2017/544 K. 2017/587 T. 22.11.2017
VDDK., E. 2017/544 K. 2017/587 T. 22.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/544
Karar No.: 2017/587
Karar tarihi: 22.11.2017
İstemin_Özeti : Davacı adına, K1'ya ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinin tespiti üzerine, takdir komisyonu kararına dayanılarak 2009 yılı için re’sen salınan gelir vergisi, aynı yılın Temmuz-Eylül dönemi için salınan geçici vergi ve tekerrür hükümleri dikkate alınarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezaları davaya konu yapılmıştır.
İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 9.5.2012 gün ve E:2012/31, K:2012/793 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B, 30, 31, 74, 75 ve 134'üncü maddesi hükümlerine yer verdikten sonra, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanıldığı hususunda vergi incelemesi yapma yetkisi bulunan takdir komisyonunca; davacının yasal defter ve belgeleri incelenmeden, K1 hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu doğrudan dikkate alınmak suretiyle matrah takdir edildiği, fatura içeriği emtianın, davacının faaliyet konusuyla ilgili olup olmadığı, gerçekte işletmeye girip girmediği, ödemelerin ne şekilde yapıldığı ve bu hususlara yönelik davacı beyanları hakkında araştırma yapılmadığı gibi gerek davalı idarece gerekse takdir komisyonunca açık ve net bir tespit ortaya konulamadığı gerekçesiyle vergilendirmeyi kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 6.10.2015 gün ve E:2012/3369, K:2015/6495 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesine göre, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların incelenmesi, bu kayıt ve vesikalarda vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karışıklıklar bulunuyorsa bunların açıkça ortaya konulması gerektiği, sebebi açıkça ortaya konulmadan vergi matrahının re'sen takdiri yoluna gidilemeyeceği, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan K1'dan fatura alanlar hakkında ekonomik değer, etkinlik ve verimlilik kıstasları gözönünde bulundurularak yapılan değerlendirme sonucunda, davacının da aralarında bulunduğu inceleme yapılmasına gerek görülmeyen kişilerden düzeltme beyanı alınması veya mükellefe ulaşılamaması halinde takdir komisyonu vasıtasıyla konunun sonuçlandırılması gerektiği yönündeki İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün yazısına istinaden 213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesinin 2'inci fıkrasının 6'ncı bendi uyarınca takdire sevk edilen davacı adına takdir komisyonu kararı uyarınca tarhiyat yapıldığı, re'sen takdiri gerektiren sebepler bulunmadıkça dönem matrahının re'sen belirlenmesi yoluna gidilemeyeceğinden, söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanıp dayanmadığı hususu değerlendirilerek, buna göre re'sen tarh nedeninin var olup olmadığı ortaya konulmadan davayı, yazılı gerekçeyle sonuçlandıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 17.11.2016 gün ve E:2016/850, K:2016/1644 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 26.4.2017 gün ve E:2017/144, K:2017/226 sayılı kararıyla; Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararındaki aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararını bozmuştur.
Davacı tarafından; takdir komisyonunca inceleme yetkisi kullanılarak alışlarının araştırılmasının zorunluluk olduğu, uyuşmazlığa konu faturaların gerçek alışlarına dayandığı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K2
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle Kurul kararı kaldırılarak, vergi mahkemesi ısrar kararına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 6545 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan ve aynı Kanunun 27'nci maddesiyle eklenen geçici 8'inci maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan (mülga) 54'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunduğundan davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 26.4.2017 gün ve E:2017/144, K:2017/226 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi.
İzmir 1. Vergi Mahkemesinin, 17.11.2016 gün ve E:2016/850, K:2016/1644 sayılı ısrar kararı, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 22.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Karar düzeltilme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.