2017/549 K. 2017/537 T. 8.11.2017
VDDK., E. 2017/549 K. 2017/537 T. 8.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/549
Karar No.: 2017/537
Karar tarihi: 08.11.2017
İstemin_Özeti : Davacı hakkında, çalışma gücü kayıp oranına ilişkin Merkez Sağlık Kurulunca yapılan değerlendirme esas alınmak suretiyle sakatlık indiriminden yararlandırılmasının mümkün olmadığı yolunda tesis edilen 22.2.2011 tarih ve 1187 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Antalya 2. Vergi Mahkemesi, 30.3.2012 gün ve E:2011/611, K:2012/263 sayılı kararıyla; sakatlık indiriminden yararlanmak amacıyla 4.1.2011 tarihinde davalı idareye başvurması üzerine, davacının Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı tüm vücut fonksiyon kaybını %40 olarak belirleyen 1.10.2010 tarih ve 8985 sayılı sağlık kurulu raporunun Gelir İdaresi Başkanlığına gönderildiği, Gelir İdaresi Başkanlığının 5.2.2011 tarih ve 194133 sayılı yazı ile Merkez Sağlık Kurulunca davacının çalışma gücü kaybının %20'sini kaybettiğine karar verildiğinin bildirilmesi üzerine davalı idarenin dava konusu işlem ile davacının sakatlık indiriminden yararlanma isteminin reddedildiği, ilgililer tarafından sakatlık indiriminden yararlanmak amacıyla yönetmelikle belirlenen yetkili sağlık kuruluşlarından alınan raporların intikal ettirildiği Merkez Sağlık Kurulunca, yetkili sağlık kuruluşundan alınan raporda yer alan sakatlık oranı ile kendi yaptığı değerlendirme sonucu bulduğu oran arasında farklılık bulunması durumunda özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranları doğrultusunda re'sen ve nihai olarak karar vereceği, kurulun gerek görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebileceği gibi hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluşuna gönderebileceği, olayda, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 1.10.2010 tarih ve 8985 sayılı sağlık kurulu raporunda davacının tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %40 olarak belirlenmesine karşın Merkez Sağlık Kurulunca söz konusu raporun değerlendirilmesi sonucunda çalışma gücü kaybının %20 olarak belirlenmiş olması nedeniyle 29.12.2011 tarihli ara kararı ile bu oranın belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alındığının sorulması üzerine gönderilen 20.3.2011 tarihli Merkez Sağlık Kurulu Kararında; "Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan raporda "zaman zaman ülsere venöz yetmezlik" teşhisi olduğu, "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik"'in damar hastalıkları bölümünde venöz sistem hastalıkları bölümüne göre sağlık kurulu raporunda staz ülseri bulunan venöz yetmezliği olarak bahsedilmediği için staz ülseri bulunmayanlar grubuna dahil edilerek özür oranının %20 olarak belirlendiğinin belirtildiği, dolayısıyla zaman zaman ülsere venöz yetmezlik teşhisi konulan davacının çalışma gücü kayıp oranının, staz ülseri bulunup bulunmamasına göre farklılık arzedecek olmasına ve Merkez Sağlık Kurulunun kendisine gönderilen raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebilme veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderme yetkisi bulunmasına karşın davacının venöz yetmezliğinin staz ülseri bulunanlar mı, yoksa bulunmayanlar grubuna mı dahil olduğu tam olarak ortaya konmadan karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda, Merkez Sağlık Kurulunca, venöz yetmezliği bulunan davacının staz ülseri bulunup bulunmadığı konusunda gerekli araştırma yapılmaksızın, çalışma gücü kayıp oranının %20 olarak belirlenmesi suretiyle kanunda yer alan şartları taşımadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığıgerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 16.5.2016 gün ve E:2012/3372, K:2016/3393 sayılı kararıyla; Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 10'uncu maddesinde; sakatlık nedeniyle çalışma gücü kaybını re'sen ve nihai olarak belirleme yetkisinin Merkez Sağlık Kurulunda olduğu, buna göre Antalya Eğitim Araştırma Hastanesinden alınan raporda belirtilen teşhise dayanarak özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvel uyarınca davacının çalışma gücü kaybının belirlenmesinde ve buna bağlı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Antalya 2. Vergi Mahkemesi, 1.6.2017 gün ve E:2017/39, K:2017/581 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakatlık nedeniyle çalışma gücü kaybını re'sen ve nihai olarak belirleme yetkisi Merkez Sağlık Kuruluna ait olduğundan tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : Uyuşmazlığın çözümü davacıda staz ülseri bulunup bulunmadığının tespitine bağlı olduğundan söz konusu tespitin yapılabilmesi için gerekli olan bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı hakkında, çalışma gücü kayıp oranına ilişkin Merkez Sağlık Kurulunca yapılan değerlendirme esas alınmak suretiyle sakatlık indiriminden yararlandırılmasının mümkün olmadığı yolunda tesis edilen 22.2.2011 tarih ve 1187 sayılı işlemin iptali yolunda verilen ısrar kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20'nci maddesinin 1'inci bendi ile Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları düzenlenerek, idari yargılama usulünde re'sen araştırma ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke uyarınca idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayı hukuki çözüme kavuşturma açısından her türlü inceleme ve araştırmayı yapma, iddia ve savunmalarda ortaya konan hususlara ilişkin bilgi ve belgeleri isteme ve inceleme yetkisine sahiptir.
Re'sen araştırma ilkesi gereği bu tür bir araştırma ve inceleme yapılması, 2577 sayılı Yasanın, yargılama yetkisinin kullanımına getirilen sınırlamaya ilişkin 2'nci maddesinin 2'nci fıkrasına da aykırı değildir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 31'inci maddesinde, çalışma gücünün asgari %80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının birinci derece sakat, asgari %60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ikinci derece sakat, asgari %40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ise üçüncü derece sakat sayılacağı ve maddede sakatlık dereceleri itibarıyla belirlenen aylık tutarlarının, hizmet erbabının ücretinden indirileceği hüküm altına alınmış olup, sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usullerin Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Sözü edilen yasal düzenleme uyarınca hazırlanan ve 28.4.1981 tarih ve 17324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sakatlık İndirimden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ve Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin, 24.9.1998 tarih ve 23473 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilen 5'inci maddesinde, sakatlık indiriminden yararlanmak üzere başvuruda bulunacak hizmet erbabının bu başvuruları üzerine Yönetmeliğin 6'ncı maddesinde belirtilen hastanelere sevk edilecekleri, sevk edilen hastaneler tarafından sevk yazısına ekli matbu rapor formuna hastanın laboratuvar bulguları, klinik muayene bulguları, sakatlık bulguları ve teşhisin açık, kesin ve ayrıntılı şekilde yazılacağı, 10'uncu maddesinde, düzenlenecek rapor üzerine Maliye Bakanlığı başhekiminin başkanlığında, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca görevlendirilecek bir uzman hekimden ve Gelirler Genel Müdürlüğü'nün bir temsilcisinden teşekkül eden Merkez Sağlık Kurulunca raporda yer alan sakatlık bulguları ve teşhisinin incelenme neticesi, bu Yönetmeliğe bağlı cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücündeki kayıp oranlarının dikkate alınarak hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünün yüzde kaçını kaybettiği hususunda karara varılacağı, Kurulun gerekli görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebileceği veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini isteyebileceği, 11'inci maddesinde ise Merkez Sağlık Kurulunca kesin karara bağlanan raporlar üzerine işlem tesis edileceği belirtilmiştir.
16.7.2006 tarih ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte ise özürlü sağlık kurulu raporlarının alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esaslara yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, sakatlık indiriminden faydalanmak isteyen davacıya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen ve çalışma gücü kaybının %40 olarak belirlendiği 1.10.2010tarihli sağlık kurulu raporunun Merkez Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucunda iş gücü kaybının %20 olarak saptanması üzerine davacının sakatlık indiriminden yararlanamayacağına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Sözü edilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin değerlendirilmesinden; sakatlık indiriminden yararlanmak isteyen şahsın yetkili hastanelerden alacağı raporda hastanın laboratuvar bulguları, klinik muayene bulguları, sakatlık bulguları ve teşhisin açık, kesin ve ayrıntılı şekilde belirtileceği, bu raporun Merkez Sağlık Kurulu tarafından incelenmesi neticesinde davacının çalışma gücü kayıp oranının bu Kurul tarafından belirleneceği, Kurulun gerekli görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade etme veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini isteme yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacıya hastane tarafından verilen raporda belirtilen çalışma gücü kayıp oranı ile Merkez Sağlık Kurulu tarafından belirlenen çalışma gücü kayıp oranı arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20'nci maddesinde öngörülen re'sen araştırma ilkesinin de gereği olarak, vergi mahkemesince, davacının ilgili Yönetmelik ekinde yer alan hakem hastanelerden birinde muayenesinin sağlanarak çalışma gücü kayıp oranının başvuru tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve tespit edilen bu orana göre davacının sakatlık indiriminden faydalanıp faydalanamayacağına karar verilmesi gerektiğinden yazılı gerekçeyle verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Antalya 2. Vergi Mahkemesinin, 1.6.2017 gün ve E:2017/39, K:2017/581 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
XX - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.