyeti yapmakta olan davacı şirket adına, yazar kasa sistemleri devre dışı bırakılmak suretiyle kaçak akaryakıt satışında bulunulduğu yolunda yapılan bildirim üzerine 2009 yılı defter ve belgelerinin, kaydi envanter yöntemi de kullanılarak, fire ve gayrisafi kârlılık oranları dikkate alınarak incelenmesi sonucunda 2009 yılının Mart ilâ Ağustos ve Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi, 3.10.2011 gün ve E:2011/364, K:2011/919 sayılı kararıyla; dönem başı ve dönem sonu stokları, ortalama alış fiyatı ve kârlılık oranının davacının defter ve kayıtlarından hareketle tespit edildiği, objektif kriter olarak kabulü zorunlu bulunan İstanbul Ticaret Odasınca yayımlanan fire oranının esas alındığı görülmekte olup ayrıca incelenen (Z) raporları ve kayıt dışı ödeme kaydedici cihaz fişleriyle de kayıt dışı alım satım yapıldığının ortaya konulduğu, vergi inceleme raporuyla; biri kaydi envanter, diğeri defter ve belgelerle birlikte el konulan belgelerden hareketle belirlenen hesaplama yöntemiyle olacak şekilde iki farklı yöntemle hasılat farkının tespit olunması ve her iki yöntem sonucunun birbirine yakın oluşu dikkate alındığında vergi inceleme elemanınca yapılan hesaplama yöntemi yasal ve yerinde görülmekle birlikte kaydi envanterden hareketle bulunan 1.487.574.20 TL hasılat farkının davacı lehine olduğu, defter ve belgelerden hareketle bulunan 1.525.110.29 TL hasılat farkının 1.487.574.20 TL'lik kısmının kaydi envanter sonucu bulunan kısımla izah ediliyor olması; (1.525.110.27-1.487.574.20=) 37.536.07 TL'lik kısmın ise izah edilememiş olması karşısında, davacı lehine olan 1.487.574.20 TL'nin hasılat farkı olarak kabulü gerektiği, davacı tarafından, vergi inceleme raporu ve dayanağı tutanakların usulüne uygun olmadığı ve olayda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği iddia olunmakla birlikte, asayiş ve mali şube ekiplerince davacının işyerinde ele geçirilen belgelerin tutanağa bağlandığı ve ayrıca davacının hesaplama yöntemine ve dikkate alınan diğer kaydi bilgilere somut bir itirazının olmadığı, ayrıca tutanak bilgileri ve davacının defter ve belgelerinden elde edilen bilgilerden hareketle iki ayrı yöntemle yapılan hesaplama yönteminin birbirini doğruluyor olduğu dikkate alındığında, bu iddiaya itibar edilmediği, kayıt dışı hasılatın davacının defter ve kayıtlarından yararlanılmak suretiyle tespit olunması karşısında vergi ziyaı cezasının üç kat kesilemeyeceği gerekçesiyle tarhiyatı, matrah farkını azaltmak, azaltılan matraha isabet eden katma değer vergisi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasını bir kata indirmek suretiyle değiştirmiştir.
Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 5.4.2016 gün ve E:2012/455, K:2016/1436 sayılı kararıyla; temyiz istemlerini reddetmiş ise de davalı idarenin karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararının vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 1.3.2017 gün ve E:2016/17602, K:2017/2142 sayılı kararıyla; olayda, vergi ziyaı, kaçak akaryakıt satışı yapılarak elde edilen hasılatın kayıt dışı bırakılması suretiyle 213 sayılı Kanunun 359/a maddesinde öngörülen fiille meydana gelmiş olduğundan, Mahkemenin matrah farkının bulunuş biçimi yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın, vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
Sakarya Vergi Mahkemesi, 18.5.2017 gün ve E:2017/195, K:2017/237 sayılı kararıyla; ilk kararın katma değer vergisi ve bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkralarının kesinleştiğini saptadıktan sonra aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Eskişehir 1.Vergi Mahkemesi kararının bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; davacının kaçak akaryakıt satışı yapmak suretiyle elde ettiği hasılatı muhasebe hileleri yaparak kayıt dışı bıraktığı, bu durumun da Vergi Usul Kanununun 359'uncu maddesi kapsamına girdiğinin tartışmasız olduğu ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi :Temyiz istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Sakarya Vergi Mahkemesinin, 18.5.2017 gün ve E:2017/195, K:2017/237 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22.11.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.