2017/550 K. 2017/490 T. 25.10.2017
VDDK., E. 2017/550 K. 2017/490 T. 25.10.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/550
Karar No.: 2017/490
Karar tarihi: 25.10.2017
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli 15.5.2009 tarih ve 568 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile 0712.90.19.00.00 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda beyan edilen "mısır cinsi" eşyanın, 1005.90.00.00.11 pozisyonunda yer aldığı, bu pozisyonun da 2005/10 sayılı İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ hükümlerine tabi olduğundan bahisle, Tebliğde gösterilen birim kıymetin ve tespit edilen pozisyonda yer alan eşya için öngörülen vergi oranının esas alınması suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Erzurum Vergi Mahkemesi, 25.3.2011 gün ve E:2009/995, K:2011/139 sayılı kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 41 ve 65'inci maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin "Muayenede bulunacaklar" başlıklı 186'ncı ve "Numune almaya ilişkin kurallar" başlıklı 197'nci maddesi hükümlerine değindikten sonra, dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 0712.90.19.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonunda "Tatlı Mısır (Zea Mays Var.Saccharata) Diğerleri" cinsi olarak beyan edilen eşyanın fiili ithat işleminin, Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin 4.6.2009 tarih ve 1907 sayılı yazı eki analiz raporunda "..gönderilen mısır örneği Zea Mays Saccharata (Şeker Mısırı=Tatlı Mısır) varyete grubuna aittir." denilmesi üzerine tamamlandığı, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünden alınan 6.7.2009 tarih ve 5292 sayılı yazıda "..Mersin Gümrüğünden ithalatı yapılamayan "Cin Mısırı" türü eşyanın transit olarak Gürbulak Sınır Kapısından İran'a gönderildiği, daha sonra mısırların beyan değişikliği yapılarak Gürbulak Sınır Kapısından bir şekilde yurda sokulduğu ve Doğubayazıt'tan 15.5.2009 tarih ve IM000568/569 sayılı beyannamelerle ithalatının yapıldığı, bu yolla devletin zarara uğratıldığı bilgisi alındığı, konunun araştırılarak gereğinin yapılmasının.." istenilmesi üzerine, Başmüdürlüklerince, gümrüklerinde bulunan F-10004712 seri numaralı güvenlik mühürlü eşyanın şahit numunesinin istenildiği ve numunenin Van 100. Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesine analiz için gönderildiği, cevaben alınan yazıda, Fakültelerinde "Mısır" uzmanı öğretim üyesinin bulunmaması nedeniyle numunenin iade edildiği, yapılan görüşmelerde, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde "Mısır" uzmanı öğretim elemanının bulunduğunun öğrenilmesi üzerine, beyannamelere ait eşyanın orjinal mühürlü şahit numunesinin memur refakatinde gönderilerek analizinin yapılmasının istendiği, cevaben alınan 31.7.2009 tarih ve 2130 sayılı yazı ekinde Mısır Uzmanı Yrd. Doç. Dr. K1 tarafından hazırlanan analiz raporunda, numunenin yapılan analiz sonunda "Cin Mısırı" olduğunun tespit edildiği, 1005.90 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda "Tohumluk Olmayan Mısır" Cin Mısırı cinsi eşyanın 21.06.2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliği uyarınca brüt ton başına 270 Dolar gözetime tabi olması nedeniyle eksik alındığı anlaşılan gümrük ve katma değer vergileri için "Cin Mısırı" nın gözetime tabi olduğu hususu da gözönüne alınmak suretiyle ek tahakkuk yapıldığı, davalı idare savunmasında, Samsun 19 Mayıs Üniversitesine gönderilen ve şahit numunesi olarak adlandırılan numunenin usulune uygun olarak ihtilaf konusu beyanname kapsamı eşyadan alındığına dair 3.6.2009 tarihli Muayene Memuru K2, Gözetim Memuru K3 ve eşyanın bulunduğu Antrepo Sorumlusu K4 tarafından düzenlenen "numune alma tutanağının" mevcut olduğu, eşyanın gözetime tabi olarak beyan edildiği, fakat gözetimde belirlenen (270 Dolar/Ton) miktarın altında kıymet beyan edilmesi durumunda, bir yazı ile eşyanın Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından düzenlenen "Gözetim Belgesinin" ibrazı istenilmekte, yükümlünün (davacı şirketin) bu belgeyi ibraz edememesi durumunda eşyanın gümrük vergilerine esas olacak kıymetinin tamamlanması talep edilerek, vergilerin bu kıymet üzerinden hesaplandığı, kaldı ki yükümlünün tamamen davalı idareyi yanıltarak eşyayı 1005.90.00.00.11 pozisyonunda beyan etmeyerek, gözetime tabi olmayan 0712.90.19.00.00 pozisyonunda beyan ettiği ileri sürülmüşse de davacı şirketin ihtilaf konusu eşyanın cins, nev'i ve niteliği ile sınıflandırılması gereken tarife pozisyonunun belirlenmesi amacıyla, görevlendirilen gümrük muayene memurunca ithal edilen eşyanın usulüne uygun olarak alınan numunesinin öncelikle yasal düzenlemeler gereğince, Doğubayazıt İlçe Tarım Müdürlüğüne gönderildiği, buradan da Van İl Tarım Laboratuarına sevk edildiği, Van İl Tarım Müdürlüğünce yapılan analiz neticesinde eşyanın beyana uygun olduğunun görüldüğü, Doğubayazıt İlçe Tarım Müdürlüğünce beyana uygun bulunan eşyanın ithalinde sakınca bulunmadığına ilişkin raporun tanzim edildiği, Doğubayazıt Gümrük Müdürlüğünce F-10004709 numaralı güvenlik mührü ile mühürlenmiş olarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesine gönderilen mısır örneğinin analizinin yapılarak tatlı veya cin mısırı olup olmadığının bildirilmesinin istenilmesi üzerine Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığının yazısı ekinde gönderilen analiz raporunda, gönderilen mısır örneği için "Zea Mays Saccharata(Şeker Mısırı=Tatlı Mısır) varyete grubuna aittir." denilmek suretiyle eşyanın, beyana uygun olarak 0712.90.19.00.00 Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonunda sınıflandırılması gerektiğinin belirlendiği, gerek Van İl Tarım Müdürlüğü ve gerekse Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde davalı idarece yaptırılan analizler neticesinde eşyanın yapılan beyana uygunluğu görüldükten sonra beyannamenin kapatıldığı, tahakkuk ettirilen vergilerin ödenerek ithal işlemlerinin sonuçlandırıldığı, davalı idarenin ithalat işlemleri sonuçlandırılmış ve yükümlüsüne teslim edilmiş eşya için Samsun 19 Mayıs Üniversitesine F-10004712 seri numaralı güvenlik mührü ile mühürlenmiş şahit numune için yapılan analiz neticesinde bu kez mısır cinsi eşya için "patlatılarak çerezlik olarak tüketilmekte olup, patlak (cin) mısırıdır." denilmesi sebebiyle eşyanın 1005.90 tarife pozisyonunda sınıflandırılması gerektiğini iddia ettiği, öncelikle beyanname muhteviyatı eşyanın analizlerde kullanmak üzere alınan numunelerin ilgili tutanaklarda görüldüğü şekliyle F-10004709 ve F-10004710 numaralı güvenlik mührü ile mühürlendiği ve bunlardan F-10004710 numaralı güvenlik mührü ile mühürlenen numunenin şahit numune olarak bırakıldığının anlaşıldığı, gerek davalı idareye yapılan düzeltme talebinde, gerekse Başmüdürlük nezdinde yapılan itirazda, Samsun 19 Mayıs Üniversitesine F-10004712 seri numaralı güvenlik mührü ile gönderildiği belirtilen ve şahit numune olarak adlandırılan numunenin kimler tarafından, ne zaman, nereden ve hangi eşyadan nasıl alındığı konusunda açıklama talep edilmişse de şahit numune olarak adlandırılan numunenin usulüne uygun olarak ihtilaf konusu beyanname muhteviyatı eşyadan alındığına ilişkin bir belge veya tutanağın idare tarafından ibraz edilmediği, Samsun 19 Mayıs Üniversitesine gönderilen numunenin 9.7.2009 tarih ve 835 sayılı beyanname ile ithal edilen eşyaya ait olabileceğinin düşünüldüğü, çünkü söz konusu numunenin dava konusu beyanname muhteviyatı eşyaya ait numune olduğunun davalı idarece ispatlanamadığı, ithalat anında Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesince yapılan analizin davalı idare tarafından kabul edilmeme nedenleri açıklanmadan, belirsiz numunenin 19 Mayıs Üniversitesine gönderilmesinin nedeninin anlaşılamadığı, gözetim uygulamasına tabi eşya için belirlenmiş değerlerin esas alınarak çıkartılan ek tahakkukların hukuka aykırı olduğuna ilişkin Gümrükler Genel Müdürlüğünün 18.06.2007 tarih ve 18070 sayılı yazısının bulunduğu, yine aynı konuda Danıştay Yedinci Dairesinin 24.11.2008 tarih ve E:2006/520, K:2008/4679 sayılı kararının bulunduğu iddiaları nedeniyle gerçek durumun ortaya çıkarılması için öncelikle uyuşmazlığın neden kaynaklandığının bulunması amacıyla 4.5.2010 tarihli ara kararı ile dava konusu ek tahakkukların ne şekilde hesaplandığının ayrıntılı olarak açıklanarak, ek tahakkukun cin mısırı ile şeker mısırı arasındaki kıymet farkından mı, yoksa İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin (2005/10) sayılı Tebliğ uyarınca kıymet yükseltilmesinden mi kaynaklandığının açıklığa kavuşturulması ve dava konusu ek tahakkuklara ilişkin "tahakkuk tablosu"nun gönderilmesinin istenilmesi üzerine davalı idareden gelen cevapta, ek tahakkukların hesaplanmasında cin mısırı eşyanın 2005/10 sayılı Tebliğde yer alan kıymeti üzerinden %130 gümrük vergisi ve %1 katma değer vergisi oranları üzerinden hesaplanarak beyannamede tahakkuk eden ve ödenen vergi ve resimlerin cin mısırı oranlarına göre tahakkuk eden miktardan düşülerek aradaki vergi farkına göre ek tahakkuk hesaplandığı belirtilerek ilgili tahakkuk tablosunun sunulduğu, 24.6.2010 tarihli ara kararı ile istenen eşya numunesi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi üzerine bilirkişi olarak görevlendirilen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı öğretim üyesi Prof. Dr. K5 tarafından düzenlenen 9.11.2010 tarihli raporda, örnek numunenin "cin mısırı" olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği, söz konusu bilirkişi raporuna davalı idare itiraz etmez iken, davacı şirket tarafından gerek bilirkişi tarafından incelenen gerekse ek tahakkuklara ilişkin numunelerin salt idare memurları tarafından alındığı, numune alınması sırasında davacı şirket temsilcilerinin bulunmadığı, bu durumun bilirkişi incelemesini ve ek tahakkukları dayanaksız bıraktığı, sakatladığı iddialarının ileri sürüldüğü, 25.1.2011 tarihli ara kararı ile davacı tarafından dile getirilen numune alımları sırasında davalı idarenin, davacı şirket temsilcisini çağırmaması durumunun nedeninin sorulması üzerine gönderilen cevap yazısında eşyanın tahlile gönderilmesinin sebebi ve tahlil için numune alındığı sırada eşya sahibi ya da temsilcisinin niçin bulunmadığı sorularına yanıt verilmediği, bu durumda, her ne kadar, bilirkişi raporunda örnek numunenin "cin mısırı" cinsi mısır olduğu kanaatine varıldığı açıklanmışsa da yukarıda yer verildiği üzere 25.1.2011 tarihli ara kararı ile yanıtı istenen ithal edilen eşyanın (mısır), tahlile gönderilme sebebi ve tahlil için numune alındığı sırada eşya sahibi ya da temsilcisinin niçin bulunmadığı sorularına davalı idarenin açık ve kabul edilebilir bir cevap vermemesi karşısında, davalı idarenin öne sürdüğü iddialara itibar edilmeyerek dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 13.3.2015 gün ve E:2011/5893, K:2015/1321 sayılı kararıyla; ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması; satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği, gözetim önlemi uygulanmasına karar verilen eşyanın, belirlenen bir kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi halinde, sadece, ''gözetim belgesi'' ibrazı zorunluluğu getirildiğinden, bu zorunluluğa uyulmaması halinin, Gümrük Kanunu hükümlerine göre ek tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı, olayda, davacı tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinin, 2005/10 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen brüt ton başına 270 Amerikan doları birim kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş olup, sözü geçen Tebliğde belirtilen 270 Amerikan doları birim kıymetin, eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmaması karşısında, belirtilen gözetim kıymetinin altında beyan edilmiş olması halinin, eşyanın kıymetinin noksan beyan edilmiş olması olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, Dairelerinin öteden beri istikrarlı biçimde uygulanagelen içtihadının da bu yönde olduğu, bu bakımdan; dava konusu işlemin, anılan Tebliğde belirtilen 270 Amerikan doları birim kıymetin esas alınması suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından, işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının buna ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği, Mahkeme kararının, idarece tespit edilen pozisyonda yer alan eşya için öngörülen vergi oranının esas alınması suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasına gelince: Mahkemece verilen 24.6.2010 tarihli ara kararı ile davalı idareden, dava konusu ek tahakkukun yapılmasına neden olan beyanname muhteviyatı eşyanın örnek numunesinin bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere gönderilmesinin istenilmesinin ardından, davalı idarece gönderilen F-10066858 etiket numaralı numunenin teslim alındığı, anılan numune üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 8.11.2010 tarihli raporda; 1.11.2010 tarihinde taraflarına tevdi edilen F-10066858 etiket numaralı şahit numune üzerinde yapılan ilk tespitlerden, cin mısırı cinsi numunenin, K2 tarafından 15.7.2010 tarihinde alındığının belirtildiğinin anlaşıldığı, Şahit numune, numunenin alındığı parti ve kitleden, numune ile birlikte yeteri miktarda alınan, itiraz ve ihtilaflı durumlar için uygun koşullarda saklanan numune olup, olayda, 15.5.2009 tarihli beyanname kapsamında ithal edilen eşya ile, 15.7.2010 tarihinde alındığı anlaşılan şahit numune muhteviyatı eşyanın aynı eşya olup olmadığının ortaya konulması gerektiği, bu bakımdan, Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak ve belirtilen çelişkinin giderilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz istemini kısmen kabul ederek idarece tespit edilen pozisyonda yer alan eşya için öngörülen vergi oranının esas alınması suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
Erzurum Vergi Mahkemesi, 8.6.2017 gün ve E:2017/472, K:2017/646 sayılı kararıyla; İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğde belirtilen 270 Amerikan doları birim kıymetin esas alınması suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiğini saptadıktan sonra ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; davalı idarece 3.6.2009 tarihinde düzenlenen numune alma tutanağında; beyanname muhteviyatı eşyadan F-10004709 ve F-10004712 mühür sayılı 2 adet numune alınarak, F-10004709 mühür sayılı numunenin Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığına gönderildiği, F-10004712 mühür sayılı numunenin ise Müdürlükleri arşivinde saklandığının belirtildiği, F-10004709 mühür sayılı numunenin "Tatlı Mısır" (davacının beyanı ile aynı) olduğunun belirlenmesi üzerine beyannamenin kapatıldığı, bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere eşyadan numune istenilmesi üzerine Gürbulak Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünün 15.7.2010 tarih ve B.02.1.GÜM.1.06.01.00-641.02-7409 sayılı yazılarıyla; davaya konu beyanname kapsamında ithal edilen "Mısır" cinsi eşyanın Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığının 31.07.2009 tarih ve 81.02/2130 sayılı yazıları ile birlikte Müdürlüklerine gönderilen numunenin kalan kısmının belli bir miktarının Mahkemelerine gönderildiğinin belirtildiği, Mahkemelerince 19.7.2010 tarihinde tutulan tutanakta; ilgili numunenin F-10066858 etiket numaralı numune olduğunun kayıt altına alındığı, dolayısıyla F-10066858 etiket numaralı numunenin Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığına analiz için gönderilen F-10004712 etiket numaralı numunenin arta kalan kısmının bir bölümü olduğu ve her iki numunenin de (F-10004709 ve F-10004712 sayılı) davalı idarece 3.6.2009 tarihinde düzenlenen numune alma tutanağı ile alındığı, söz konusu tutanakta da eşya sahibi ya da temsilcisinin imzasının bulunmadığı, yukarıda bahsi geçen ilgili belge ve yazıların dosyada mevcut olduğu, dolayısıyla eksik incelemenin söz konusu olmadığı, üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılan numunenin (F-10066858) dava konusu beyanname muhteviyatı eşya ile aynı olduğunun anlaşıldığıgerekçesiyle ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K6
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Erzurum Vergi Mahkemesinin, 8.6.2017 gün ve E:2017/472, K:2017/646sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25.10.2017gününde oybirliğiyle karar verildi.