2017/564 K. 2017/538 T. 8.11.2017

VDDK., E. 2017/564 K. 2017/538 T. 8.11.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/564
Karar No.: 2017/538
Karar tarihi: 08.11.2017
 

İstemin_Özeti : Davacı adına, sahibi olduğu gayrimenkulün satın alınması için eşi tarafından yapılan ödemelerin ivazsız intikal olarak veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturduğunun ve beyanda bulunulmadığının saptandığından bahisle, ek süre verilerek, beyana davet edilmesinden sonra, ihtirazi kayıtla yapılan beyan üzerine 2008 yılı için tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisi ile kesilen usulsüzlük cezası davaya konu edilmiştir.

İstanbul 3. Vergi Mahkemesi, 29.4.2011 gün ve E:2010/658, K:2011/1741 sayılı kararıyla; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişilerin yurt içi veya yurt dışında elde edecekleri ivazsız intikallerin veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturduğu, bu ivazsız intikali gerçekleştirenlerin anne, baba, eş ya da çocuk olması, muafiyet ya da istisna kapsamına girmeyip verginin oranını etkileyen bir unsur olduğu, 2007 yılında satın alınan "A1" adresindeki gayrimenkulün edinilmesiyle ilgili davacının eşi K1 nezninde düzenlenen ve ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanan 3.7.2009 tarihli tutanakta, söz konusu gayrimenkulün yarısının kendisi, diğer yarısının ise eşi olan davacı adına tescil edildiği, ödemelerin tamamının kendisi tarafından karşılandığı şeklindeki ifadesine göre davacıya, eşinden ivazsız olarak yapılan ve gayrimenkulün satın alındığı tutar üzerinden veraset ve intikal vergisi beyanında bulunması için 213 sayılı Kanunun 342'nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 15 (onbeş) gün süre verilmesi, bu süre içinde beyanda bulunması halinde 213 sayılı Kanunun 352/I-11 maddesi uyarınca usulsüzlük cezası kesilmesi, bu süre içinde beyanda bulunulmaması halinde ise cezalı tarhiyat yapılması gerektiğine ilişkin düzenlenen rapor uyarına davacıya, beyana çağrı mektubu gönderildiği, davacı tarafından bu çağrı mektubunun tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ihtirazi kayıtla veraset ve intikal vergisi beyannamesi verildiği, bu beyanname üzerine tahakkuk eden vergilerin ve kesilen cezanın kaldırılması istemiyle de görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda, davacının eşi ve gayrimenkulün %50'sine malik K1'ün söz konusu gayrimenkule ait ödemenin tamamının kendisi tarafından yapıldığı yönündeki itirazsız açık beyanı bulunmasına rağmen taşınmaz bedelinin yarısının, 10.12.2007 ve 27.12.2007 tarihlerinde, dava dilekçesine ekli F1bank A.Ş. Bakırköy Çarşı Şubesinde bulunan ve davacı ile eşi adına müşterek oluşturulmuş hesaptan ödenmiş olduğu görülmekle tutanaktaki ifadelerin aksinin ispat edildiği ve böylece gerçeği yansıtmadığının sabit olduğu, bu durumda ortada ivazsız bir intikalin söz konusu olmadığıgerekçesiyle tahakkuk eden vergiyi ve kesilen cezayı kaldırmıştır.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 17.3.2015 gün ve E:2011/6533, K:2015/1407 sayılı kararıyla; "İvaz"ın, sözlük anlamında "karşılık" deyimini ifade etmekle beraber "eda" veya "edim" olarak da kullanıldığı, ivazlarına göre hukuki muamelelerin "İvazlı hukuki muameleler" ve "İvazsız

hukuki muameleler" biçiminde bir ayrıma tabi tutulabileceği, bir kimsenin edindiği istifadeye karşı, bir yükümlülük altına girmediği muamelelerin "İvazsız hukuki muameleler" olduğu, olayda; inceleme elemanınca, davacının, eşi ile birlikte müştereken sahibi bulunduğu gayrimenkulün edinilme şekline ilişkin olarak bilgisine başvurulan eşinin 3.7.2009 tarihli ifadesinde; gayrimenkule ilişkin 795.000.- Avro'luk ödemenin tamamının kendisi tarafından karşılandığının belirtildiği ve bu ödemeler dolayısıyla, davacı tarafından, eşine herhangi bir edimde bulunulmadığı belirtilmiş ve Mahkemece anılan tutarın yarısının davacı ve eşinin müşterek hesabından ödendiği gerekçesiyle karar verilmiş ise de dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davaya konu edilen vergi ve kesilen usulsüzlük cezasının 2008 yılına ait olmasına karşın; müşterek banka hesabından yapılan ödemelerin 2007 yılına ait olduğu anlaşılmış olup; bu husus değerlendirilmeksizin verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.

İstanbul 3. Vergi Mahkemesi, 15.5.2017 gün ve E:2017/600, K:2017/954 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisi ile kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K2

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davacı adına, sahibi olduğu gayrimenkulün satın alınması için eşi tarafından yapılan ödemelerin ivazsız intikal olarak veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturduğunun ve beyanda bulunulmadığının saptandığından bahisle, ek süre verilerek, beyana davet edilmesinden sonra, ihtirazi kayıtla yapılan beyan üzerine 2008 yılı için tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisi ile kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılması yolunda verilen ısrar kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.